• (bkz: romica) damlar şimdi :d
  • arabaya bindirmedim diye beni polise sikayet edicek bir adet yegenim var(4).

    durup durup "biz bunu sikayet edelim ya!!" diye ablama soylendigi sirada ;

    - oglum o senin dayin, hem polise ne diyicez?

    - kufretti deriz???
  • küçük oğlum:k büyük oğlum:b ben:m, sabah arabadayız:

    k: anne bugün çok güzel bir gün olacak, çünkü başkanlık seçimi var.

    m: a! sınıf başkanı mı seçilecek? aman! ne yapacaksın sınıf başkanı olup? sen teneffüslerde eğlenmene bak. (dışarıda çok sık görüşebilen arkadaşları varken seçileceğini sanmıyorum, gruplaşmalar var. sonra üzülmesin diye kendimce onu bana hazırlamaya çalışıyorum.)

    k: olur mu anne? en son başkan yardımcılığında kaldım, ben artık başkan da olmak istiyorum.

    m: tamam ama bunun için biraz vaatte bulunman lazım, yani onlara başkan olursan neler yapacağını söylemelisin.

    k: a! eveet. mesela sürekli onlara oyun oynattırırım ama yaramazlık yok. beni dinlemediklerini görürsem hemen öğretmene şikayet ederim.

    b: sen de çok komiksin. böyle dersen seçerler mi seni? okula havuz yaptıracağım de bari.

    k: (kahkaha atarak) ben küçücük bir çocuğum, okula nasıl havuz yaptırayım? ben tamirat yapacakları tanımıyorum.

    b: ikisini de yapamazsın. sen o kadar çocuğa sürekli nasıl oyun oynattıracaksın? sıkılmayacak mısın?

    m: o zaman şöyle söyle güzelim: “arkadaşlar, mesela size okula havuz getirteceğim diyemem ama size aralarda en sevdiğiniz oyunları oynattıracağım.” hem sempatilerini kazanmış olursun, hem gerçekçi olur.

    k: anne bu çok iyi fikir. artık hemen okula gidelim.

    lafa hiç girmeyip konuşmalarını dinlemek bile sabahları mutluluk sebebi.
  • yaramaz bir arkadaşıma, benim arkamda da gözlerim var biliyor musun, her şeyi görüyorum ben demiştim bir gün. arkama geçip el sallıyordu, işte kolunu kaldırıyordu falan söylüyordum tek tek, camdan yansıdığını bilmiyordu tabi minnak.
    sonra gelip saçlarımı kaldırıp gözlerimi aramıştı kafamın arkasında. ben de onu yemiştim*
  • anneni mi seviyorsun babanı mı seviyorsun saçmalığı..
  • boyama kitabinda bukalemun gören junior kişisi: bu ne amca adi ne bunun?
    ben: bukalemun amcam.
    jr: onun adi kalemun olmasi gerekmiyo mu zaten bu demiyo muyuz? (parmagiyla işaret ederek)
    4 yaşinda!
  • derin..
    en son geçen kış gelmişti. bugun
    geldiginde tatli tatli beni uzaktan izledi. baska islerim vardı gitmedim yanına ama gözümle takip ediyordum ve her baktığımda göz goze geldik goz kırptım 15 dk sonra yanina gidip naber derin dedim aaa beni hatirladin mi bende anneme acaba beni hatirlar mi diye sorup merak ediyordum dedi. seni unutur muyum uzun uzun sohbet etmistik seni cok sevmistim dedim hissettigim biseyi unutmam demistin bana dedi dogrudur dedim. ki bu benim cumlem demisimdir kıza.(: (gerçekten hissettigim iyi veya kötü hic biseyi unutmam cunku) konustuk ben ayrildim yanından, yanima geldi burada dursam olur mu dedi olur tabii gel dedim. sana sarılabilir miyim dedi sımsıkı sarıldim öyle bi sarılmak ki kızı resmen içime sokasım geldi. giderken anneme numaranı versen olur mu istanbula geldiğimizde seninle görüşüp biseyler içeriz eğer sende istersen dedi komiğime gitti o hali oyle tatli oyle icten bi davetti ki güldüm bi yandan da hoşuma gitti dedim sen gel ben seninle hep görüşürüm. sonra giderken sarıldı kokun çok güzelmiş dedi. bi daha sarildim o zaman sana parfumumu hediye edim dedim. gercekten miii dedi gercekten dedim. gulumsemesine gulumseme ekleyerek seni cok seviyorum dedi. o an ki yuzunde gordugum mutluluk muthis biseydi. konunun öznesi olan velet 11-12 yaşlarında. ahh derin ne iyi geldin bana hemde bugün. bi kez daha anladım ki çocuk diyip geçmemek lazım. kaydetmiş hafızaya neredeyse herseyi.. bende seni çok seviyorum derin..
  • 36 yaş: hadi git yat,
    (fısıldayarak) saat 2 buçuk 3 oldu.

    10 yaş: anneeee… kaç oldu! sen daha yeni 9 oldu dedin. niye doğru saati söylemiyorsuuuun hiiç!
  • anne kızılcık şerbeti izliyordur ve bir sahnede annenin siniri bozulmuştur, kendi kendine konuşuyordur. o sırada yan odadan gelen sesle kendine gelmesi bir olmuştur:

    çocuk: anne fazla abartmıyor musun? bu sadece bir dizi, yani gerçek değil.

    sessizlik... çocuk haklıydı, zira anne sahneyi adeta yaşıyordu. ama hani gerçek hayat hikayesinden uyarlanmıştı. neyse sizden öğreneceğim daha çok şey var evlat. birlikte büyüyoruz.
  • bir günlüğüne halaya bırakılan yeğen;

    - halan seni görünce çok mutlu olacak havalara uçacak dedi.
    - evet çok mutluyum.
    - uçmadın ama?
hesabın var mı? giriş yap