ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ingilizler neden kurşun atmadan istanbul'dan gitti
her 10 kasım'da gözleri dolan insan
-
yalnız olmadığımı düşündüğüm insanlar topluluğu.
kocaman adam oldum, her siren çaldığında ve hayat durduğunda, 9:05'i gösterdiğinde saatler gözlerim doluyor.
insanları görebilmek adına cama koşuyorum, sirenleri dinliyorum. ve evet bunu her seferinde can-ı gönülden isteyerek yapıyorum.
allah rahmet eylesin.
seferihisar'da kadınlara tekme tokat saldıran adam
-
olayın başlangıcı olmadığı için olayı bilmiyoruz ama sosyal medyada ilk tekmeyi (videoda) kadın attığı halde bundan hiç bahsetmeyenler direkt adamı idama göndermiş.
adamın bir bacağında kıyafet sıyrılmış büyük ihtimalle köpek ısırdı veya ısırmaya çalıştı veya adam bunu göstermek için sıyırdı ve olaylar gelişti.
kadınlar veya adam haklı bilemem ama şu bir gerçek ki sokak köpeklerine artık önlem alınmalı. kaç tane çocuğa, insana saldırdılar son aylarda.
bu olayı mesela 6-7 köpeğin yaşlı bir adama saldırdığı mobese kayıtlarından izleseydik bambaşka yorum yapacaktık.
bir tarafı idama yollamadan önce biraz düşünelim, olayı öğrenmeye çalışalım ve empati yapalım.
edit: olayin biraz daha oncesi geldi. yurume yolunda, kosu yolunda tasmasiz kopek gezdirmek suc mu bilmiyorum. iki taraf da birbirine saldiriyor.
https://twitter.com/…rim/status/1492630526599045121
çocuk sahibi olunca hayatın kaydığı gerçeği
-
hayatının kaydığını düşünen ve pişman olan insanların bebekleri için çok üzüldüm. keşke siz çocuk yapmasaydınız lan. şahsen benim hayatım kaymadı, tek istediğim bi gece deliksiz uyumaktı. eşim ve kızım bir haftalığına memlekete gittiler, bir gün ayı gibi uyudum ama işten gelince akşam kızımı göremeyince, hayat bir anda anlamsız geldi.
ahmet beyin ceketi
-
tefsirini de yapayım tam olsun:
her şeyden önce bu bir kefenini sırtında taşıma hikayesidir.
eskiden dervişler kefenlerini sırtında taşırlarmış ki ölüm, dünyanın geçiciliği aklından hiç çıkmasın, herkes de bu hakikati hatırlasın. kefeni sırtında taşıma hikayelerinin en ünlüsü de ortaokul tarih derslerinde öğrendiğimiz üzere 50 bin askeriyle 400 bin kişilik orduya saldırmadan önce kefenini sırtlayan alparslan'dır*. kısacası bu bir "ölüme hazırım" mesajıdır.
bu geleneğin 20. yüzyıla uyarlanmış hali de sıcak havada bile ceketle gezen, dervişvari yaşam tarzından dolayı kul lakabı takılmış bir kişidir. insanların anlam veremediği bu ceketin hikmeti ortada kalan cesedin üstünü kapatmakta kullanılınca cümle alem tarafından anlaşılmakta, ceketin sırta gömlekle takım olsun diye değil kefen vazifesi görmek üzere giyildiğinin farkında varılmaktadır.
ya kısmet, ya nasip meselesine gelirsek; kısmet ile nasip arasında şu fark vardır: kısmet belki olacak belki olmayacak olay için, nasip ise kesinlikle gerçekleşecek olan ama kime veya ne zaman denk düşeceği belli olmayan olaylar için kullanılır. o zamana kadar yatmadan önce "sabaha ya kısmet" demesinde 'uyuyup da bir daha uyanmamak var' hikmeti, her sabah kalktığında "ya nasip" demesinde de hem gün başlayınca rızkını çıkarmak için çalışmaya başlama besmelesi hem de 'bakalım ölüm bugün kimin kapısını çalacak' sorusu vardır.
münzevi bir hayat süren kul ahmet'in yatmadan önce ve uyandıktan sonra ne söylediği mahalleli nereden biliyor orasını ben de çözemedim yalnız.
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
-
aybaşı oldum.
meslegi de sen bul amk.
şifresi çözülen 3700 yıllık babil tableti
-
trigonometrinin yunanlılar tarafından değil, onlardan yaklaşık 1500 yıl önce babilliler tarafından bulunduğunu gösteren tabletmiş. tabletin en önemli noktası ise, modern trigonometriden farklı ve daha gelişmiş bir sistem olması nedeniyle, bildiğimiz matematiği kökten etkileyebilirmiş. daha fazla detayı matematikle daha yakından ilgilenen arkadaşlara bırakıyorum.
iki dakikalık bir youtube videosu
konuyla ilgili haberler;
http://www.independent.co.uk/…ancient-a7910936.html
http://www.telegraph.co.uk/…es-history-maths-could/
http://www.dailymail.co.uk/…ometry-1-000-years.html
https://www.seeker.com/…s-oldest-trigonometry-table
http://www.sciencemag.org/…st-evidence-trigonometry
http://popular-archaeology.com/…-and-why-it-matters
not: şifresi fazla kaçtı. tercüme diyelim biz.
dolmuşta ineceğim deme şekilleri
-
inicem derken heyecan yapılır müsait yerine mükemmel denir:
-mükemmel bi yerde inebilir miyim?
-size layık değil ama buyrun...
bu da böyle bir sehir efsanesi...
5 yıl boyunca 6000 kişiye çalışmadan maaş ödemek
-
gerçekse, zehir zıkkım falan olmasın. doğrudan geriye dönük bir biçimde faiziyle aldıkları paralar için dava açılsın. muhalefetin eline yeni geçen belediyeler için artık devletin malı deniz yemeyen keriz dönemi bitmiştir.
kpss'de 1. olan adayın mülakatta elenmesi
-
twitre gezerken denk geldim...
eminim binlercesi vardır böyle.
ulan yazıklar olsun!
yiye yiye doymadınız! paraları yediniz, ülkeyi yediniz, gençliğimizi geleceğimizi yediniz!
doymadınız! utanmadınız! gencecik memur adaylarının haklarını yediniz!
şu kıza mülakatta elenecek kadar düşük puanı nasıl verirsiniz. ne yapmış olabilir yani 2 senedir memur olmak için kendini paralayan biri mülakatta! süt dökmüş kedi gibi uslu da durmadıysa ben de bişey bilmiyorum...
not: hakikaten ne bu kızla ne başka bi kpss adayıyla en ufak alakam olmadığı gibi kpss denen sistemle de bi ilgim yok. özel sektörcüyüm.. ama vicdanımızı da çöpe bırakmadık amk.
https://twitter.com/…anp/status/1475753894273822722
gelen mesajlar üzerine edit: abi bisürü mesaj geldi, bu yazdığım örneklerden birsürü gönderen oldu... birinci olup atanamayan, çok yüksek puanla atanamayan, mülakatta kazanamasın diye bilhassa elenen birsürü genç varmış... yazık..
edite edite: ooo kılıçdar amcamız da girmiş topa..
https://twitter.com/…luk/status/1475924061373046793
şimdi bu aktroller, atanamayan çocukcağızları terörist falan ilan etmezlerse iyidir ya...
yıllarca çalış didin.. kpss de tavan puan yap...
devlete memur olarak girmek için emek ver.
sonuç olarak kapı gibi terörist damgası kazan.
trajik bile demeye utanıyor insan...
kişinin kendisini en özgür hissettiği an
-
denizde herkesi geride bırakıp, açıklara doğru yüzülen zamanlar. çekip gitme isteği hat safhada oluyor mutlu mutlu..