• gercegi hip hop dji olan bir tur insan. o baska birsey. (bkz: the real thing)
  • kendilerine genellikle garip bir takım nick'ler takan insanlar. özentilikten midir, kendine gizemli bir hava verme çabasından mıdır, oldum olası bir anlam veremem.

    (bkz: dj enjoy)
    (bkz: dj yakuza)
    (bkz: dj ngt)
    (bkz: dj ezg)
    (bkz: bizzare z)
    (bkz: dj t-rex)
    (bkz: dj close-up)
    (bkz: dj barthez)
  • müziğin özellikle son 25 sene içinde geçirdiği teknolojik ve sosyal evrim göz önünde bulundurulduğunda, usturuplu bir biçimde plak çevirme * olarak da nitelenebilecek şekliyle bu eyleme * gönül vermiş, müziğin virtüözitenin ötesinde ve hatta karşısında bir fenomen olduğunu kavrayabilmiş aklı ve duyguları selim herkesin ayırdına varabildiği üzere iyi djlerin, her biri ayrı ruhsuz, tekerrürden temcit pilavı kıvamına gelmiş bir carlos santana'nın, joe satriani'nin gitar, jaco pastorius'un, stanley clarke'ın bas, dave weckl'ın, dave lombardo'nun davul sololarından müzikal ve ruhsal açıdan fersah fersah üstün çalışmalar ortaya koydukları aşikardır. murat beşer 10 sene kadar önce bir konuşmamızda bir dönemin müzik tarzını belirleyen egemen enstrümanın nasıl 70’lerde gitar, 80’lerde ise synthesizer ise 90’larda da pikap olduğunu söylemişti. benzer bir tez jeremy beadle’ın 1991’de sampler müzik estetiği ve populer müzik endüstrisinin durumu ve geleceği üzerine yazdığı ve halen güncelliğini koruyan will pop eat itself isimli faydalı eserinde de ayrıntılı bir biçimde ortaya konulur. hakim ultra-elitist müzik-virtüözite koşutlaması yüzünden hala “oha herif dakkada bilmem kaç akor basıyo”, “oha abi soloya bak herif çift kros gidiyo” gibi geyiklerin dönebildiği, anathema, dream theater gibi ‘progressive’ müzik * gruplarının hala memleket ve octavio paz’ın deyimiyle diğer bir kısım “geç kalmış ülke” mensubu fanatikleri sayesinde ekmek yiyebildikleri bir ortamda, özellikle 1970’lerle birlikte abd’de çöken parasız eğitim sistemi ve müfredattan çıkartılan uygulamalı müzik eğitiminin bir sonucu olarak ortaya çıkan dj kool herc’ün, afrika bambaataa’nın, grandmaster flash’in temsil ettiği, sonrasında andrew weatherall ile, dj shadow ile virtüözlüğe de yüksek sanata da üçün birini iade edebilecek olgunluğa erişmiş bir dj kültürünün ve müzikal yaratıcılığının rağbet görmesi de tabii pek kolay olmayacaktır. o beyaz türk burunlar balmumuna şöyle bir sürtülse de rahatlasalardır.
  • düğmelere basmak ve plak çevirmek dışında ne kadar sanatsal bir iş yaptıklarını kavrayamadığım insan grubu. bir de insanların, hangi dj'in iyi olduğuna nasıl karar verdiklerini hiç anlayamamışımdır.
  • üstüne ne konuşacagını bilemeyeceği kadar güzel şarkıları ardarda çalabilen ve en önemlisi tutarlı bir playlist hazırlamayı başarabilen ve kendisini dinleyen her kesime bir nebze de olsa hitab etmeyi görev edinen ama bunun yanında çogunlukla da yaratıcılığını kullanabilmesi ve saçmalamaması için de kendi begenilerine öncelik vermesi şart olan, anonsa saniyeler kala gözlerini silip hiçbişey olmamış gibi konuşmaya devam edebilen hatta çok yorgun ve hastaysa da aralarda 5er dklık minik kestirmelerle anlık rüyalar görebilen, yayın sırasında sistemin çökmesi halinde bunu kimseye çaktırmadan anen başka bir cd çalara atlama becerisine sahip, önceki gün başına ne gelmiş olursa olsun işi sırasında bunu konuşmalarına kesinlikle yansıtmaması farz olan, yansıtacaksa da bunu çaldığı şarkılarla yapması caiz olan... konuşurken çiçekler, böcekler ve hava durumu yerine çaldığı şeylerle ilgili gerekli ek yeni bilgilere agırlık vermesinin yanısıra belli oranda belli konularda subjektif de olması gereken fakat yine de belli kalıplara sığdırılmayacak kadar gönül işi olarak da tabir edebilecegimiz bi iş yapan ve karakterine, yapısına göre de değişebilen kıstaslara, farklı ifade şekillerine sahip kişilerdir... eskileri araştırmaya, yenileri takip etmeye hevesli, müzige aşık insanlardır, bi anda tutulup kalıp dalıp bambaşka yerlere gidebildiklerinden görev yerleri kesinlikle stüdyoyla sınırlı değildir... hatta bazen tehlikelidir bile * konuşurken mikrofondan ya da mixerden elektrik çarpması bile söz konusu olabilir. sonuç olarak her meslekte oldugu gibi pekala kendine has zahmetleri de olsa alınan hazla kıyaslandığında deneyim edilebilecek en zevkli mesleklerden biridir...
  • hic calarken hapsirdiklarini gormedigim meslek kolunun temsilcileridir diceyler. goren varsa beri gelsin. bir dicey calarken asla hapsirmaz.
  • (bkz: hakan mum)
  • (bkz: djnr)
  • (bkz: god is a dj)
  • (bkz: dinner jacket)
hesabın var mı? giriş yap