• özel bir adam. ama tabi ki benim için seksüel bir anlam taşımıyor; ama zamanında nice azgın romalı yiğit için taşımış, onun da canına minnetmiş.

    filosof seneca'nın naturales quaestiones'inin en can alıcı bölümlerinden birinde 1.16'da seneca birden gökyüzü fenomenlerine ilişkin anlatımını kesiyor ve "şimdi sana (lucilius'a diyor) kısa bir hikâye anlatmak istiyorum" diyor ("hoc loco uolo tibi narrare fabellam"). nereden çıktı şimdi hikâye, demeye kalmadan zengin ve paragöz hostius quadra'nın şehvetinden konuyu açıyor. hikâyeye kadarki bölümde gökyüzü aydınlığının, güneş ışınlarının, halelerin, ateş toplarının, aynadaki yansımaların vs. açıklamasını kuru bir dilden dinledikten sonra birden böylesine azgın karakterli bir adama ilişkin neden bir hikâye anlatıyor seneca, hemen anlıyoruz. augustus döneminde yaşamış olan hostius quadra kendine özel aynalar yaptırmış; seneca'nın bildirdiğine göre bunlar, bizim sirklerde benzerlerini görebildiğimiz o uzuvları yamuk yumuk, kısayı uzun, uzunu kısa, şişmanı zayıf, zayıfı şişman gösteren yani anlayacağınız ayarı bozuk aynalardanmış. seneca'nın tabirine bakarsak küçük bir parmağı, hem uzunluk hem de kalınlık bakımından bir kol gibi gösterebiliyormuş bu aynalar ("...imagines longe maiores reddentia, in quibus digitus brachii mensuram et crassitudinem excederet.").

    seksüel arzuları tavan yapmış olan hostius quadra, hamamlardan genç oğlanları ve kendisi gibi azgın erkekleri, kadınları toplayıp mâlikhanesine getirirmiş. bu aynaların karşısında onlarla saatlerce sevişir, olmadık fantezileri denermiş. birliktelikler esnasında sürekli aynalara bakan hostius quadra, iştirâkçilerin uzuvlarında meydana gelen değişikliklerle mest olurmuş. bu niteliği ona büyük bir kötü şöhret kazandırmış. sapkınlıklarına duyulan öfke öylesine yayılmış ve zaten augustus'un siyasî, kültürel ve toplumsal reformları kapsamında önü alınmaya çalışılan ahlâkî problemler için (bkz: lex iulia de maritandis ordinibus) (bkz: lex iulia de adulteriis coercendis) halka ibretlik bir vaka olsun diye, seks köleleri tarafından öldürülen hostius quadra'nın söz konusu katilleri cezaya bile çarptırılmamış. ahlâksızlığın halk tarafından cezalandırılması bir nevi mazur görülmüştür. seneca da zaten eserin 1.16.9. bölümünde "facinus indignum! hic fortasse cito et antequam uideret occisus est: ad speculum suum immolandus fuit." yani "ne arsız davranış! belki de o çarçabuk öldürüldü, kendisi görmeden; aslında kendi aynaları önünde kurban edilmeliydi."diyerek hikâyeyi sonlandırmıştır. seneca'nın metni kendi lincini gerçekleştirmiştir.

    bu tarz sapkınlıkların sembol ismi olan hostius quadra'nın o birliktelikler esnasında neler yaptığına dair seneca'nın örtülü bir dil kullandığını görüyoruz. hatta "onun eylemleri ve onları anlatırken kullanacağım kötü kelimeler kalemimi kirletsin istemem" minvalinde bir ifade de kullanıyor. ancak aktardığından anlaşılıyor ki, seneca'ya göre sapkınlıklarından biri seks kölelerine oral seks yapmasıymış. bunun için yüzünü kapatır ve başını muhatabının kasıklarına dayarmış. yaptığı bu hareketten çok büyük bir haz duyduğu aşikâr. seneca stoa geleneğinin bir gereği olarak üsturuplu anlatıyor; hakkıdır, haklıdır. böyle bir dönemde stoacı ahlâkî öğütlerin, kısmî ölçüde şehveti buyur eden epicurus'un hazcı öğretisine üstün gelişini; hıristiyanlıkla birlikte onun katı ahlâkını muştulamasını biraz da roma'daki ahlâki çöküntünün tesirine bağlamak gerek. hostius quadra'nın katillerinin yönetim kademesi tarafından cezalandırılmaması ve çıkarılan yasalar bunun en büyük göstergesi.

    entiriyi bitiriyorum burada.

    ilgili metnin latincesi için:
    http://www.thelatinlibrary.com/sen/sen.qn1.shtml

    ingilizcesi için:
    http://www.fordham.edu/…sall/pwh/seneca-nq1-16.html

    konuyla ilgili açıklayıcı metinler:
    http://books.google.com/…mwzws_ygbgd0yk0ahnlw&w=800
    http://books.google.com/…5keav_tskfyf1svyqwtw&w=800
    http://books.google.com/…jbj4a9kkwkh6mdvlfv-q&w=800
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap