ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cafe ve restoranlarda fiyatların artık çıldırtması
-
bu millete bayılıyorum ya.
abi siz kendinizi tam olarak ne sanıyorsunuz millet olarak? hani akp'liler diyor ki "almanya bizi kıskanıyor" da siz de bu kafaya girerseniz o latteye yakın zamanda 640 tl de verirsiniz. hatta o latteler bu ülke topraklarından da uzaklaşır yakında...
işin gerçeği şu. biz millet olarak akp gibi bir partiye, tayyip gibi bir elemana 20 senelik yetki verdik. tek gerçek budur abi. benim yorumum, senin yorumun değil. 20 sene bunlar var başımızda. gerçekler bunlar.
siz elin cunta rejimiyle yönetilen afrikalı vatandaşına, o vatandaş "ya şöyle güzel son çıkan telefonları, bilgisayarları alayım, avrupa'ya tatile gidelim" dediğinde gerizekalı gözüyle bakmaz mısınız? demez misiniz "lan elinde keleş, boynunda altından zincir, ot içip cümle kuramayacak tipler tarafından yönetiliyorsun istediğin şeylere bak" demez misin?
o yüzden başa dönüyorum: sen 20 senedir akp rejimi ile yönetilmeyi kabul edip bir de yukardaki afrikalı gibi refah içinde yaşamak düşüncesini mi geçiriyorsun içinden? kimsin abi sen?
b şk fzl sn ii gclr by
metrobüslerdeki siyah cam filmi uygulaması
5 bin tl maaş alıp lcw'den giyinen erkek
-
1000 tl maaş almasına rağmen lacoste'den giyinen erkeğe göre biraz daha vizyonlu bence. vizyon önemli bir şey. keşke herkes vizyonlu olsa.
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
istanbul dışında üniversite okuduğum yıllardı. annem yeni yeni namaz kılmaya başlamış, sabah namazlarına kalkamıyor henüz. bir sabah ben gelip annemi sabah namazına kaldırıyorum. kalkıyor, abdestini alıyor, namazını kılıyor... sonra tekrar uyumak için yatağa yattığında birden fark ediyor; 'iyi de bu çocuk evde değil ki!'. bir titreme alıyor kendisini. sabahın kör vaktinde koştur koştur yan komşuya gidiyor.
işin ilginç yanı, istanbul'a geldiğimde bana bu olayı anlattı ve hayretler içinde hatırladım ki söz konusu gece ben de rüyamda evdeydim ve annemi uyandırıyordum... şimdi siz bunu okurken çok saçma geliyor biliyorum. hatta bana da saçma geliyor şu an. tek başıma böyle bir şey yaşasam hayatta inanmazdım ama annem de olayın içinde ve olayın şahidi olunca ne desem bilemedim. astral seyahat falan mıdır bilmem ama böyle şeylere inanmayan, bu tür hikayelere gülüp geçen biri olarak nasıl bir anlam vereceğimi de bilemiyorum bu olaya...
doğaüstüne inanmıyorum ama bir supernatural var.
city of london
-
tarihi roma dönemi yerleşkesi olan londonium'a dek uzanan ve anglosaksonların ve normanların roma döneminden gelen hakları kutsal görüp koruduğu ve bir şekilde kendi yönetimlerinden özerk kıldığı şehir, ki william the conqueror tarafından hazırlatılan doomsday book tüm ingiltereyi kapsamasına rağmen the city dışarıda bırakılmıştır. nedense bu haklar şehir büyüdükçe duvarlarla çevrili the city'den taşarak gelişen diğer görece yeni londra semtleri için gerekli görülmemiş; böylece the city of london ve london diye iki ayrı şehir ortaya çıkmıştır.
the city of london'ı kuran yasal bir kayıt mevcut değildir, ilk kayıt william the conqueror zamanından kalan ve şehrin anglosakson krallarından kalan hak ve imtiyazlarını teyit eden kayıtlardır.
gece uyanıp karşında simsiyah bir gölge görmek
-
arkamda bir ışık kaynağı olduğunun göstergesidir.
10 ekim 2014 türkiye çek cumhuriyeti maçı
-
başlığına taktığım maç. biz cumhuriyet değil miyiz lan?
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"ey israil sabrediyorsak bilki kuran-ı kerim'de yok olacağın müjdelendiğindendir.."
sabah sabah iyi güldürdü bu arkadaş.