hesabın var mı? giriş yap

  • 5 dakikalık iş için 422 lira alan tekelleşmiş firmanın skandalıdır.

    bu ülkede hiçbir sistem doğru olarak çalışmadığı için hukuk önünde hak aramak gerekiyor, ama orası da farklı bir rezalet. artık mahkeme kaç yıl sürer ve ne karar çıkar bilinmez.

    yazar arkadaşa geçmiş olsun.

  • oynarken seymen fm dinliyordum, yayına biri bağlandı, konya izmir arası mal çekiyormuş, tırcı. sıradaki şarkıyı tüm tırcılara istedi. nasıl üstüme alındıysam bir sigara yaktım, camdan dışarı çıkardım elimi, öyle sürdüm.

    bir de adam sol şeritte sıkıştıran otobüsçülerden dert yandı, ellerini öpesim geldi.

    öyle bir oyun. yemek yiyeyim de bi..

  • her yerde karşımıza çıkan kızlardır bunlar. özellikle barlarda "seni sepetledim kime ne hayat benim sana ne *" gibi sözler içeren aşk marketin en rezil şarkılarında ellerini, avuçlarını açarak ileri geri sallarlar. omuz dirsek arası sabit koldan ele kadar olan kısım ileri geri sallanacak şekildedir. avuçlar dediğim gibi açıktır. arada "ben" geçen kısımlarda kişi kendini göstermeli, "defol git hayatımdan... aşksız hayat pek güzel" gibi kısımlarda ise elin dışı karşıya bakacak şekilde "illallah" haraketi yapılmalıdır göğüs hizasında. bir agresyon içerir. "haaaeartıığğk sevmeğyeceeeğğiiim" de kollar yukarı doğru iyice açılır arkadaşa gözler bereltilerek bakılır.. klip gibidir... ben gıcık olurum yapana tekme atarım tersim pistir.

    bir de şöyle bir alt grubu var bunların...
    (bkz: okul servisinin arkasinda sarki soyleyen kiz grubu)

  • kendisine soracak olursan atatürk'ün değil; gazi mustafa kemal'in büstünü ziyaret etmiştir.

  • retrocausality, sonucun kendini oluşturan sebeplerden önce çıktığını savunan anti-nedensel hipotez.
    retrocausality, geleceğin şimdiki zamanı, şimdiki zamanın geçmişi etkileyip etkileyemeyeceği gibi konuları ele alan fizik elementlerine dayanan bir düşünme deneyidir. zaman yolculuğu hakkındaki felsefi düşünceler ve retrocausality evrensel olarak eş anlamlı terimler olmasalar da aynı meseleleri ele alırlar. retrocausality hakkındaki bazı tartışmalar uç ya da sözde bilim olarak sınırlanırken, mantık çerçevesindeki bazı temel fiziksel teorilerin retrocausalitye yol açtığı düşünülmektedir. neden-sonuç arasındaki ayrım fizik alanındaki en temel seviyede yapılmadığı için,bu fizik için problem teşkil etmektedir.

    - felsefi olarak -
    nedenselliği anlama felsefi çabaları aristoteles'in dört nedenine kadar dayanıyor olmasına rağmen zaman oku'nun terse döndürülebileceği görüşü esasen daha günceldir. 18. yüzyıl filozoflarından david hume'un da ele aldığı gibi, bağlantılı iki olay incelendiğinde nedenin sonuçtan önce gelmesi sebebiyle retrocausality'nin kendisiyle çeliştiği düşünülüyor. nedenlerin kendi sonuçları tarafından boşa çıkarılabileceği görüşünü ele alan geçmişi etkileme yeteneği, dede paradoksu gibi bazı paradoksları da yaratıyor.
    1950'lerde michael dummett, bu tarz tanımlamalara karşı olarak, nedenlerinden önce gelen sonuçlar hakkında bir felsefi görüşün olmadığıyla ilgili bir yazı yazdı. bu argümanlar antony flew tarafından reddedildi ve daha sonrasında max black'in "dolandırıcı argüman" ı, sonuçları gözlemleyen kişinin geleceği etkileyen nedenleri oluşmadan engellemeye çalışacağını bu yüzden retrocausalitynin imkansız olduğunu savundu. black'in konusunu açtığı meselelerle ilişkili olarak özgür irade ile ilgili daha kompleks tartışmalar newcomb paradoksu tarafından özetlendi.
    konu ile ilgili son zamanlardaki felsefi çalışmalar, ışık hızından daha hızlı hareket eden takyonların ve kuantum mekaniğinin zamandan bağımsız yönleri gibi konuları içeren modern fizik konusuna adapte oluyor. kopenhag universitesi'nden jan faye makroskopik zaman yolculuğuna getirilen mantıklı bakış açılarının retrocausalityi önleyemeyecebileceğini savunuyor. bu mümkün olsa bile normal nedensel ilişkilerden kaynaklananlardan farklı bir sonuç elde etmeye yeterli olmayabilir.

    - fiziksel olarak -
    varolan fizik genellikle retrocausalitye başvurmaz. buna rağmen parçacıkları hesaba katan teoriler veya zamanda geçmişe yolculukla ilgili bilgiler öne çıkan bilim insanları tarafından ortaya atılmaktadır.

    > anti-madde
    parçacık fiziğinin modern anlayışının gelişimi ile beraber retrocausality elektromanyetizma ve anti-madde gibi konuları içeren alışılmışın dışındaki şartlara model aracı olarak kullanıldı.
    john archibald wheeler and richard feynman tarafından ortaya atılan wheeler–feynman emici teorisi maxwell denklemleri tarafından kesin sonuçlarla ortaya atılan yakınksak eş merkezli dalga yoksunluğunu(?) açıklamak amacıyla yok edici girişimin zamansal formunu ve retrocausalityi kullanır. bu dalgalar neden-sonuçla alakası olmayan sadece normal dalgaları tanımlamak için kullanılan farklı bir matematiksel yöntemdir. kullanılmalarının nedeni de, yüklü parçacıkların klasik elektromanyetizmada olduğundan farklı olarak kendileri üzerinde etki oluşturmama ihtimalleridir.
    feynman ve öncesinde stueckelberg elektronun zamanda geriye hareketiyle ilişkili olarak pozitrona bir yorumlama getirdi. zamanda geriye hareket eden elektronlar pozitif elektrik yüke sahip olabilirlerdi. wheeler tüm elektronlar tarafından paylaşılan özdeş özellikleri (hepsi kompleks ,kendilerine ait kesişen hayat çizgileriyle beraber aynı elektronlar) açıklamak için bu konuya başvurdu. yoichiro nambu daha sonra tüm parçacık-antiparçacık çiftlerinin kreasyon ve imhasına bunu uyguladı ve "çiftlerin olası kreasyon ve imhası aslında imha veya kreasyon değil ama hareket eden parçacıkların geçmişten geleceğe veya gelecekten geçmişe doğru yönlerinin değişimi." olduğunu belirtti. zamanda geriye gitme görüşü bu günlerde diğer betimlemelere eşdeğer kabul ediliyor ama neden ve sonuç gibi mikroskobik fiziksel tanımlamaların makroskobik terimlerle uzaktan yakından ilgisi bulunmuyor.

  • //mercimek koftesi

    /******************************************************************************
    ** mercimek.c
    ** copyright (c) 2004
    ** s. caglar onur (caglar.onur~tubitak.gov.tr) (main developer),
    ** a. murat eren (meren~uludag.org.tr) (tester)
    **
    ** this program is free software; you can redistribute it and/or
    ** modify it under the terms of the gnu general public license
    ** as published by the free software foundation version 2
    ** of the license.
    **
    ** this program is distributed in the hope that it will be useful,
    ** but without any warranty; without even the implied warranty of
    ** merchantability or fitness for a particular purpose. see the
    ** gnu general public license for more details.
    **
    ** you should have received a copy of the gnu general public license
    ** along with this program; if not, write to the free software
    ** foundation, inc., 59 temple place - suite 330, boston, ma 02111-1307, usa.
    ******************************************************************************/

    #include <1 su bardağı kırmızı mercimek>
    #include <3 kase köftelik bulgur>
    #include <2 çorba kaşığı domates salçası>
    #include <1 çorba kaşığı biber salçası>
    #include <4 çorba kaşığı zetinyağı>
    #include <3 adet orta boy soğan>
    #include <5 adet yeşil soğan>

    #ifndef nane
    #define nane (isteğe bağlı)
    #endif

    struct _baharat
    {
    tuz, karabiber, kırmızı biber, kimyon;
    }

    yemek * main(void)
    {
    mercimek köfte;
    kırmızı mercimek;
    bulgur köftelik_burgur;
    doğranmış_soğan soğan;
    salça biber_salçası;
    baharat_ baharat;

    haşla(mercimek_salçası);

    karıştır(mercimek,köftelik_burgur);

    sleep(bir_süre);
    while(status != pembe)
    kavur(soğan);

    karıştır(soğan,biber_salçası);

    yoğur(baharat,bulgur);

    köfte = karıştır(maydonoz,bulgur);
    yogur_şekil_ver(köfte);

    printf("afiyet olsun...");

    return (servis_yap(köfte, turşu, roka));
    }

  • dominos, pizza hut, little caesars, pizza bulls, pizza lazza benim teyit ettiklerim. papa john's da buyuk ihtimal bu grupta.

    "salam, sucuk, sosis vb. urunlerin tamami isil islem gormus pilic urunudur" diye yemeksepeti'nde uyarmislar zaten.

    dana etli urunler kullandiklarinda her pizzadaki maliyetleri 3 tl (50 gr) civarinda olacakken, pilic urunleri ile bunu 0.5 tl'ye cekmekte ve her pizzadan elde edecekleri ekstra 2.5 kar ile sagliginizla oynamakta sakinca gormuyorlar.

    dunyanin baska hicbir ulkesinde bunu yapmaya cesaret edebileceklerini de sanmiyorum.

  • alip almamakta kararsiz kalmisken, barometre ozelligini duyar duymaz almaya karar verdigim telefon. yanimizda barometreyle dolasmaktan gina gelmisti artik. cunku biz gittigimiz her yerde basinc olcen ruh hastalariyiz.