hesabın var mı? giriş yap

  • --- spoiler ---
    dört sezon boyunca ilginç olaylar izledik. yolcuları derinlemesine inceledik. herhangi bir beklentimiz olmadı.

    - ölen adamlar dirildi "vadesi dolmamış" dedik.

    - gökten yemek yağdı "ne bereketli yermiş" dedik.

    - kötürüm adam yürümeye başladı "damar damar üstüne gelmiştir sarsılınca kendine geldi" diye sevindik.

    - ayı gördük "ayı nerede yok ki" diye kendimizi avuttuk.

    - zamanda yolculuk yaptılar "bizler tuvalet kağıdının üstüne akı kapasitörü çizerek büyümüş nesiliz alışkınız böyle olaylara" * dedik.

    - michael ortalığı dağıtıp " dey tuk may san" *diye bağırdı. baba yüreği dedik.

    - dededen kalma çalışan vw minibüs buldular "almanlar yapmış abi" dedik.

    - benjamin'i bağrımıza bastık. gözlüklerine hasta olduk.

    - sayidi taklit ederek evdeki ütüyü tamir ettik.

    - fazla yeme hurley gibi olursun eleştirilerini yerinde bulduk. gece yarısı dürümü kestik.

    - "lost ne lan?" sorusunu "ada var. uçak düşüyor. böyle süper bişey." seklinde cevapladık.
    "ee ne var yani bunda. sıkıcı bence." diyenlere karşı sakin tavrımızı koruduk.

    - locke usulü çeyizlik 36 parça bıçak takımı aldık.

    - arkadaşlara chinzuşii diye hitap ettik. yadırgandık.

    - 108 dakikada bir kod girilen bilgisayara reset atsak süre sıfırlanır mı acaba? diye düşündük.

    hepsini kabullendik ama bize o adanın suya atılmış bozuk para misali ortadan kaybolmasını açıklayacajsın j.j. ` :j j abrams` bunu hakediyoruz.

    --- spoiler ---

  • 15 yıllık bas gitaristlik hayatımda geçen yıl doğruluğunu anladığım durumdur. şöyle ki, taksim (bkz: dorock) barda düzenli sahne aldığımız zamanlardan birinde, judas priest'ten painkiller çalıyoruz. baya da iyi yardırıyoruz parçayı normalde. ancak alkolün etkisiyle sanırım, bu sefer ben parçanın daha girişinde mavi ekran verdim. parçanın hangi nota ile başladığı konusunda bile bir fikrim yok. beyin olmuş tabula rasa. lan dedim bittik. sonra aklıma geldi, olm rezil olacağına kapat potanstan gitarın sesini, çalıyormuş gibi yap. ama nasılım a dostlar, görmeniz lazım...yılların air guitarcılarına taş çıkaracak hareketler yapıyorum. bir davulcuya gidiyorum şekil yapıyorum, bir seyirciye gidiyorum gitarı biralarla tokuşturuyorum falan. insanlar gazdan ölecek.

    arkadaş, grup arkadaşlarım da dahil, biri de çıkıp demedi ki aga bu nedir? lan bildiğin çalmadım parçayı, kimse anlamadı. tebrik falan aldım hatta milletten. orada anladım ki, boş işler bunlar. o zamandan beri jamiroquai falan çalıyorum daha çok lan. nasıl travma yarattıysa artık...

    denizin buz gibi sularından gelen edit: işittiğim laflar sebebiyle illa "ironiden anlamayan nesle aşina değiliz" diye not düşüreceksiniz adama. hayatımın yarısını verdiğim bir enstruman için nasıl "boş işler bunlar" diyebilirim ki?

  • babamla hiçbir zaman şahane bir ilişkimiz olmadı. yani her baba kızını sever, o da sever beni biliyorum ama hissettiremez mütemadiyen; sevgi görmemiş ki nasıl göstereceğini bilsin.

    2010 yılında ayrıldım evden üniversite için, o zamandan sonra mesafe de katmerledi gösterilemeyen sevgileri. yokluğuma alıştı, biliyorum; mecburdu, bir daha asla temelli geri dönmeyeceğimi biliyordu çünkü.
    hatta yokluğuma o kadar alışmıştı ki bir keresinde şakayla karışık "benim bir kızım varmış gibi gelmiyor bana bazen" demişti.

    son birkaç yılda değişti babam; babaannemin bakıma muhtaç kalması bariz bir şekilde değiştirdi onu.
    bu esnada kardeşimin bazı hataları oldu; yanlış kararlar, yanlış yatırım hamleleri, yanlış davranışlar, yanlış bir evlilik, bir sürü şey. bu hatalar tüm aileyi maddi, manevi, mental ve psikolojik olarak ciddi şekilde etkiledi.
    kardeşimin hatalarından sonra babam, benim aslında ona hiç sorun çıkarmadığımı fark etti; onlarla olduğum her zaman diliminde babaannemle ilgilenmem de onun bana olan güvenini perçinledi. son zamanlarda bana daha düşkün oldu babam. telefonla aradığında uzun uzun konuşmaya, gerekli gereksiz her şeyi anlatmaya başladı.

    on beş gün önce babaannemi kaybettik. ucu ucuna yetiştim cenazeye. o akşam çok şey konuştuk ailecek, uzun zaman sonra. en sonunda babam "ben şu telefonu kapatıp şarja takayım, sonra da yatayım artık" dedi. hepimiz şaşırdık, babam telefonunu asla kapatmazdı çünkü. kardeşim sordu "baba hayırdır, sen telefonunu hiç kapatmazdın?" diye.
    "telefonu açık tutma sebebim iki kişiydi; birisini bugün toprağa yatırdım, diğeri de bugün yan odada yatacak, açık kalmasına gerek yok" dedi gözleri dolu dolu bana bakarak. sarıldım babama, ağladık uzun süre sarılarak...

    babamın beni sevdiğini söylemesine gerek yok artık, ben bu cümleyi ölsem unutmayacağım.

  • giorgio chiellini. futbol aklı, tekniği, hırsı ve samimiyeti ile euro 2020'de herkesin beğenisini topladı. gelin hayat hikayesine bakalım.

    reisin lakabı king kong. 14 ağustos 1984 yılında pisa'da dünyaya geliyor. annesi bir şirkette yönetici babası ise ortopedist. pisa'da doğsa da hemen yakınındaki livorno'da büyüyor king kong. baya turistik bir bölge, pisa'ya 25 km falan filan.

    bu kadar kariyerli ana baba tabi daha "entellektüel" şeyler bekliyorlar çocuklarından hiç öyle top koşturmasını falan değil. hoş, ailesi ilk etapta baya da desteklemiş oğlumuz sporla ilgilensin diye. ilk olarak basketbol oynuyor ve ders notları da baya iyi. ancak pek uzun boylu bulunmayınca futbola yönleniyor chiellini. livorno 9 kulübü ile başlıyor. yaşı da altı bu arada he. hayat orada erken başlıyor. bu arada kendisi bir kobe bryant hayranı ve hala bunu dile getiriyor.

    sonra bildiğimiz (iddiacılara selam olsun) livorno'da 10 yıl oynuyor. genç takımda. 2001 yılında ise as takıma seçiliyor. dönemin menajeri onun doğal bir yeteneği olduğunu ve her menajerin takımında böyle birini görmek isteyeceğini belirtiyor. hatta aynı anda üç kişi ile mücadele edebildiğini ve bu yüzden başka gezegenden geldiğini söyleyecek kadar da ileri gidiyor abimiz o zamanlarda.

    juventus alıyor tabi reisi livorno'dan. hop fiorentina'ya veriyor bir sene kiralık oynasın diye. bu arada king kong bu dönemde liseyi bitiriyor ve iktisat okuyor. uzmanlaştığı alan ise işletme.

    2005 yılında ise artık o bir juventus'lu oluyor. juventus'un 29. scudettosu (italyanların şampiyonlara verdiği lakap) bu sezona denk geliyor. dın dın dın. 2005-2006 sezonu sonunda calciopoli skandalı patlak veriyor. başta juventus olmak üzere milan, fiorentina, lazio bir sürü kulüp şike yapıyor. juventus bir alt lige düştü ve -9 puanla başladı, 2005 ve 2006 şampiyonlukları gitti, bir sonraki sene şampiyonlar ligine gidemedi.

    ama başkan bırakmadı takımı. 2011-2012 sezonunda da babalar gibi şampiyon oldu. ana kadro da euro 2012'de final oynadı zaten. şikeci kadro da 2006 dünya kupasını kazanmıştı. (bu ifadeyi şikeyi reddeden veya cezaları ağır gören italyanlar kullanır. haksız başarı geldi aynen knk ama sezon bittikten 1 ay sonra dünya kupasını aldık lol falan diyorlar)

    reisin carolina bonistalli adında bir eşi var. yenge onun ilk ve tek aşkı. uzun yıllar sevgili oluyorlar sonra evleniyorlar. taa ergenken hoşlaşmaya başlıyorlar. mayıs 2014'te evlilikle taçlanan bir birliktelik. 2015 yılında ise bir kızları oluyor. king kong ise futbolun ötesinde, yeni bir aşkım var. nina, ben dünyanın en mutlu babasıyım diyor.

    chiellini dünya medyasına aynı zamanda suarez'den yediği ısırık ile de selam çaktı. 2014 dünya kupası...evet evet ısırılan oyuncu o. hoş, chiellini durumdan rahatsız olmadığını, suarez'in çok zeki olduğunu (hatta yılan olduğunu söylüyor)ve onun gibi kendisini zorlayan oyuncularla mücadele etmeye bayıldığını ifade ediyor. değişik adam. adam seni ısırıyor be. gökhan zan'ı, alpay'ı falan ısırdıklarını düşünsenize bi...

    suarez de sahada olur böyle şeyler omzunu dayamıştı bana bunlara çok takılmayız biz sahada falan diyor. püüü (4 ay ulusal, uluslararası sahnede de 9 maç ceza aldı sonra özür diledi)

    hoş mayıs 2014'te de juventus roma maçında miralem pjanic'e öyle bir dirsek tıyor ki reis adamın burnunda 4 tane kırık oluyor 4 4. ama özür diliyor. hatta üstüne umarım benim gibi biçimsiz bir burna değil de eşimin burnuna sahip olur diyor çocuğum.

    10 ekim 2014'te ise azerbaycan maçında 3 gol atıyor chiellini. ancak birisi kendi kalesine.

    ayrıca 2010 yılında torino üniversitesi iktisat ve ticaret bölümünü bitiriyor. yetmiyor nisan 2017'de aynı kurumdan işletme yönetimi masterı diploması alıyor.

    claudio chiellini. kendisi ikizi. king kong hep juventus hayranı ilen izi milan'ı tutarmış. tabi sonradan menajerliğini yapmış kardeşinin. eee para...

    ve euro 2020'de 36 yaşında harika bir performans ortaya koyuyor. juventus ile sözleşme yenilemedi henüz. mls'ye gidebilir. buffon da bu sene gitti. ancak bir sene daha takımda oynayacak gibi duruyor. bir ara milli takımı da bırakacak dendi ama tam bir açıklama bulamadım. umarım beğenmişsinizdir. seni seviyoruz king kong

  • başlık: ulan bu hikayeye ne güldüm ya

    1. afrikada bir kabile reisinin 36 çocuğu varmış.. 37. çocuk doğduğunda gözlerine inanamamış, çocuk beyaz doğmuş. reis kara kara düşünmeye başlamış ve 'ulan bu karı beni

    boynuzladı ama bu çevredeki tek beyaz adam komşu köyün papazı' diye.. kalkmış kiliseye gitmiş, papazın başına silahı dayamış :

    kabile reisi : benim karıyı sen mi düzdün ?
    papaz : bunu nerden çıkardın evladım ?
    kabile reisi : benim son çocuk beyaz doğdu
    papaz : bunlar doğal şeyler evlat. bak şu keçilere anneleri beyaz, 3 yavrusu da beyaz ama 4. yavru siyah doğmuş
    kabile reisi : papaz efendi ben çocuktan kimseye bahsetmeyeceğim, sen de kimseye keçiden bahsetme