hesabın var mı? giriş yap

  • edit: bunlara da bakın (bkz: eşinin evinde şiddet gören teyzenin ses kaydı)
    (bkz: lübnan'ın suriyeli sığınmacıları geri göndermesi/#163447633)

    istanbul'u ziyaret eden bir turistin, adım başı sigara dumanına maruz kaldıktan sonra kurduğu isyan cümlesi:

    görsel

    " bir turist olarak istanbul'daki sigara içme alışkanlığı karşısında şoke oldum. yahu herkes sigara içiyor, inanamıyorum. kapalı veya açık alanlarda, birkaç dakikada bir adamın teki sigara yakıyor. babalar ve anneler bile çocuklarının yanında sigara içiyor. başınızı sağa sola çeviriyorsunuz ve o da ne? yine bu zıkkımı içen bir adamı görüyorsunuz.

    sizin neyiniz var? avustralya'da sigaraya yüksek vergi uygulanıyor ve elektronik sigara ürünlerinin satışı yasa dışı hale geldi. türk sağlık bakanlığı türk halkını korumak için bir şey yapmıyor mu? "

    bir başkası: "türkiye'yi seviyorum ama ne zaman ziyaret etsem, ben ve çocuklarım sigara dumanına maruz kalmadan yemek yiyemiyoruz. bu yüzden sabah erkenden restaurantlara gidip çıkıyorum. bütün avrupa'yı, amerika'yı, rusya'yı, iran'ı, azerbaycan'ı gezdim. istanbul ve ankara kadar halkın rahatlıkla sigara içip, diğer insanlara rahatsızlık verdiği başka bir yer görmedim."

    görsel

    bir başkası: "bu ulkede nefret ettiğim tek şey bu sigara dumanı. ne zaman ülkenizi ziyaret etsem buna maruz kalıyorum" demiş.

    görsel

    bir başkası: " bu koduğumun zehiri yüzünden ne yolda yürüyebiliyoruz, ne restaurantta yemek yiyebiliyoruz. sözde kapalı alanlarda yasak bu zıkkım ama hükümet buna göz yumuyor."

    görsel

    ve bunlar: " bir gün istanbul'da bir restauranta gitmiştik. görevliler gece 1 gibi bizi çıkarıp dükkanı kapatmadan önce ışıkları yaktıklarında, bütün restaurantım dumanla kaplı olduğunu gorunce gözlerime inanamamıştım. hayatımda böyle bir şeye şahit olmamıştım."

    " istanbul'da yaşlı bir teyzenin sigara içtiğini gorunce gözlerime inanamadım. "

    görsel

    daha önce başka turistler de açık alanda sigara içilmesinden şikayet etmişti:

    (bkz: sigara dumanı yüzünden ülkeye gelmeyen turist)

  • her ne kadar spielberg bu kızı filme katarken gerçek bir karakterden esinlenmese de schindler's list gösterime girdiğinde roma ligocka adında bir kadın o tarihlerde toplama kampında olduğunu ve üzerinde de her zaman kırmızı bir manto bulunduğunu söylemiş, çeşitli tanıklarca da olay doğrulanınca the girl in the red coat: a memoir adlı kitabı yazmıştır. kitap türkçeye de çevrilmiş ve kirmizi mantolu küçük kiz adıyla altın yayınlarından çıkmıştır.

    kalbinde insanlık için yeterince yer olanlar hem kırmızı mantolu küçük kızlara hem filistinli ya da lübnanlı çocuklara üzülebilir. ne de olsa savaşları onlar çıkarmıyor.

    ne gavura kızar oruç bozarım ne de bu saatten sonra sağa sola gamalı haç çizer heil hitler diye bağırırım.

  • tartisma/kavga esnasinda akla gelmeyen ama gece yatarken bir an da dank eden,”off bunu diyecektim olm yaa” dedigimiz tum seylerin olay esnasinda aklina gelmesi.

    hep yatarken aklima geliyo,diyemedim diye icimde kaliyor sonra hep ya:(

  • arkadaş 2016 yılında sormuş.
    kütleyle alakalı olarak mermi ileriye gidecektir. mesela m4 tüfeğini düşünelim. 910 m/s çıkış hızına sahiptir. silahın ağırlığı 3.4 kg ve kurşun kütlesi 4 g'dır. astronotun uzay giysisinin kütlesi yaklaşık 124 kg diyelim ve astronot kütlesinin 70 kg olduğunu varsayalım. daha sonra silahın kütlesi, astronot ve uzay giysisi yaklaşık 197 kg olarak toplayalım. ateşleme anında tüfeğin 910 m/s çıkış hızını göz önüne aldığımızda; kurşun, 3.6 kg m/s'lik bir momentuma kavuşacaktır. astronot + tabancanın aynı momentuma sahip olması için kütle sebebiyle 18 mm/s'de hareket etmesi gerekmektedir. (4g * 910 m/s/197 kg), bu nedenle astronotun çok düşük bir hızı olacaktır. merminin kinetik enerjisi 1656 j, (4 g * (910 m/s) ^ 2/2) astronot ve tabancası 0,02 j kinetik enerjiye sahip olur, yani hemen hemen tüm kinetik enerjiyi kurşun üstlenmiş olacak. astronot da 3 dakikada 1 tur dönecek kadar yörüngesinden şaşar.

    edit : ek olarak oksijene takılan arkadaşlar olmuş. mermi dışarıdan bağımsız kapalı kutudur. oksijene ihtiyaç duymaz. aynı şekilde ateşleme iğnesi de yerçekimine ihtiyaç duymaz. yani silah ateşlenebilir. keşke imlaya takılacağınıza bilgi paylaşsanız. belli ki başlık karakter sınırına takılmış. silahın kendi başına ne işi varnış uzayda? astronotu o yüzden ilave ettim. aradaki kütle farkı açılsın diye.

  • şerefsizliğin daniskası! evde kal diye ayak yapacaksın, mesajlar atacaksın insanlara, uygulamamızdan işlem yapın diyeceksin, şirinlik yapacaksın. sonra kendi çalışanın, timsah gözyaşlarını yüzüne vurunca adamı kovacaksın. özür dilemek yetmez. vodafone bedel ödemeli!

  • eskiden arabistan'da yururlukte olan allah bir kari dort olayi kizlarin cok tuhafina gitmistir..

    - siz muslumanlarin simdi 4 tane mi karisi oluyo?
    - evet.. ne guzel di mi..
    - olur mu oyle sey ya.. nasil yani simdi sen benimle evleniyosun, sonra bir baskasiyla.. sonra bi daha.. sonra bi daha
    - yok uc alana bir bedava veriyolar.. ucuza geliyo..
    - ay siz kadinlari satiyo musunuz bi de?
    - valla mesela sen en az uc inek edersin..
    - aa.. sacmalama ya.. oyle sey mi olur.. ne kadar sacmalik, bidi bidi vidi vidi..
    - yok vazgectim, en fazla iki inek edersin..
    - o niye?
    - cok konusuyosun..

  • içten ve güzel gözlerle söylendiğinde insanın içini sıcacık yapan tatlı bir şurup gibidir.

    her sabah ofise gelirken süt alıyorum. yolumun üstündeki carrefour'da süt 25 kuruş daha ucuz, olsun ben yine de sütü bakkaldan alıyorum. akbilimde 25 kuruş eksik olduğunda otobüse binme şansım yok, yani 25 kuruşu küçümsemiyorum. kapitalizme karşı küçük esnafı desteklemek diye bir kaygıdan dolayı da yapmıyorum bunu. ofisime gelmeden önceki son bakkalda çalışan karı-koca, herhalde en az 40 yıllık evliler, insana kocaman gülümsüyorlar. sabahları haberleri tartışıyorlar aralarında, gelen kapıcıyla geyik muhabbeti çeviriyorlar. her sabah güne muhabbetle başlamaya 25 kuruşluk bir bağış yapıyorum. ofise kocaman bir sırıtışla geliyorum. günüm o bakkal dükkanında ayıyor.

  • otobüste ineceğim durağa yaklaştığımda tuşa bastıktan sonra başka birinin beni tuşa basarken gördüğü halde gelip göz göre göre aynı işlemi tekrar yapması. lan arkadaş neyin kafasındasın şeffaf değilim lan ben, bastık işte amk bir kere yapmak yetiyor zaten şu işi. ne yaptım da o 45 dakikalık yolculukta tanımamana rağmen bana olan güvenin sarsıldı anlamıyorum.

  • 57 yıl önce vefat etmiş reşat nuri güntekin'in çalıkuşu kitabı d&r kitabevi'nde 33 lira. nereye gidiyor lan bu 33 lira?

    orhan pamuk'un masumiyet müzesinin ingilizce çevirisi istanbul'da 16 lira (8 dolar) iken, türkçesi 25 lira.

    tamam, emek, ekmek önemli kavramlar da, asgari ücretle çalışan insanın emeğinin saati 3 lira mıdır?

  • bir kemalist olarak afrin operasyonunu elbette destekliyorum. yalnız afrin bir kahramanlık hikayesi değildir. salonun ortasına sıçan birisinin o salonu temizlemeye çalışmasıdır. bu bağlamda afrin'de savaşan türk askeri hariç siyasilerden kahraman yaratmak isteyenler 'kifayetsiz muhteris'lerdir. tek kahraman cephede, ayaklarıyla toprağa basan, bu soğukta üşüyen ve hayatı pahasına orada şu an nefes alıp veren türk askeridir. hürmetimiz de onadır.