• lisedeyim. sınav başlamak üzere. ama kalemim yok benim. sağlam ineklerdendim ben ama hep öyle gevşekliklerim olurdu. neyse, bir arkadaşa söyledim. o da gitti başka bir arkadaşını buldu kalem isteyecek. ben sevindim tabi, olanca sempatimle "yaaaa çok tişikkirler ^_^ ^_^" diyecek olmuşken "yolnoz onu görö östöröm -_-" çekti bana bu. hayır, zaten bizde kimsenin emaneti kalmaz da tavır hoş değil. sınavdan sonra gittim, bulup kalemi verdim. hep de ilk ben çıkardım sınavlardan.

    sonra üniversiteyi kazandık. facebook'tan bir arkadaşlık isteği. o odun arkadaş bu, tanıdım. o zamanlar dinlediklerim içinde senfonik rock önemli yer tutuyor ve facebook'ta bir almora şarkısı paylaştım. bunu gören pasha iletişime geçti hemen "sen almora seviyor musun?" diye. muhabbet başladı, başladığı gibi de ilerledi. hatırlamıyor hiç o kalem olayını. çok da iyi adammış aslında. hatta doğum günlerimiz bile aynı. bir saat içinde kanka olduk. tuttu, bana elindeki yavuz çetin albümünü gönderdi. zaman geçti, msn'den tavla attık, gittik kalbimizi birilerine kaptırdık, o birileri gidince arkalarından muhasebesini yaptık. araya görüşmediğimiz yılların girdiği oldu. on yılı devirdik. 18 yaşında iki veletten 27 yaşındaki yetişkinlere dönüştük. belki çok da dönüşemedik gerçi, neyse...

    nick'i paşa olana yakışan nick altı entry'si şarkısı olursa bu olmalı. bu arkadaş ile akşam iş çıkışı çay kahve içecek kadar yakın mesafelerde yaşamadık hiç. hele şimdi paşa'nın hayatı yurtdışında geçiyor. umarım hayatımızın bir bölümünde "atla gel," dediğimizde yarım saate çıkıp gelecek koşullarda oluruz. umarım yakın zamanlarda olur.
  • sözlükte şu ana kadar karşılaştığım en yardımsever sözlük yazarı.

    kendisine girdiği bir entry sebebi ile bir şeyler danışmak istedim ve sağ olsun her soruma sabırla cevap vermekle kalmayıp, konu hakkında sormamın aklıma bile gelmediği taraflarına da dikkat çekti. kafamdan büyük bir yük aldı.

    bu da bir teşekkür entrysi olsun. :)

    ömrü güzel olsun, karşılaştıkları hep kendi gibi insanlar olsun.
  • önce almora dinlemeyi, sonra yavuz çetin sevmeyi nedense bana yakıştıramamış insan*. sonra bu ikisi sayesinde en sevdiğim arkadaşlarımdan biri haline geldi ve bu mertebeyi 12 yıldır koruyor.

    iki şapşal ergenden iki şaşkın yetişkine dönüşme sürecini 12 yıl önceki fotoğraflara bakarak görebilmemi sağladığı için kendisine ayrıca müteşekkirim. :fj
hesabın var mı? giriş yap