kendini nasıl hissediyorsun

• fena değil... daha iyi olabilirdim. daha da kötü de olabilirdim. en azından 'fena değil' diyebiliyorum. şanslıyım da sanki. yalnız şu ağzımda çıkan aftlar çok pis can acıtıyor. onların bugün çıktığını düşünürsek, şimdi fena olmasam da geçtiğimiz iki hafta düşündüğümden kötu olduğumu anlıyorum. velhasıl stres dediğimiz şey, yaşandığı anda fark etmesek de, akabinde sıçıyor insanın ağzına. niye? zira vücut stresle cebelleşirken her bir hücreyi stresle savaşa kullandığından bağışıklığı koruyup kollayacak dermanı kalmıyor. ondan sonra gelsin aftlar, bilimum hastalıklar... duvarı nem, insanı gam yıkıyor hakkaten, yıkılmayalım anacım.
• hissettiğim şeyleri hissetmemek için kulağımda müzik, zihnimde başka bir hayatın hayaliyle gözlerim açık uyur gezer modda yaşıyorum.
• destek aradığım yerde yerim olmadığını anladığım an şu an. kırk yılın başı kendimi gerçekten berbat hissettiğim bir günde “nolur yanımda ol” diyecek kadar ona ihtiyacım olduğunu anlatmama rağmen “kırılamayacak başka insanlar” olduğunu ve başka başka insanlarla sohbet etmenin daha cazip gelebileceğini anladım.
  sanırım önceliklerimi değiştirmeliyim. ben de benim için ilk önemli olan şeyi gözden geçirmeliyim. kötü günümde yanımda olmasını istediğim kişiyi bile değiştirmeliyim.
  bu sitemler karşısında ben, evet derdim ya haklısın yeteri kadar yanında olamadım özür dilerim şimdi buradayım ve bu bir daha böyle olmayacak derdim, sarılırdım inatla tüm şefkatimi de gösterirdim kalbini yumuşatana kadar. “sen anca trip at” demek sanırım yapacağım en son şey olurdu. tek kelimeyse gerçekten kırgın hissettiğim bir gün.
• duygu hissedemiyorum gibi ama dikkatli dinleyince sıkıldığımı hissediyorum.
  
  bugün yine doktora gittim. bayadır sağ kalça kemiğim ağrıyordu. doktor dedi ki kemikteki şekilsel bozukluktan dolayı kemik sinirime baskı yapıyor imiş bu yüzden ağrı ve uyuşukluk sorunu varmış.
  
  önce fizik tedavi önerdi ve 6 hafta sonra gelmemi istedi. eğer geçmez ise ameliyat olmam gerekiyormuş.
  
  normalde böyle bir bilgi beni gıcık eder, sinirlerim bozulur ve ağlarım. hep benim başıma geliyor bu hastalıklar, yaşım daha kaç bir sürü ameliyat oldum diye…
  
  ama bu sefer gram bir şey hissetmiyorum. berlin'de bir fizyoterapist bulurum. dediklerini yaparım, geçmezse iki tane delik açtırıp doktorlara kemiğimi törpülettiririm.
  
  yapsınlar gram umurumda değil. 1 ay iyileşme süreci varmış. ben daha kötülerini yaşadım. bunu da atlatırız kafasındayım.
  
  ancak hiçbir şey hissetmemek daha kötü imiş. keşke şu anki halime oturup üzülsem, ama üzülemiyorum.
• karmakarışık!
• her hafta terapistin bana sormasını beklediğim ama genelde görüşmenin sonuna bıraktığı o malum soru. kendimi nasıl hissediyoruma net bir cevap bulamasam da nasıl hissettiğimle daha çok ilgilendiğim bir dönemimde olduğumu biliyorum. kendimle aramı daha iyi tutmaya çalışıyorum. aslında başkalarının bana bu soruyu sormasını beklemekten ziyade kendi kendime daha fazla bu soruyu sormaya çalışıyorum.
• hasta.20 gündür bir insanın sinüzit kaynakli akıntısı ses tellerine doğru akıp, orda ödeme sebep olup ,her öksürdüğünde nefes borusuna kaçarak nefesini nasıl kesebilir.her öksürükte: "bu sefer bitti, gidiyorsun" diyorum, son anda geri geliyorum.özellikle uyurken gelen öksürük anksiyete yarattı artık, bezdim.
• son dört gündür o kadar yoruldum ki… doğru düzgün uyuyamıyorum da…
  
  uzatmaya gerek yok aslında gayet bok gibiyim!
• kırgın . bir sürü kişiye , bir sürü olaya karşı fazlaca kırgın hissediyorum. en çok da kendimi savunmadığım için kendime kırgınım
• yorgun ve stresli