• üsküdar gülfem hatun mahallesinde bir sokaktır. hüdai mahmut sokaktan girilen bir çıkmazdır. aziz mahmut hüdai camii bu sokak üzerindedir ve sokağın girişi caminin avlu kapısından yapılır
  • şaşıfelek çıkmazı bu sokaktır.
  • nasıl da hazırlıksız yakalandım: bembeyaz iri taşlara mı, cumbaların baygın sarı ışıklı, yüksek, insansız pencerelerine mi bakmalı, en çok böyle eski yerlerde duyulan, yaşanmış ya da yaşanmamış birden fazla geçmişte aynı anda bulunma özleminin boğuculuğuna mı kapılmalı yoksa bu evi niye beyaza boyadılar yahu, ne güzel bordo kapıları vardı diye dövünüp özlenen anlar içinden yalnızca önemsiz bir tanesiyle mi uğraşmalı, daha henüz buna karar verememişken, işte karşılıklı uzanan o duvarlar ben yürüdükçe arkamda kalıyor ve karşıma sinir bozucu bir metal çit çıkıveriyor.

    bu sokak bir çıkmaz değil. üstelik yokuş olduğu bile söylenmemiş! eşikten -evet, girişinde bir kapısı var- birkaç adım sonra yumuşak bir hareketle sağa meyil alır, büyük beyaz ev bitince de kesin bir dönüşle sola kıvrılır, sonra da daralır, daralır... nihayet türbenin köşesiyle, bir başka tahta evin arasından bir alt sokağa bağlanır. sanki yalnızca sokaktan çıkılmak için bırakılmış bir aradır bu, bunca zaman buradan girilemeyeceğini, dolaşmaya uygun bir yer olmadığını düşündüğüm için bir tek kendimi suçlayamıyorum bu yüzden. böyle başka yerler de var, haritalarda bulunmazlar, başlarında bir tabela bile yoktur. sokak değil, "geçit" gibidirler daha çok, ancak basıp geçilirler; yabancılık çekmeden oyalanılacak, bir köşesine oturulup beklenecek yerler gibi değil. kafamda sokaklar eşleşiyor, bundan bir tane de çiçekçi'de var, henüz ilk metrelerinde öyle güzel ki, gerisini görmek için takip edince yine darala darala yalnız önünden geçtiği apartmanlarda oturanların mahremi haline gelen, insanı tedirgin eden bir geçit oluveriyor.

    nedir buralardan çıkınca duyulan güzel ve can sıkıcı ağırlığın sebebi? sevilen bir film yavaş yavaş biterken tekrar başlarını düşleyip ah çekmek gibi, kimsenin geçmediği, bitiminde dönüp bakınca başlangıçları uzakta kalan o tuhaf sokaklara baştan girme isteği mi? nedir sonunda çıktığımız geniş sokakların ferahlığını bile çekilmez kılan bu doyumsuzluk? nedir bu kapalı kapıların, içine giremediğimiz odaların ardındaki manalar? bilemiyorum.
hesabın var mı? giriş yap