barboy

• bar komisi.
• üstün sabır gerektiren iş.
  yeri gelir 75 kg'lik bira pre-mix tüpü taşırsın metrelerce, bazen bardak basketleri kaf dağı gibi birikir karşında var gücünle makineye ittirir durursun. sıcaklığın kırk dereceye dayandığı yaz günlerinde bardakların dibinde kalmış şarap, rakı, bira kokuları beynine yumruk gibi çarpar.
  background temizliği senin sorumluluğundadır, çöpe atılmış kırık ağızlı shoot bardakları gözden kaçarsa elini neşter gibi deşebilir, bardak silme işleminde aynı şekilde sürekli tetikte olmak zorundasındır.
  barmeninin yokluğunda onun yokluğunu hissettirmeme gibi bir durumun vardır ki buda onunla aynı tecrübeye sahip olduğunu hatta kendini geliştirirsen onu geçebileceğini gösterir.
  her şey dahil konseptli bir otelde f&b müdürünün gözüne girmek müşterilerin gözüne girmekten daha önce gelir.
  tatmin olmak bilmeyen bir insan kitlesi her zaman vardır ve olmaya devam edecektir, ister restoran barı ister snack ister club bar olsun.
  en sevilen tarafı sürekli insanlarla iletişimde olmak ve bir döngüye şahitlik etmek. bir akşam ünlü bir şirketin yönetim kurulundan bir insanla muhabbet ederken ertesi akşam onun yerini orta yaşlı bir güney koreli bayan, bir sonraki akşam ise fransız bir aile alabilir. kısa olsa dahi insan hikayeleri dinlenir, birazcık pratik ingilizce ile farklı kültürler ve insanlar tanınır.
  ha sürekli yapılır bir iş midir? tabiki değildir, sadece bar supervisor kademesine gidene kadar bile bir sürü kademe var üstünde, ayrıca turizm ve otelcilik sektörü hiçbir insanın sürekli bir parçası olabilecek bir sektör değildir. tam anlamıyla içinde bulunmak için ya otel sahibi olmak gerekir ya da olağanüstü bir tutku ve sabır.
• (bkz: bargirl)
  (bkz: barmen), barman, barmaid, bartender