ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
avukat maaşları derhal yarı yarıya düşürülsün
-
büro açan avukata adalet bakanlığı önce maaş bağlasın, sonra yarıya düşürsün.
pazar akşamı banyo yapıp bizimkiler'i izlemek
-
şimdi ise, bunu yapanlar hergün duş alıp pazar akşamları behzat ç seyretmektedir.
yaratıcı beşiktaş taraftarı
-
50-60 kişilik bir grup beşiktaş taraftarı ramazan ayında otobüsle çaykur rizespor deplasmanına giderler. nasıl olsa tüm gün otobüste uyuyacaz, bari oruç tutalım şeklinde düşünüp oruç tutmaya karar verirler. lakin evdeki hesap çarşıya uymaz, yolda uyuyamayıp daha beter acıkırlar. rize'ye vardıklarında iş dayanılmaz bir hal alınca gördükleri bir caminin önünde toplanıp şu şekilde bağırırlar:
(beste: bu gece barda)
cami imamı, oku ezanı,
yeter artık ananın amı..
esmer bir kızla çıkmak
-
esmer kız diye mahalleden rahmi abiyle çıkanların dert ettiği olay anladığım kadarıyla.
sevgiliyle edilmiş en saçma kavga
-
yemek yerken saçını okşamadım diye düğünü iptal ettik
kurumlarda kahvaltı ve sigara yasağı uygulaması
-
memur mesaisi (taslak)
8:30-10:00 kahvaltı ve dedikodu (geç gelinirse başlama saati değişebilir)
10:00-10:30 gazete- internet
10:30-11:00 günlük evraklarla ilgilenme
11:00-11:30 mola
11:30-12:00 öğle yemeği değerlendirmesi
12:00-14:00 öğle yemeği (normal ara 12:30-13:30)
14:00-15:00 ayşe hanımla ahmet beyi çekiştirme, duruma göre diziler de olabilir
15:00-15:30 günlük evraklar
15:30-16:00 kahve-fal
16:00-17:00 akşam ne yemek yesek, çocukların okulu
17:00 çıkış (mesai 17:30)
hangi birini yasaklayacaksın dediğim durum. sorun sanki başka bir şey.
mecburi edit: özel sektörde de durum faklı değil demişler. sanmıyorum aynı olsun büro çalışanları için belki biraz benziyordur.
17:30 da biten mesai için 17:15 de servis kaldıran kurumlar gördüm ben. 8:45 de gittiğimde daha memurlar gelmedi diye içeri alınmadığım kurumlar, ki ben de aynı kurumun başka bir biriminde yöneticiydim.
edit2: kendi mesaisini gönderen var. arkadaşlar size aşina değilim.
edit3: bir şey işte @simgeselkedi
kadir inanır'ın son hali
-
güzel yaşlanmak bu olsa gerek.
jiddu krishnamurti
-
"sizce yere düşen bir yaprak ölümden korkar mı? bir kuşun ölümden korkarak yaşadığını düşünür müsünüz ? kuş ölüm ne zaman gelirse ölümle o zaman tanışır. ama ölümden endişe duymaz. böcekleri yakalaması, yuva yapması, şakıması, uçmanın tadını çıkara çıkara uçmasıyla, daha çok yaşamakla ilgilenir. hiç kanatlarını çırpmadan rüzgar tarafından taşınarak gökyüzünde süzülüşünü izlediniz mi ? ne kadar ebedi bir zevk içinde görünüyorlar. ölümden endişe duymuyorlar. ölüm gelirse problem değil, yok olurlar. ne olacağı ile ilgili endişeleri yoktur, bir andan diğerine doğru yaşarlar. değil mi ? biz insanoğlu, bizler her zaman ölümden endişe ederiz. çünkü biz yaşamıyoruz. sorun bu. biz ölüyoruz. yaşamıyoruz..."
eti bonzai ile marine etmek
-
(bkz: eti bonzai)
evlendiğimde 48 kiloydum
-
üniversite 2. sınıfta evlenseydim, kuracağım cümle olurdu.
herhalde bu cümleyi kuran ilk erkek de ben olurdum amk.
18 şubat 2016 sedat peker'in açıklaması
bebeğini saç kurutma makinesi ile yakan anne
-
yıllardır savunduğum çocuk sahibi olma ehliyetinin gerekli olduğunu bir kez daha ispatlayan olay.