aynı isimde "prens" başlığı da var
  • s02e03

    --- spoiler ---

    gece denizlere sis çöktüğünde,
    ölüler fısıldar ismimi sessizce.
    saklanır hainler, alçaklar,
    gölgem bile görününce.

    ne mutlu bizlere,
    kaptan van dyke yürür önümüzde,
    fırtınalar, şimşekler titrer,
    ölü yelken dümende!

    yelkenlere kara bir ayaz esti,
    titredi van dyke bile, buz kesti.
    rastladım ona gecenin kör vakti,
    bu vahşi kelebekti.

    ne mutlu bizlere
    vahşi kelebek yürür önümüzde,
    fırtınalar, şimşekler titrer,
    bir kelebek görününce!

    ra raaa x?

    yeni bir kaptanımız var artık! x4
    ismini haykırın! x1
    kaptan vahşi kelebek x4

    --- spoiler ---
  • ali koç'tan esinlenilen dizi
  • sinema/dizi zevkine güvendiğim insanlar tarafından hunharca övülünce sabredip izlediğim vasat dizi. komedi desen değil, macera desen hiç değil. biraz kahpe bizans, biraz game of thrones hafif de bi “gibi” havası vermeye çalışmış senaristler ama olmamış.
  • izlediğim en iyi bakın en iyi türk absürt komedisidir. izleyin ve gerekirse zorla izlettirin. emeği geçen herkese çok teşekkürler.

    yedi numara’dan ve sıdıka’dan sonra böylesi hevesle izlediğim bir komedi dizisi gelmedi benim için. evet leyla ile mecnun da gibi (dizi) de bence bu etkiyi vermiyor. hiçbirinde oyuncularla bu kadar bağ kurmadım.

    emeği geçen herkese çok teşekkürler. umarım uzun soluklu bir iş olur.
  • aşık olduğum tek dizi
  • bir skeç karakterinin etrafında şekillenen yapısına karşın, göndermeleri, alt metinleri ve kontrastları ile müthiş bir seyir zevki veren dizi.

    giray altınok kalemi, oyunculuğu ve mizacıyla prens olmak için doğmuş adeta. kalemi bu kadar sağlam bir oyuncunun aynı zamanda bu kadar iyi rol yapması fazlasıyla imrendiğim bir durum. prens'in feminen tavırlarını jest ve mimikleriyle o kadar iyi aksettiriyor ki, oyuncuyu tanımayan bir izleyici gerçekten gay bir oyuncu olduğunu düşünebilir. prens'i sempatik yapan bir diğer unsur ise kesinlikle karakter gelişimi.

    --- spoiler ---

    babası tarafından bir kılıç bile emanet edilmeyen bir karakterden, kral vahşi kelebek'e dönüşen, saksonya dükünü ve ülkesini kurtaran bir kahramanın yolculuğunu izliyoruz. ve itiraf etmeliyim ki dizi bu macerayı size karakteri sevdirmeye girişmeden yapıyor. bu da senaryoya girmeyi (izleyici olarak) karakterler ile daha iyi bağ kurmamızı sağlıyor. örneğin benim dizide prens'i sevmemi sağlayan bölüm birinci sezonun final bölümü oldu. o bölüm öncesinde tenyo çok daha makul bir karakter gibi geliyordu bana. çünkü ölü krala fazlasıyla benziyordu ve dönemin ruhuna da uygun bir karakterdi. prens ise kendini halka sevdirmek için katıldığı gladyatör savaşlarında olayın ciddiyetini öğrenince onu seven iki kişiden biri olan köleyi rahatlıkla ölüme gönderdi, ölmeyince de kolayca onun başarısını sahiplenebildi.

    entry'i sonlandımadan önce değinmek istediğim kısım ise dizinin insanda özgür turhan etkisi yaratan (gönderme vaaaar, selam çakmışlaaaarr) hamlet, feminizm ve nostradamus esprileriydi. fakat nostradamus'un kullanılış biçimi izleyiciye gelecek bölümler adına spoiler vermesiyle de hoş bir ayrıntıydı.

    ikinci sezonun finalinde bu başlığa yeni bir entry gelebilir.
  • 2 sezon 5 bölümde ters köşe oldum spoiler vermemek adına söylemiyorum tabi bu arada olaf kimdi arkadaşlar b12 eksikliğim hat safhada

    olaf isveç kralıymış teşekkürler herkese
  • ulan arkadaş bu millet abartmaya ne kadar meraklı yav. ben de severek izliyorum, güzel dizi fakat hani böyle öldüm bittim falan? nasıl amk.
  • ilk kez bir bölümünde izleyenlerini çok üzdü (2. sezon 5. bölüm)
    genel olarak bu bölüm gülmedik
    ama sonu çok kötü bitti
  • çok severek izlediğim dizi. ama s2b5 ile baya şasırtmış oldu. yeni bolum fragmanini aradim cünkü şoke edici bi sondu gercekten komedi dizisinde böyle bi son yaparak özgün oldugunu kanitlamiş oldu boylelikle.

    --- spoiler ---

    bölüm basinda kuzey unutmaz repliği ile bölümün sonunda kızıl düğün olması güzel bir göndermeydi şimdi aklıma geldi
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap