hesabın var mı? giriş yap

  • vallahi beter olsunlar zerre üzülüyorsam insan evladı değilim.
    kısaca örnek vereyim.
    adam 10 yıllık personel adam kalifiye eleman , adam demir çelik sektöründe çalışıyor aldığı maaş 14.500 tl -eline geçen net- müdürün yanına çıktı abi dedi 10 yıllık elemanım bu işi bu fabrikada öğrendim 14.500 tl maaşım var insan gibi mesai yapmıyoruz- adamin ek mesai dediği 8 saat yani günde 16 saat çalışıyor- tek istediğim zam dedi olmazsa ben gitmek istiyorum dedi. peki müdürün verdiği cevap ne ? işini ayarladıysan gidebilirsin ama tazminat isteme.

    ben o gün o odanın içindeydim adam bildiğin boynunu büktü çocuk gibi çıktı.arkadaş kalktı 3 gün sonra müdürün yanına gidip işten 7 gün sonra çıkacağını söyledi peki sonra ne oldu ?
    arkadaş 7 gün sonra kapıdan çıktı karşı fabrikaya 36 bin tl karşılığında anlaştı. adamın çalıştığı vardiya o gün çalışmadı 14.500 tl karşılığında o adamın yerine personel bulamadık. o adamı mumla arıyoruz.
    o adamın vardiyasini tamamlamak için diğer arkadaşları hayvan gibi mesai yaptı -ekstra 8 saat- işin sonunda iş kazası oldu dunya kadar da tazminat ödediler. beter olsunlar hiç üzülmüyorum. emekçinin yanındayım.

    edit: mumla ariyoruz
    edit2: sendika mevcut lakin öyle birşey ki az hakkını arayanı kapı önüne koymakta patrondan daha patroncu.

  • anadolu'nun taçsız kralıdır.
    bu küçük şehirle üniversitede tanıştım ve beni 4 yıl misafir etti. insanlarıyla, yönetimiyle, hoşgörüsüyle burası nasıl türkiye dedirtmiştir.
    bir anımı anlatacağım müsadenizle.
    yıl 2009 ya da 2010. okul çıkışı otobüse bindim. elimde kocaman teknik resim çantası, beynimde günün tüm yorgunluğuyla koridor tarafında bir koltuğa oturdum. ilerleyen duraklarda otobüs tıklım tıklım dolmaya başladı. bu sırada yaş ortalaması artmakta ve bu da beni ciddi derece de husursuz etmekteydi. koltuk sevdasına kapıldım. bu koltuktan kalkamazdım. aklımda bu keskin hesapları yaptığım sırada masmavi gözleriyle tontiş bir teyze benim yanımda dikildi. artık vakti gelmişti. kalkmak için yeltendiğim sırada o güzel türkçesiyle "otur oğlum otur, akşama kadar derste zaten yoruluyosunuz, ben gezmek için bindim bu otobüse seni rahatsız etmek için değil" dedi. eskişehir böyle bir yer işte. eskişehir süper bir yer.

    debe editi : (bkz: minik eymen'e yardım ediyoruz kampanyası)

  • bu kadıncağızı nasıl bu kadar büyüttünüz de reklam filminde özcan deniz'le görünce hayal kırıklığına uğrayıp veryansın ettiniz anlamış değilim lan.

    sonuçta tırıvırı şarkılar yapıp ekmeğine bakan bi popçu kişisi değil mi bahsedilen?

    tamam, kendi janrı içinde hoş, dinlenip geçiliyor işte de ne ara, kim tarafından ve ne amaçla bir ella fitzgerald muamelesi görmeye başladı lan ben orayı kaçırdım? yani hangi noktada coca cola reklamında özcan deniz ile oynaması üzüntü yarattı? bir seveni ufak da olsa bi çıtlatırsa çok memnun olurum...

    en nihayetinde reverans - feveran - bumerang - referans kafiyesinden şarkı yapıp cayır cayır söyleyen bi insandan bahsediyoruz değil mi? bu yukarıda okuduklarım da aynı sıla için söylenenler herhalde, farklı kişilerden bahsetmiyoruz?

    allah'ını seversen şu sözlerin yazarından söyleyeninden ne umdun da ne bulamadın güzel kardeşim benim, bi açıkla da bilelim? bildiğin çocuk şarkısı değil mi olmm bu, hem de kötüsünden, manyak mısınız siz bi de kadını üzüp hastanelere düşürmüşünüz...

    --- spoiler ---

    önüne gelene eğilip reverans
    bende karşılığı ağır feveran
    üzerim seni çocuk
    bakmam gözyaşına
    döner bumerang
    al sana referans

    --- spoiler ---

  • sözlüğün tıklanma oranını yükseltecek, ssg'nin hesabına katma değer katacak yaklaşım. mümkünse başlığın yeni tabda açılmasını da talep etmekteyim.

  • 3,5 yaşındaki oğlumdan duyduğumdur.

    - annecim, okuldayken pıt pıtlar "annemi özledim, annemi özledim" diyorlar.
    + hangi pıt pıtlar oğlum?
    - kalbimdeki pıtpıtlar.

    36 yaşındayım, hayatımda böyle güzel bir şey duymadım.