hesabın var mı? giriş yap

  • kral veya derebeyi hüküm sürdüğü bölgede en üst senyör olduğundan, altının maliyeti ile piyasa değeri arasındaki farkı cukkalarmış zamanında. oradan geliyormuş yani ''senyoraj hakkı'' deyimi. sanırım ''kral hakkı'' da denirmiş buna.

  • üç sebeptendir.

    1- zekice kurgulanmış bir sci-fi yazacak kadar bilime yakın bi' halk olmamamız.
    2- adam akıllı bi' sci-fi yapımı için oldukça yüksek miktarda yatırım gerekmesi.
    3- izleyici kitlesi bulunmaması ve yapımın kendini amorti edemeyeceği gerçeği.

  • ben gönüllüyüm.

    bunu yapanları cehennemin dibine göndermeye gönüllüyüm.

    trollük yapmak değil amacım.

    41 yaşındayım, iyi bir hayatım ve mesleğim var.

    üniversite hocasıyım, doktorum, akademik ünvanım da var.

    biri kız, biri erkek iki küçük çocuk babasıyım.

    neyse cezamı söyleyebilirsiniz peşinen, çekmeye de razıyım.

    verin o adamları bana, ne yapacağımı biliyorum. ciddi söylüyorum.

    bugün bunu yaparım, yarın da eğer benim çocuklarıma yapılırsa ben cezaevindeyken, bu hayvanlara cezayı verecek adamlar çıkar böylece.

    bekliyorum.

    verin o adamları bana.

    tepkisiz kalmak istemiyorum.

    adalet ve hukuk bir oyun, bu olayda yapacakları birşey yok.

    boşanma, miras, mali suçlar ve kaçakçılık suçları hukukla çözülmeli.

    bu olayın mahkemesi olmaz, olamaz.

    debe editi: (bkz: #49205870)

  • psikolojide, geçmişte istekle, zevkle yapılan şeylere karşı genel bir isteksizlik hali olarak geçer. bu şeylere karşı, ki bu şeyler hayatı oluşturduğundan, doğal olarak hayattan zevk almama olarak devam eder.*

  • gates - ne sıklıkta güncelleniyor bu sözlük?
    ssg - her saniye
    gates- wow! kaç kişi çalışıyor?
    ssg - 30.000'den fazla.
    gates - (öhh!) ne kadar ödüyorsun onlara?
    ssg - hiç.
    gates - ulan üçüncü dünya ülkelerinde sömürü nereye varmış be höh bee!

  • "aşkım" yazmış. tabi bizim bünye öküz olunca, açarsın telefonu ve "mesajın yarım kalmış. ne yazacaksan söyle" denir.

    işte kadın ve erkek arasındaki en büyük farklardan biri budur. onun aşkı kabardığı için sms atar, sen ise tüm iletişim araçlarını fonksiyonel olarak kullanırsın.

    kadınlar mı zor, biz mi danayız bu yaşıma geldim halen anlayamadım.

  • atatürk'ün çok güzel bir lafı var;

    geldikleri gibi giderler

    demiş maestro.

    edit: bu entry'yi ilk entry'ye cevap zanneden çaylaklar, kurtuluş savaşından kalma bu sözle mülteci göndermeye çalıştığımı zanneden ahmaklar, bir de direk hakaret ile konuya giren annesizler... bu entry'nin tek bir amacı var;

    tarafım belli olsun

    zaten gelen tüm mesajlar çaylak mesajı "1" tanesi hariç. inadına çaylağa mesaj kutusu kapatmıyorum "ok" yazıp savuşturuyorum alayını ama daha fazla kendini komik duruma düşüren olmasın diye bir edit atayım dedim.

    kalın sağlıcakla...

  • kiz arkadasindan gelebilecek ''site senin degil mi? neden acilis sayfasina resmimizi koymuyorsun?'' seklindeki sorulara hazirlikli olmalidir.

  • fetö'ye yardım ettikleri için alınan kararlarmış.
    fetö evet fetö... hani şu mevcut akp hükümetinin palazlandırıp, bütün devlet dairelerine yerleştirdiği fetöden bahsediyorum.
    fetö yapılanmasına karşı en çok ses çıkaran ve en çok haber yapan basın mensupları şu an fetöcü ama akp liler temiz?
    vay babooo vayyyy.

  • hiç beklenmedik şekilde karşılaşınca daha çok gülümseten detaylardır.

    haftalık dergilerimi almak için gittiğim gazete bayisinde dergilerimden birini raflarda bulmaya çalışırken bayinin küçük kızının dükkanın göz önünde olmayan bir yerinden dergiyi çıkartıp gülümseyerek getirmesi ve arkasından babasının yaptığı açıklama;

    -dergiler bu hafta erken geldi ve hemen satıldı, son bir tane kalınca "abi gelirse bulamaz" dedi arkaya sakladı.

    aynı adamın kardeşi de daha önce "siz sürekli alıyorsunuz bu dergiyi, belli ki seviyorsunuz" diyerek uykusuz cildi hediye etmişti. mahallede insanları gülümsetmeye odaklı, sempatik ve güleryüzlü bir ailenin dükkan sahibi olması da ayrıca güzel bir detay.