• isviçre doğumlu, ama londra'da yaşayan yazar. ilk kitabi olan on love turkceye cevrilmis ve yapi krediden çikmiş. raflarda "ask uzerine" diye görürseniz sakın "yolu sevgiden gecenlere" geyiki sanmayin. günlük dilde yazılmış ama cok siki gondermelerle dolu bi kitap. alain de botton da oyle zaten "kiss and tell", "how proust can change your life" gibi kitapları da var.
  • "romantic movement" da cevirisiyle bugunlerde raflarda yerini almis bulunmakta
  • pek bi genc, pek bi feylezof kardes, her yazdigiyla yuzumuzu gulduren super kisilik
  • biz uyurkene gelişip serpilen dünya edebiyatının bayrak çekip önde gidennerinden 69 doğumlu isviçre kökenni genç.

    romantic movement'da tablolar, grafikler, şemalar kullanmış, edebiyatı koymak istedikleri şık kaplardan çıkarıp tasarım sorununu ön plana almış, ne iyi etmiştir
  • basit bir anlatıma derin anlamlar yükleyebilen, karmaşık konuları sadelik konforuyla sunan bir yazar.
  • hayatımda okurken en çok zevk aldığım kitaplardan birini yazmış adam. beni öyle bir heyecanla doldurdu ki tüm insanlığa kitabın bir kopyasını dağıtmak istedim. hatta çocuk kalbi misali* kitabın kapağına bunu okumayan adam değil yazma isteğiyle doldurdan yazar. (bkz: romantik hareket)
  • proust yaşamınızı nasıl değiştirebilir adlı kitabından da anlaşılacağı gibi yazarın derdi başkalarının saptamalarının üstüne yatmak değildir. her şey el altında da olsa cerrah gene de hemşireden aletleri ister; keza yazar da romanlarında elinize neşterdi suctiondı tutuşturur, üstelik bunu pek mahirce yapar
  • benim henüz hiçbir eserini okuyamadığım, fakat romantik hareket'in ardından aşk üzerine'yi okuyan kardeşimin bu son kitapta bir sürü olasılık hesabının yanlış olduğunu fark edip mail attığı, bu maile "evet, bana da o kitapta çok hatalar var diyenler oldu, zaten ben yapmamıştım o hesapları, başkasına yaptırmıştım, zira ben ikiyle ikiyi toplayamam. belki yanlıştır, belki de değildir, ama bu kitabın başarısını etkilemez sonuçta. ilgin için sağol" şeklinde cevap vermiş, bu şekilde son dönemde beni şaşırtmış bir insandır.
    zira bir kitap yazsaydım ve içinde matematikle hiç de ciddi olarak uğraşmayan bir insanın bile rahatlıkla göreceği nitelik ve nicelikte hata barındırsaydı bu kitap, hemen doğrusunu öğrenir, yeni baskılarında düzelteceğim diye kendimi parçalar, çok çok utanırdım. sanki matematik ve olasılık hesabı böyle belirsiz, belki doğru belki yanlış olabilen bir şeymiş gibi davranmak, "işte yaptım bir şeyler, ama farkında da değilim pek, biliyor musun" tarzı, özensizlik, bilemiyorum..
  • eric fromm sevme sanatinda temel olarak karsiliksiz sevebilmekten soz eder, alain de botton ise romantik hareket'te karsilksiz sevginin sevilenden yansiyabilmesinin gercek sevgi oldugundan bahsedip bunun hayatta bulunabilecek bir sey oldugunu soyleyip umut veriyor. okumak lazim anlatmakla olmaz ama oyle bir kitap ki okuyunca insanin herkesle paylasasi geliyor gercek sevgi varmis hayatta, aramaya devam edin diye.. alain de botton maddesini baslatmak, boyle bir madde var miymis diye arayip bulmak ve yazmadan duramamak da bu yuzden belki de.
  • son yılların en inançlı tematik yazarlarından. aşk-psikanaliz-proust sacayağı üzerinde övgüye değer bir ironi kullanarak yazıyor. (duvar tenisi oynuyorum o halde varım!) belki de bu proust adanmışlığından; üslubunu bir ingilizden çok fransıza benzetiyoruz.
    yazdıkları üzerine derin analizlere girişmek isteyen okura öncelikle alain de botton'un fizyonomi itibariyle yüksek basınca maruz kalmış bir yer fıstığını andırdığını söylemek isterim.

    bence işte tam da bundan dolayı okur botton'u ciddiye almayı denemelidir.
hesabın var mı? giriş yap