hesabın var mı? giriş yap

  • polis bir yakınımdan direkt alıntı.

    "polis okulunu bitirdik bizi ilk istanbul aksaray'a verdiler. çevik kuvvet. bir gün aksaray'da bizim arkadaşların da takıldığı bir lokantaya girdim. yemeklerinin lezzetli olduğunu söylemişlerdi. kuru fasulye pilav istedim. garson getirdi ama atar gibi bıraktı tabakları önüme. yemekleri bu kadar güzel olan bir yerin personelinin bu kadar suratsız olması ilginçti tabi. neyse yemeğimi bitirip kasaya yöneldim. "abi elinize sağlık valla çok güzelmiş kurunuz" dedim. ve yirmi lira uzattım. adam bir paraya bir bana baktı. "memur bey şaka mı yapıyorsun?" dedi. ben kuru fasulyesini övdüğüme diyor sandım. "hayır dedim valla çok güzel de pek ilgilenen olmadı masayla..." dedim şikayetimi de bildirdim. kasadaki adam altın bulmuş gibiydi. birden "abi allah senden razı olsun be. burada polisler her gün yerler de para veren pek olmazdı. elemanın davranışları için de özür dilerim. o da bu durumdan dolayı böyle davranmıştır. çok özür dilerim" dedi. ben de paramın üstünü alıp çıktım ama çok da şaşırdım. allah haram yemekten korusun bizi ne diyeyim"

  • aynı zamanda camel'in camel olduğu zamanlardı galiba,

    ya ben küçüktüm ve bütçem/iz dar olduğu için bir adet magnum'un nispi fiyatı fazla geliyordu, ya da harbiden magnum eskiden çok pahalıydı ve neredeyse lükstü. zira hiçbir zaman alamazdık.

    tıpkı kinder sürpriz yumurta gibi.

    şimdi bok gibi param var ama o zamanlarki isteğim yok.

    sıçarım böyle düzene...

  • kızcağız döne döne boyun fıtığı olmuş, aynı dinde bi kaç ay kalınca ağrı sızı kalmadı bak. doğru bir beyanat.

  • doğru bir tespittir. yeni başlayan bir mühendis 2750 lira maaşla başlıyordu. aynı şantiyede, ilkokul mezunu vasıfsız bekçinin maaşı 2825 lira oldu.

    mühendisin okuduğu onca okulu falan boşver, attığı imza ile aldığı sorumluluk bile yeter. şimdi, ilkokul mezunu vasıfsız bir işçinin, bu mühendisle aynı ücreti alması haktan reva mı?

  • mekanı cennet olsun şehidimizin.

    aradan kaç yıl geçti zekai paşa ile yaptığı telefon görüşmesi sonrası güvenlik kamerası görüntüleri var hala aklım almıyor. sana komutanın imkansızı emrediyor at izinin it izine karıştığı gecede. kimin neci olduğu belli olmayan bir gece seni zekai paşa arıyor ve "semih paşa hain özel harp dairesini ona teslim etme vur" diyor. 15-20 bordo berelinin arasında bordo bereli bir generali vurma emri alıyor. görüntülerde ne kadar soğukkanlı. işin ucunun ölüm olduğunu bile bile nasıl sakin kalabiliyorsun, son kez eş, çocuk anne baba kardeş ile vedalaşma fikri nasıl olmuyor. hala tüylerim diken diken.

    ekşide bir sürü anket başlığı var 1 gün sonra dünyanın yok olacağını bilsen ne yaparsın vs gibi. ömer halisdemir bir kaç dakika sonra şehit olacağını bile bile sakin sakin yürüyor ve emri uyguluyor. sana da seni doğuran yetiştiren ana babaya da seni yetiştiren komutanlara da helal olsun.

  • dünyanın en saçma yolunda (ortaköy-beşiktaş arası günün saatine göre orta şeridi ortak kullanılan üç şeritli yol) "hızlı" arabası ile "hız" yaparak polis aracına kafadan çarpmış ve 1 polisin ölmesine, 1 polisin yaralanmasına neden olmuştur.
    bakalım ampulsever babası ne yapacak?
    acaba hapis yatacak mı?
    bu kaza bana sevim tanürek'in öldüğü kazayı hatırlattı.

    edit: sikayet geri cekildi ve davadan beraat etti. turkiye'de herkesin, herseyin bedeli var diye soyluyorlardi yok diyordum herseyin olamaz diye ama varmis. ruzgar cumlemize bunu kanitlatti.

    allah rahmet eylesin.
    toplumsal ahlak ve adalet duygumuzu kaybettik, basimiz sagolsun.

  • youtube canlı yayın sohbeti türkler tarafından işgal edilmiş konserdir. sohbette ki bazı cümleler;

    kim kardashıan has a bıgger ass than all armenıan lands
    ccc enver paşa ccc
    ccc erivan ocakları ccc
    soykıran çıksın beyler kasıyor
    şarkının güzelliğinden gözlerimden yaşlar soykırıyor

  • ön edit: kendi maaşından ne kesildiğini ve patronuna olan maliyetini görmek istersen lütfen seni bu linke alalım. brütten nete ya da netten brüte maaşına bakabilirsin. %5 indirim ve işveren maliyeti butonlarını değiştirebilirsin.

    bizim türk milletidir.

    bu durum devletin işçi maaşı üzerinden işçiyi resmen sömürmesidir.

    bir işçinin brüt maaşı üzerinden %22,5 işveren adına, %15 işçi adına kesinti yapılır ve devlete ödenir. bir örnek verelim.

    5.000 lira brüt maaşı olan işçiden 1,125 lira sgk primi işveren payı olarak hesaplanır. 750 tl de işçi payı olarak hesaplanır. ikisi toplanır, ay sonunda devlete ödenir. yani 5.000 brüt maaşı olan kişiden devletin sgk geliri 1.875 tl'dir. (ayrıca brüt 5000 diye yalan etiket var, devlet kendi payını da hesaplayıp alıyor, yani esasen 5.000 brüt bu örnekte 6.125 haline geliyor gizlice)

    bitmedi, işçiden kesilen sgk kesintisi olan 750 düşülmüş halinden bir de vergi hesaplanır. yani 4.250 tl üzerinden bir de vergi keserler. bu vergi başlangıçta %15 olmak üzere yıl sonunda aldığın maaşa göre %40'lara varır. hadi diyelim hep %15 ödedin. 637,5 tl de vergi kesilir maaşından.

    yani devlete giden toplam 2.500 küsur para. senin eline geçen de 3500 dür. devlet neredeyse senin kadar para kazanır senin maaşından daha eline geçmeden.

    bununla biter mi? hayır tabi ki..

    o harcayacağın 3.500 lira sana kalan tutardan yaptığın her harcamadan %1, 8 ve 18 kdv alır. ötv alır, emlak vergisi alır, motorlu taşıt vergisi alır. yani dostum, 5000 lira maaşından aslında sana 1500-2000 lira kalırsa öp ve başına koy. yılbaşı geldiğinde sana yaptığı zam aslında kendine yaptığı zamdır. çünkü kendi vergi gelirlerinden asla ödün vermez bu devlet.

    bu arada bu maaş üzerinden alınan vergiler bildiğim kadarıyla devletin en büyük gelir kalemini oluşturuyor. bir asgari ücretli gibi düzenli vergi ödemeyen binlerce işletme, ortalama maaşlı biri kadar vergi ödemeyen binlerce fabrika var.

    aşağıda kadrolu müptezel nickli biri var. kafası tam basmamış. devlet senin maaşın üzerinden sgk yı hesaplar, yarısını senden, yarısını patronundan alır. bunun neyini anlamadın da 3500+2500=5000 yazıp 50 iq seviyenle dalga geçmeye çalışıyorsun. a benim kardeşim, işvereninden o parayı kesmeseydi işveren o parayı sana vermeyecek miydi? senin patrona maaliyetin bu örnekte 6.125 tl + damga vergisi olur. yani seninle ilgili patronundan 5000 çıkmıyor direkt. sgk işveren payı da patronun için bir maliyet.

    edit: agi ve damga vergisi ve teşvikleri unutmadım arkadaşlar. hatırlatmalar için sağolun ama tabloyu ana hatlarıyla ortaya koydum. detaylara inersek ücret hesaplama platformu gibi olacak burası. benim 12.000 lira maaşımdan bana 286 tl agi'yi geri verse ne olur vermese ne olur. problem o değil, problem maaşımızın sadece 1/4 ünü kendimize ayırabilmemiz. devlet resmen mafya gibi neredeyse hepsini elimizden alıyor.

    debe editi: (bkz: tecavuzculere normal vatandasin bakmasi)

  • önceleri türkmen göçebeleri yerleşik hayata geçen türklerden ayırmak için kullanıldı fakat sonra tüm göçebe topluluklar için kullanılır oldu..
    bugün ise zertüş'ün dediği gibi toros yöresindeki göçmenlere deniyor, bunlarda eski türk inanışlarından izler görülür (bkz: samanizm)

  • aramızda ne kadar duyumcu, vurdumduymaz, komplo teorici, okumaktan aciz olduğunu da gözler önüne seriyor.

    1) 2009 yılında, şunun veya bunun gibi servislerden sadece tc kimlik numarasıyla sorgulama yapılabiliyordu.

    aynı zamanda aynı bilgilere o dönem ysk'nın kendi sitesinden, sadece tc kimlik numarası girerek ulaşmak mümkündü.

    (ki yine tc kimlik numarası ve babasının adını bildiğiniz birinin mahallesini bulabilirsiniz).

    2) buradan bir kişi, sıradan bütün kayıtları görüntüleyerek kaydediyor. burası hem sadece tc kimlikle arama yaptıran, hem de servislerinden 50 milyon+ kere veri çeken vatandaşa "hayırdır" demeyen ysk'nın aymazlığı.

    3) daha sonra bu kişi, bu bilgileri internette şifreli olarak tutuyor. bu şifreli verileri okuyup arasında arama yapacak bir araç yazıyor. bu aracı da 2010 yılından itibaren el altından hukuk büroları vs. gibi, bir kişinin adresinin işe yarayabileceği sektörlere satmaya başlıyor.

    4) daha sonra bu ekip yakalanıyor. bu servisin veritabanı, şifreli haliyle internetten çekilip yerel olarak çalışacak şekilde dvd'ler halinde tekrar satılıyor. yavaş yavaş internete de düşüyor, ama veriler halen şifreli halde olduğu için yine arama aracı kullanılmak zorunda.

    5) bu verilere thecthulhu nickli, muhtemelen rusya kökenli bir kullanıcı ulaşıyor. bunu türkiye'nin emniyet birimi verileri adıyla duyuruyor. anonymous'a ait bir hesaptan 15 şubat 2016 anonymous türkiye tweet'i olarak duyurulunca popüler oluyor. hem halen veriler şifreli, hem de kendi aracıyla çalıştırmak zahmetli olduğundan çok popüler olamadan unutuluyor.

    - daha sonra bu veritabanı üzerinde uğraşıp şifre kırma çalışmaları yürütülüyor. (bu arada artık cleartext olarak yayınlandığına göre not edeyim: farklı bir index ile pad'siz base64 kullanarak şifrelemişler).

    6) şifrelemeyi kaldıran birisi turkish citizenship database adıyla dosyayı postgresql veritabanı yedeği olarak paylaşıyor. bu dosyanın içinde bütün veriler şifresiz, açık olarak yazmasına rağmen 6.5 gb'lık boyutu yüzünden, windows'taki popüler metin editörleri tarafından açılamadığı için çoğu kişi bunu açmayı da başaramıyor. hatta ulaştırma bakanı "öyle bir şey yok" diye açıklama yapıyor.

    7) sadece veritabanını kullanan ve basit bir arayüz yapan birisi, önce https://thanksgiving.epicm.org/, sonra https://thanksgiving.who.ec/ adresiyle basit bir web arayüzü yazıyor. bu aşamadan sonra herkesin girebilmesiyle (bu arada servisin sahibine göre herkes'ten kasıt online olan 2000-3000 kişi - bu açıdan halen insanların ne kadar haberdar olup olmadığını düşünebilirsiniz) popüler oluyor.

    ---
    halen buradaki adresinde oturan çok kişi tanıyorum. özellikle bana göre sosyal medyada ve halkta infial yaratan sapıklar vs. risk altındalar. bundan sonra 19xx doğumlu x.y.yi bulmak çok da zor olmayabilir. buradaki tc kimlik numaralarıyla çok önemli olmasa da bazı işlemler yapılabiliyor. yine buradaki bir tc kimlik numarasıyla akraba bilgilerine de ulaşılabiliyor.

    2010'da yaşanan kpss kopya skandalına, o dönem bas bas bağırıp adalet istememize rağmen, o dönem soruşturma açmayıp 6 sene sonra açanlar, yine 6 sene öncesinin adaletini vermeye çalışabilirler ancak. hatırlarsınız, yine tc kimlikle sorgulama yapılabiliyor olduğundan karı-koca cemaatçilerin kpss'den tam puan aldıklarını öğrenmiştik. bunun üzerine ösym'nin yaptığı ilk şey, bu iddiaları soruşturmak yerine sınav sonuçlarının sadece tc kimlik yerine şifreyle öğrenilmesini sağlamaktı.

    yine bunun çalınmasının üstünden 7 sene geçmiş, çalınırken önlememişsiniz, satılırken önlememişsiniz, dağıtılırken önlememişsiniz, internete yüklenirken önlememişsiniz, halen de kör taklidi yapıyorsunuz diyorsunuz. pes demek lazım sadece.