• yedi bin yıllık -oha- değil de m.ö. 8. yy diyebileceğimiz bir tarihe kadar uzanan, tabii ki değerli iran geleneğinden değil, bir kaç on yıllık molla geleneğinden beslenen bir kişidir. oturduğu yerde sallayanlar en azından mini bir araştırma yapsalar, o güzelim geleneğin üzerine basında sansür, reform isteyen kadın gazetecileri türkiye ajanı diye tutuklamak, muhalif kürtleri (hafif deyimle) etkisiz hale getirmek gibi güzide(!) eylemlere giriştiğini görürler. kendisinin şanlı bir üyesi olduğu molla geleneğinin ilk işi de adi suçlulardan devrim muhafızı yapmaktı. ayrıca bir komşu ülkesinde -acaba neresi?- onlarca muhalif öldürten bir ülke olduğu da bilinmektedir. biz de az değiliz demek iyidir de, bu diğerinin pisliğini şirin göstermiyor ne yazık ki.

    globalleşmeye karşı olduğu söylenen bu liderin, kendisinin iktidara gelmesinin bir islam devrimi olduğunu ve amacının da başta yakın ülkeler olmak üzere, vizesiz, birleşik bir islam devleti olduğunu açıkladığını, resmi açıklamalarında bulunabilir. yaşasın din eksenli globalleşme(!) buna karşı olmak oryantalizm değildir de, olduğu gibi görünmeyenlerin yaptığı oryantalliktir belki de.
  • dış politikası zaman zaman iyidir...

    iyidir de...

    ahmadinejad torununu torbasını alır, türkiye'ye turistik bir geziye gelir de anıtkabir'i ziyaret etmezse, bu kimseyi bağlamaz.

    ama bir ülkeye resmi ziyarete gelecek lider, o ülkenin 'resmi ziyaret' kurallarına uyacak kardeşim... uymak istemiyorsa "resmi ziyarete gelemezsin o zaman" diyecek kadar yürekli yöneticiler lazım; resmi ziyaret kurallarını beğenmeyen adama başka metot arayacak kadar basiretsiz tipler değil.

    bunun sebebi şov yapmak da değil; uluslararası ilişkilerde bir lider başka bir ülkenin kurallarını delebiliyorsa, yarın başka bir lider gelir daha büyük delik açar, bunun sonu gelmez...

    bir de şu "dini inancı böyle yerleri(?) ziyaret etmesine izin vermiyor", "farklı kültürler" argümanları var. birincisi uluslararası ilişkiler, liderlerin dini veya vicdani görüşlerine göre şekillenemezler. ikincisi, yahu iran ne zamandan beri dini inançlara saygılı bir ülke oldu ki, lideri kendi dini inancına saygı bekliyor? mesela iran'a gidin, "ben müslüman değilim" veyahut "benim dini görüşüme göre başımı kapatmama gerek yok, istemiyorum kapatmak" diyin (ya da karınız, kızınız vs desin), bakalım kimse bunu diyene saygı duyuyor mu yoksa eline bir başörtüsü mü tutuşturuyor? gidin görün, vize istemiyorlardı en son.
  • her şeyi birbirine karıştırarak yargıda bulunmayı ve en nihayetinde ortaya çıkan garabetten nasiplenerek daha sonraki karmaşık ve anlamsız yargıların önünü açmayı marifet bellediğimizden olacak, mahmud ahmedinejad 'ın anıtkabir'i ziyaret etmek istememesi de (http://www.internethaber.com/…_detail.php?id=151184 - http://www.objektifhaber.com/…t.aspx?id=2o33o151123) iyi bir bahane oldu insanların yine birbirini suçlayabilmesi için. burada birbirine karıştırılan hususları düşününce insanların her an kin kusmak için tetikte beklediğini de anlamış oluyoruz; "atatürk'ümü ziyaret etmiyorsa ne işi var benim ülkemde ulan!", "benim atam benim mustafa kemal'im lan, niye zoruna gidiyor ki ahmedinejadların ve türevlerinin?", "ülkesindeki medeniyet, görgü seviyesi nedir ki bu adamdan medeni bir şekilde davranılması bekleniyor?", "medeniyet seviyesini kalpten gelerek yapilmasi gereken bir aktivitenin kendisine dayatilmasini redderek gostermistir.", "hayatında sadece meme ve göt düşünen erkeklerini zapdetmek için kadınlarını kara çarşafa sokan ülkenin cumhurbaşkanı!"

    heyecanlı söylemlere tek tek baktığımızda görüyoruz ki, bizim kendi yarattığımız dünyada her şeyin doğal olarak bizim istediğimiz ya da bize öğretildiği gibi olması kanaati, bir başkasının istediği ya da ona öğretildiği gibi olmaması kanaatiyle karakter olarak birbirine karıştığından heyecanlarımızı da yine bizden başka kimse anlamayacaktır. gerçi artık biz de kendimizi anlamama yolunu özellikle akp iktidarının ilk yarısının sonlarına doğru ve ikinci yarısının bugüne kadarki bölümünde büyük bir şevkle takip ettiğimizi yine sözlükteki entirilerden çıkartabiliriz. ancak bilinçli olarak seçtiğimiz bir şey bu, anlamayı istememe hali. yani dışarıdan biri bizi fişfiklemiyor, biz anlamama yolunu tercih etmek için çırpınıyoruz. yabancı devlet başkanlarının, görevlilerinin, şunların bunların atatürk'ün kabrini ziyaret etmeme gibi bir tercihlerinin de olması gerektiğini tartışmaya açacağımız yerde, ahmedinejad'ın burayı ziyaret etmek istemeyişi üzerinden "atatürk'ümü ziyaret etmiyorsa ne işi var benim ülkemde ulan!" diyebiliyoruz. bu bizim kendi dünyamızı başkalarına satma arzumuzdan kaynaklanmıyor, bizzat biz burada kendi tabularımızın esiri olarak tüm dünyanın bize ayak uydurmasını isterken, beri yandan dünyayı da kaçırıyoruz. eh haliyle amerikan takımıyla maç yapan türk takımının formasında "neden ayyıldız yok" diye günlerce haber yapan da aynı zihin. komşu ülkenin başında bulunan adamla yapılacak görüşme, ta başında "atatürkümü ziyaret etmeyecekse bu ülkede ne işi var" adamıyla hançerlenmiş oluyor en güzelinden. sonra kendi kültürel birikimimize ve siyasi geçmişimizin gerektirdiği donanımımıza ters düşen iran uygulamalarına bok atma hürriyetini yine kendimizde görebiliyor olmamız ise zaten meselenin atatürk'ün kabri değil bizzat kendi tabularımız olduğunu gösteriyor. öyle ya "sadece meme ve göt düşünen erkekleri zaptetmek için kadınlarını kara çarşafa sokan ülkenin cumhurbaşkanı" diyebilmek bizim için lüks değilken, ahmedinejad'ın anitkabir'i ziyaret etmek istememesi bir lükstür bu zihin yapısına göre.

    karşı tarafa uygulama hakkını tanımadığımız bu lüksün düşündürüğü çok şey var da, en önemlisinin bu olduğunu düşündüm, mevzuyu buradan yakalamaya çalıştım. "benim atam benim mustafa kemal'im neden ...lerin zoruna gidiyor" diyenlere "yahu onların da humeyni'si, bugünkü yönetim iradesi neden senin zoruna gidiyor?" denilebilir. allah mı belasını versin yoksa atatürk mü bilmiyorum ama yani iran'daki kara çarşaf üzerinden, bir "anıtkabire gitmeyen ahmedinejad" profilinin eleştirisi yapıldığı vakit de hiç kimse rahatlamış olmuyor. nedir yani, açıkça kabullenelim artık; onların nasıl senin gözüne batan tabuları varsa, senin de onların gözüne batan tabuların var: sen de humeyni'yi, onda atatürk'ü itip kakma düşüncesi hakim olabilir. kimi zaman ortak tabularınız var: mesela bilmemne gavur ülkesinde birisi bir karikatür yaptığında hz. muhammed ile ilgili, senin içinde de, onun içinde de bazıları ölüm fetvası çıkartabiliyor. başkalarının esiri olduğu tabuları eleştirmek kolay da, insan biraz da kendine bakmamalı mı? şimdi bütün bu sözlerimden "başına iş gelmeyecekse atatürk'ü sevmediğini itiraf edecek olan" zihinler salt anıtkabir mevzusunu çıkarmasın. başkalarının gözüne batan da kadıköy'de ufacık camiden sokaklara taşarak, yürüme mekanında namaz kılmaya çalışanların oluşturduğu görüntü kirliliği olabilir, insanların din bezirganlığı olabilir. ama işte uyanık milletiz ya, herkes kendi tabusunun esiri olduğunun bal gibi farkındayken, artık bir yerden sonra inatlaşmalar kronik hale gelmeye başlıyor. "gidiyoruz ulan. yetti artık bu şeriatçılardan çektiğimiz! atatürkümüze gidiyoruz, anıtkabire gidiyoruz! hadi toplanın!" diyerek etrafındaki benzerlerini gaza getirebilenlerle, iktidarda istedikleri tipten birileri yoksa cuma günlerini beyazıt'ı ellerde kuranla miting haline dönüştürme meraklıları çarpışma halinden bir türlü çıkamıyorlar. sonra bir de her iki taraftan empati, hoşgörü ve barış üzerine nutuklar duyarsınız; her birinde biçimce farklı, ancak özünde aynı pörsümüş idealler ve ritüeller hakim. o yüzden "hayatında sadece meme ve göt düşünen erkeklerini zapdetmek için kadınlarını kara çarşafa sokan ülkenin cumhurbaşkanı" sıfatıyla ahmedinejad'ın bu ülkeye gelmesine gerek yok, bizim zaten kendi içimizde kendi kafasını kara çarşafa sokanlar olarak oluşturduğumuz görüntü kirliliği nasıl giderilecek, ben asıl onu düşünüyorum (ne ki, aydın görüşlü olduğunu sandığım insanlar tanıdım, onlar da "başörtülüler ölsün" ya da "başı açıklar orospudur" dehlizine düşmüşlerdi, onlar da kirlenmişlerdi. o halde itiraf edelim: sizler aydın maydın değilsiniz, en kabasından birer empati yoksunu, consortium'un farkında olmayan "ortak kazanım", "ortak yaşama alanı" gibi kavramlardan bihaber avamın sıradan parçalarısınız. kimse sizin gibi yaşamıyor diye orospu veyahut katli vacip değildir).

    özgürlük mü? hep lazım değil mi? ama bir yere kadar olsun, değil mi? sizin kendi tabularınızın başladığı yere kadar herkes özgür ve hür düşünceli olmalı değil mi koçlar? canlarım benim.

    addendum@: (bkz: #13743718)
  • anitkabiri ziyaret etmemesinin onun kisisel tercihi olarak degerlendirildiğini gordugum kisidir. ne var ki ziyareti yapmayan kisi kendisi degil iran cumhurbaskanidir neticede. elestirilerin sadece kendisini degil iran'i da kapsamasi gerekmektedir.

    insanlar iran'a gittiginde zorla basi kapatiliyor mu? kapatmak zorunda olduklari hissettirilmiyor mu? sokaklarinda toplu idamlar duzenlenmiyor mu? belki saygidan belki korkudan her gidenin kendi davranislarini ve hayatini kisitlamak zorunda oldugu bir ulkenin cumhurbaskani'nin acikcasi anitkabir'i ziyaret etmesini istemiyorum. iyi ki de ziyaret etmiyor.
  • türkiye'nin tabularını yıkmaya gelmiş bir süper kahramandır. kum kentinin diğer din adamlarıyla tabu üstüne tabu bırakmayacaktır. yanağından da öpüyorum. ahanda görgü.
  • 3. dunya savasinin musebbiblerinden biri...

    edit: history channel'deki belgeselde kofi annan'a "bir onceki dunya savasini abd ve ingiltere kazandi ama siradakini biz kazanacagiz" seklinde bir beyanda bulundugu iddia ediliyor. bundan haberim yokken boyle bir beyanda bulunmus idim.
  • şimdi şöyle de bir şey yok da değil; adam ya sevmiyor da gitmiyor, ya da dini inançlarıymış bilmem ne... bizi en azından beni ilgilendirmez bu durum. beni ilgilendiren sevmeyip de gidenlerdir. belki de onlara ders vermek istemiştir. istememişse bile benim canım öyle istemiştir. alınız.
  • abdullah gül iran'a gidip ayetullah humeyni'nin mezarını neden resmi olarak ziyaret etmeyecekse o nedenle anıtkabir'i ziyaret etmek istemeyen kişi.

    bu tarz diplomatik ilişkilerde karşılıklı eşitlik esastır. bugün bu konuda (hükümete vurmak için) goygoy yaratan güruhun abdullah gül (veya benzer konumda birisi) ayetullah humeyni'nin mezarını ziyaret etmesi halinde koparacağı gürültü de bunun 10 katı olur. aynı güruh iran cumhurbaşkanından kendi cumhurbaşkanı yapsa onaylamayacağı bir hareketin benzerini talep ediyor.

    nerde büyüdünüz sizler birader ne emmeye ne gömmeye geliyorsunuz. dogma dogma dedik ama artık cahillik oldu bu işler. ya da kötü niyet safi, fırsatını bulunca yardırma halleri. ya da bunların hepsi galiba.

    üç kuruşluk iktidar hesapları için bu kadar da saçmalanmaz ki. son turlar bunlar arkadaşım bu adamı*ya ikna edecekler ya da sınırlarımızın dibinde 21. yy'ın ilk çok cepheli büyük hesaplaşması başlayacak. siz hala turistik geziye geldiğini falan sanıyorsunuz bu adamın herhalde.

    bu ne çapta bir aymazlık anlamadım ki!
  • gelmeden once istiareye yattigi ve ataturku ruyasinda gordugu soylenen kisi. ataturk, "gelirsen zinhar mezarima ugramayasin benim kemiklerimi sizlatmayasin" diyesiymis.
  • anıtkabiri ziyaret etmeyi reddetmesine rağmen türkiye ye gelebilmesi bir yana, atatürk ün kurdugu devletin cumhurbaşkanı istanbul a, kendisinin ayağına gidecektir.
hesabın var mı? giriş yap