ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
askerlik tecillerinin geri çekilmesi
-
bedelli askerlik başlığında müjdeli haber beklerken; olmaktan korktuğum yerdeyim, omuzlardayım..
(bkz: en büyük asker bizim asker)
game of thrones'taki en karizmatik hareket
tarihin en kötü reklam sloganı
-
(bkz: ekmek için ekmeleddin)
gerçekten daha kötüsünü görmedim.
gmail
-
adamlar gittikçe abartmaya basladı..
geçenlerde yazdığım bir mailin içinde "ekledim" kelimesi geçiyordu. send tusuna bastım ve karşıma bir uyarı çıktı;
"merhaba ....
yazdığınız mailin içince -ekledim- kelimesi geçiyodu ama siz bir dosya eklemediniz.
herhangi bir dosya eklemek ister misiniz?"
yahu kendimden şüphe ettim, nasıl bir uyarı, nasıl bir algılama katsayısı..
venezuela'daki yemek kuyruğu
-
şimdi o kuyruktakiler gerçekten açlık çekiyor olmasına rağmen bu kuyruğu oluşturabilmişse bu ülke için hiçbir zaman umut bitmeyecektir diye düşündürmüştür. kimsenin aç açıkta olmadığı iddia edilen cennet vatanımda 3 kuruşluk yardımları yağmalarcasına birbirini ezen insanların görüntülerini akıllara getirerek düşünün bunu.
yaran fıkralar
-
başka yerlerde verilmiş burada verilmemiştir umarım.
u2 trabzon'da konser vermeye gider. bono , bir şarkı arasında ellerini kaldırabileceği kadar yukarı kaldırıp birbirine tekrar tekrar vurur ve izleyenlere şöyle der:
"elimi her çırptığımda afrika'da bir çocuk ölüyor"
bizim temel hemen atılır
"çırpma lan o zaman amuna goduğum!"
türkiye'nin en güzel kızlarının olduğu il
-
askerlik yaptığımız ildir.
bacak antrenmanı yaparken bacağı kırılan kadın
-
açmayın beyler harf inkılabı.
hiç kimsenin işini düzgün yapmaması
-
2 yıl sonra edit: hiç bir şey bahane sayılmıyor evet. son 1 aydır ben de bu grup içerisindeyim. evet kötü hissediyorum. hayata pause tuşu istiyorum. kişisel meselelerini hallettikten sonra işe devam etmek istiyorum. neyse.
düzeldim editi: 1 ayın farkını günde 15 saate yakın çıkararak telafı etmeye çalışıyorum. vicdanım rahat aslında, yaptığım işi kötü yapmadım, kişisel ciddi bi kaç problemden dolayı erteledim diyebilirim. memnuniyetsizlikleri de bi kaç güzellik yaparak telafı ettim. iyi bir çalışan oldum sözlük, mutluyum.
son 6 - 7 aydır istisnasız her gün şu cümleyi kuruyorum. kodugumun memleketinde bir tane mı işini düzgün yapan adam olmaz?
her gün bir şeylerle karşılaşmak zorundasın. otobüs şoförü mal taşır gibi otobüs kullanır, garson seni sikine takmadan siparişini alır eksik getirir, paketçi evdeki kızlara sulanır taciz eder, klimacı her defasında bir şeyleri yanlış yapmıştır.
bu böyle uzar gider ve bu memlekette her şey bir yerden boka sarmaya devam eder.
edit: işini düzgün yapmayan sadece yukarıdaki meslek grupları değil. yanlış anlamak istemiş yine işini iyi yapan çok şeker insanlar. yukarıda yazdıklarım 18 saat içinde yaşanan ufak şeyler. buraya her gün yazacak olsam geçen haftadan itibaren babamı öldürmeye çalışan bir doktor, bir yazilimciya verilen 3 aylık işin 10 günde tamamlanmasını bekleyen iş sahibi ( o da yazılımcı- en iyisi olduğunu iddia edenlerden-), her gün işyerine gelen ve kovulunca çıkarmakla tehdit eden gerizekalı bir mülk sahibi, dönerden kıl çıkınca sizin saçınız yok mu diyip para isteyen bir dönerci, imzasını satmak isteyen bir mühendis eklenebilir. ki bunlar hatırladıklarım.
hakan şükür'ün gs kulüp üyeliğinden atılmaması
-
eski akp milletvekili hakan şükür'ün üyelikten atılmamasıdır. bir beşiktaşlı olarak beni hiç ilgilendirmez ancak düne kadar bu adamı meclise çıkaran akp'ydi. gelip kimseye şimdi atar yapmaya hakkınız yok.
siz bi şey yapınca kandırıldık ama başkaları yapınca hain. oldu canım.