ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gölde denize girmek
-
ntvmsnbc' nin lügatlara kazandırdığı müthiş olay. *
--- spoiler ---
almanya'nın güneyindeki chiemsee gölünde gençler denize girdi.
--- spoiler ---
(bkz: anam coştu lan bunlar)
15 saniye ile yks kaçıran genç
-
güzel bir doğal seçilim videosuydu. güçlü ve hızlı olan ayakta kaldı. zayıf ve ezik olan ise ayıklandı
hasar görmeyen araba
-
1940-60'lı yıllar boyunca üretilmeye çalışılmış, bunda da büyük yol alınmış araba türü.
o günlerde tasarımcılar arabaları olabildiğince sağlam yapmak için çaba gösteriyordu. çelik takviyeli sağlam şeseler, kalın dayanıklı kaportalar ve tamponlar almış başını yürümüştü. otomobille kaza yapıyordunuz, kafa kafaya çarpışıyordunuz ve araba bu çarpışmadan çoğunlukla sağlam çıkıyordu.
ama bu duvara bindirse sağlam kalan arabaların içindekiler ölüyordu. çünkü araçlar çarpışmanın enerjisini sağlam kaldıkları için ememiyor, içerideki yolcu da eylemsizlik gereği 10-15 g kuvvetine maruz kalıp valhalla'nın yolunu tutuyordu.
bunun üzerine otomobil üreticileri hasar görmeyen araba üretme çabalarını bırakıp, kaza anında ezilip enerjiyi emecek ama kabinde yaşam alanı da bırakacak otomobiller üretmeye başladılar. bugün, otomobillerin ön şase ve kaportası yüksek darbelerde akordeon misali ezilecek biçimde tasarlanır. bu sayede kaza anında oluşan enerji kaporta tarafından emilerek sürücünün daha az g kuvvetine maruz kalması amaçlanır. emniyet kemeri ve hava yastığı takviyesi ile de insanın alacağı hasar minimum düzeye indirilmeye çalışılır.
bu yönüyle, günümüz otomobilleri geçmişin taş gibi sağlam otomobillerinden çok daha güvenlidir. sapasağlam arabanın içinde ölmek yerine, hurdaya dönmüş arabadan sağ çıkarsınız...
10 km uzaktan selektör yapan bmw'li
-
kendisinden daha hızlı giden bir ferrari arkasına yaklaştığından yol yermeyen bmw'dir.
edit: herif 160-170 ile gidiyor, arkasına yaslandığım halde sağ şeride geçip yol vermiyor. ulan sol şerit sollama şerididir senin ne işin var 160-170km hız ile sol şeritte.
star tv'de 1994'e girerken çıkan üstsüz kadın
-
üşüyoruz cem uzan reyis
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
pisuarda bok görmek.
tasmanya kaplanı
-
eğer hala avustralya'nın kuytu köşelerinde yaşıyorlarsa ve bir gün insanlara kendilerini göstermeye karar verirlerse, o kadar çok mutlu olurum ki.
böylesine bir hayvanın soyunun tükendiğini düşünmek, çok üzüntü verici.
aşağıdaki görüntüler 1933 yılından, sanıyorum son tazmanya kaplanı:
http://www.youtube.com/…?v=bwmhmafcrt8&feature=fvst
çenesinin altından ve gözlerinden öpmek, kalp atışlarına şahit olup -nedense- hayret etmek vardı.
---
bu arada bazı yeni görüntülerine rastladım.
1932 yılından bir video:
http://www.youtube.com/watch?v=ign8fak_fbu
son olarak, 1973 yılında çekilen bu videoda, koşan hayvanın tazmanya kaplanı olduğu iddia ediliyor:
http://www.youtube.com/watch?v=rum4b2b3sc4
ulysses s. grant
-
general grant.
asker kökenli ender amerikan başkanlarından biridir.
asıl adı ulyses s. grant değil hiram ulysses grant'dir. mustafa kemal'in aslında kemal ismini sonradan alıp isminin değişmesi gibi kendi ismi de değişikliğe uğramıştır. 17 yaşında west point askeri akademisine girmesi için kendisine referans* olan bir kongre üyesinin kart hamili yakinimdir yazıp ismini yanlışlıkla gerçek ismi yerine ulysses s. grant olarak yazması sonucu adı ulysses s. grant oluvermiştir. kaderin bir cilvesi işte; "s" hiç bir anlama gelmese de, ulysses'in "u" ile yan yana gelince us, united states, uncle sam gibi çıkarımlar yapılmıştır. west point'ten mezun olduktan askeri yaşam tarzının kendisi için hiç bir cazibesi olmadığı fikrinden hareketle dört yıllık zorunlu hizmet sonrası istifa etmeyi düşünmüştür. ama edememiştir. amerikan başkanlığına giden yolda kader ağlarını örmüştür bir kere.
abraham lincoln başkanlığındaki union'ın amerikan iç savaşı sırasında başkumandanlığını yapmıştır. daha sonra da amerikan başkanı seçilmiştir. sakallı makallı karizmatik bir duruşu vardır. lincoln filmin de de sık sık görülür zaten. general grant national memorial adlı kuzey amerikanın en büyük dünyanında sayılı büyük mozolelerinden birinde medfundur.
ayrıca türkiye'ye gelen ilk amerikan başkanıdır kendisi. 1878 yılının mart ayında istanbul'a gelerek ikinci abdülhamit`ile görüşmüştür. tabi o zamanlar başkan değildi. başkanlık sonrası dünya turu hayalini gerçekleştirdiği esnada izmir ve istanbul'a uğradı. neyse ki o zamanlar yöneticilerin kültür seviyesi bu kadar kötü değildi de; pr çalışması adı altında rakı şiş kebap çok güzel yine gelecek ben tarzı beyanda bulunup şaklabanlık yapmak durumunda kalmadı adam.
senden bir bok olmaz diyen baba
-
bu cümleyi o zamanlar lise öğrencisi olan abime kurmuş olan babadır.
adam öss'de %1'e girip tıp fakültesini bitirmiş, bir kaç sınavı kazanıp harvard'da uzmanlığının bir kısmını yapmış ama amerika'yı beğenmeyip burda mutlu değilim diyip geri dönmüş bir adamdır. 31 yaşında da çalıştığı hastaneye başhekim olmuştur.
oysa bu sözü bana söyleseydi kanımın son damlasına kadar haklı çıkaracaktım kendisini. dağ gibi adamın sözleri havaya gitti.
kurtlar vadisi
-
bir dokunusla polati bayiltan paladin kilikli arkadaslarin cirit attigi dizi. meger polatin sah damari nahiyesinde on off dugmesi varmis. ama polati direk on off dugmesinden kapamasi ii olmadi kanaatimce. canpolat gecen bolumde otel odasinda uyaninca niye bes dakka tavana bos bos bakti simdi anladik, meger scandisk yapiyormus.
4 dakika geç kalan gencin sınava alınmaması
-
bu da bir sınavdır. erken gitmek, evraklarını eksiksiz hazırlamak da sınavın bir parçasıdır. disiplin, ciddiyet gerektirir. bunlar yoksa üniversite okumasın zaten. seneye akıllanır.
pkk'nın diğer azınlıkları kışkırtma çabası
-
lazlar tarafından ters tepilen çabadır. zamanında bdp milletvekillerinden biri "lazların da kendi bayrağı olmalı" gibi bir şey zırvalamıştı. laz kültür derneği de "bizim bayrağımız zaten var. hatta şu an anıtkabir'de öyle güzel, kırmızı-beyaz dalgalanıyor ki." diye cevabi yapıştırmisti.
pkk gidip amerikan emperyalizminin altına yatmaya devam etsin. başka destekçi bulamayacak.