fatih altaylı

• adama karşı bilim programları serisi nedeni ile acayip sempatim vardı
  
  şimdi siyaset konularındaki dobra konuşmaları nedeni ile ekstra saygım arttı
  
  şu zor ve baskı dolu günlerde cesur söylemleri nedeni ile cidden övgüyü hakediyor.
• gıda dedektifine verdiği cevap rezalettir:
  https://youtube.com/…rts/jm0pxc6vjxe?feature=shared
• hiçbir vasfı olmadığı halde sözde denetlediği şirketler tarafından para alan gıda bilmem nesicilere fazla yüz verdiğini düşündüğüm yorumcu.
• gıda dedektifine verdiği yanıtla çok ayıp etmiştir. gelip de kucağıma mı oturacak ne demek? cımbızlamak da değil, olayın tamamı bu.
  
  bu başlıkta bile bir sürü güzel entrym vardı kendisiyle alakalı.
• düzen gazetecisidir. günlük siyasi olayları muhaliflerin hoşuna gidecek şekilde gazını almaktadır. ne bir olay ortaya çıkarır (onca tanınmışlığına ve imkanına rağmen) ne de sinir uçlarına dokunur. üstteki köpüğü alarak bir nevi gaz boşaltı mı yapar
• ali erbaş'a dair yaptığı yabancı dil eleştirisi kahkaha attırdı bana.
  
  +efendim siz eski yunanca da biliyorsunuz,
  -e bileyim bari. ^*
• bugünkü yayınında 1915 olaylarıyla ilgili açıklaması sebebiyle tip'i eleştirmiş ve "türklerde soykırım geleneği yoktur." demiş gazeteci. şu meseleyi doğru dürüst ele alabilen insan yok mu aranızda? soykırım olsa ermeni kalmazdı (mantıksızlığına değinmek bile çok acı geliyor ama bu mantıkla naziler de soykırım yapmadı çünkü hâlâ yahudiler var), asıl soykırım türklere yapıldı (bu açıklama ise düşündürmese de güldüren tarzda) gibi açıklamalarla konu her seferinde sulandırılıyor. fatih altaylı da soykırım geleneğimizin olmadığından bahsetmiş. hangi milletin soykırım geleneği var arkadaş? böyle gelenek mi olur?
• kendi tabiriyle sezen aksu'yu yetmez ama evet dediği için eleştiren dangalaklar ordusunun bir üyesi olmama rağmen kendisini zeki ve kültürlü buluyorum ama bu durum benim gerçekten dangalak olmamla alakalı değil. kendisi sağlam bir sezen aksu hayranı olarak bu durumla baş etmenin iki yolundan birini seçmiş. bu yollardan birine göre ya gerçeği inkar edip, mantığa büründürmeye çalışıp, daha net bir ifade ile eğip bükerek, durumu rasyonalize edeceksin ya da diğer yolda ise kendi değerlerinle ters düşmeyerek çok sevdiğin biri bile olsa göte göt diyeceksin. bilişsel çelişkinin yarattığı stresi ortadan kaldırmanın bilinen başka bir yolu yok. kendisi kolay yolu seçmiş, oysa sezen aksu'nun öyle iyi niyetli bir aldanma yaşamadığını, türkan saylan'a ve diğer nicelerine yapılanları gördükten sonra bu desteği hala akp'ye vermeye devam ettiğini bizim gibi fatih altaylı da bal gibi biliyor. bugün neden yazdım bunları, son youtube yayınında orhan gencebay'ı gençken dinlediğini ama pişman olduğunu söyledi. işte koyu bir orhan gencebay hayranı olmadığı için o ilkeli duruşu bu noktada rahat bir şekilde gösterebilmiş kendisi çok hoşuma gitti benim hep muhalif olup da hala sezen aksu'yu dinlediğini söyleyenlere söylediğim şey bu. sonra google'da fatih altay'lı ismi ile sezen aksu ismini birlikte aratmak aklıma geldi bu zeki, ilkeli ve tutarlı bir adam, kesin bir iki şey karalamıştır o noktada da dedim. ama o da ne, dangalaklar ordusuna dahil olduğumu gördüm bir anda. üzüldüm beklediğim bu değildi. sonra bir yıl kadar sonra sanırım sezen aksu'nun merdan yanardağ'a hapisteyken icra göndermesini doğru bulmadığını söylemiş ama hemen üstünü hızlıca kapamış konunun, ağzından kötü bir şey çıkmasın diye. yani bu noktada kişilik zaafiyetini daha net görmüş ama yine de içi elvermemiş. fatih altaylı'nın bir muhalif olarak sesini kıstığı (kısmak zorunda kaldığı) bir dönem olmuştu, o dönemi anlayışla karşılarım, hepimiz yeri geliyor susmak zorunda kalıyoruz ama bu sezen aksu konusunda, ciddi anlamda hayal kırıklığına uğrattı beni. tamam sezen aksu hakkında kötü söyleme ama savunmaya da kalkma, hatta savunacağım diye gerçekleri dillendirenlere dangalak diye hakaret etmek ne demek. psikoloji bilen biri olarak kendisini ve bu davranışının motivasyonunu anladım ve entryde de açıklamaya çalıştım ama bu konu özelinde şahsıma yapılmış bu hakareti gec de olsa kendisine iade etmeden entryi sonlandırmak istemiyorum.
• bugün 1915 hakkında bomboş konuşmuştur, 1915 soykırım değildir de savun ama böyle bomboş demagog bir düzen gazetecisinin peşinden gitme. hrant dink hayatta olsa suratına şöyle bir okkalı tükürmezdi kibarlıktan ama ederi budur.
• her sabah yayınlanan youtube söyleyişi programını kacirmadan izlerim.
  
  (bkz: fatih altayli'nin asistani emre bey) sözüm sana ;
  
  (bkz: emre acar)
  
  emre bey bilerek mi cahili oynuyor, yoksa harbiden hiçbir şey bilmiyor mu ?
  
  bir ara mehmet metiner adı geçti hayatında duymamış, afrika tozlarının yararını belgesel izleyen herkes bilir bunu da hayatında hiç duymamış yeni öğreniyor.
  
  ya sen hiçbir şey bilmeyen insan olarak nasıl fatih altaylı’ya soru soruyorsun ?
  
  fatih altayli da twiiter da vakit geçirmiyor belliki tüm sorular trend topic olmuş sorular konu başlıklarını ordan alıyor.
  
  ali erbaşın cv inde arapça bildiği yazıyor diyor fatih bey de diyor ki ‘onu da mı araştırdın’ o da demiyor ki ne araştıracam twitter da gördüm demiyor.
  
  biraz daha konu ve kişilere hakim birinin soru sorması daha iyi olurdu diye düşünüyorum.
  
  (bkz: emre beyle aynen katılıyorum)