• zapatista direnisinin alt kumandani marcos’un bir neo-liberal cozumleme niteliginde kaleme aldigi yazisinin cecilia rodriguez tarafindan “national commission for democracy in mexico” (meksika demokrasisi icin ulusal komisyon) icin "the seven loose pieces of the global jigsaw puzzle (neoliberalism as a puzzle: the useless global unity which fragments and destroys nations)" (kuresel yap-boz’un yedi gevsek parcasi (yap-boz olarak neoliberalizm: uluslari parcalamak ve yok etmek icin faydasiz bir global ittifak) basligiyla cevirdigi metinde yer alan yedi maddenin yedincisidir. (digerleri icin (bkz: kuresel yapbozun yedi gevsek parcasi))

    bu son parca herkesin icine dustugu o caresiz hummadan kurtulus icin bir recete sunar. foucault, hapishanenin dogusu’nun basinda yeni iktidari tariflerken yani onun ele gelmez ve heryere nufuz etmis yeni dogasini ifsa ederken, althusser’in devletin ideolojik aygitlari bu yapinin resmini cizmeye calisirken, eco’nun dillendirdigi ve artik bireyin icine nufuz etmis ve neredeyse karakteri haline gelmis ur-fascism (kok-fasizm) kavrami ortaya atilirken tum yollar her yerde ve her alanda direnise cikiyordu. o nedenledir ki iktidar gibi direnis de her yerde olmadigi surece sonuc alinamaz.

    asagida da yer alan bu yedinci parcanin girisinde alintilanan tomas segovia’nin sozune de bakacak olursak bahsedilen muhalefet etmek degildir. cunku muhalefet sistem icinde ve iktidar olmak icin yapilir. oysa marcos’un bahsettigi direnis yeni bir iktidara davet degil, topyekun bir hak arama eylemliligidir.

    peki cep kavrami niye? yazinin kendisinden bazi ip uclari cikarabiliyoruz. kasit, tek tek birey olarak o kucuk kovuklarimizda bildigimiz herhangi araclarla bu direnise katilmaktir. herkesin kendi umutsuzlugunu yasadigi o koruganlarin her biri birer ceptir. ancak bu dolayimladan ote dogrudan bir sebebi de olabilir bu kavramin. o sebep marcos’un ve belki onun gibi milyonlarca insanin yasadiklarinda yatiyor. tursak ve is bankasinin duzenledigi 2. uluslararasi sinema-tarih bulusmasinda uluslararasi belgesel film yarismasi buyuk odulunu “a place called chiapas” filmiyle alan kanadali yonetmen nettie wild’la yapilan soyleside wild subcomandante marcos’un bir konusmasini aklinda kaldigi kadariyla aktarir. der ki marcos:

    "cebimde bir kursun var. o, kardeslerimden birinin hayatina son veren kursun. hepimizin oldurulmus bir kardesi yok mu? benim kardesim basina sikilan bir kursun ile olduruldu. peki, o kursunu ve o silahi ona kim verdi? daha guclu biri. peki ona kim verdi? daha guclu biri. kardesimi olduren o kursunu cebimde tasiyorum. zapatistalarin ceplerinin buyuk olmasi ceplerinde kursun tasidiklari icin degil. kardeslerini tasidiklari icin."

    yani slogan su olmalidir: unutmayin!

    “parca 7
    direnis cepleri
    yedinci parca bir cep cizerek olusuyor.
    baslarken, senden direnisle siyasal muhalefeti birbirine karistirmamani rica ederim. muhalefet iktidara karsi cikmaz ve bir muhalefet partisi onun en tam bicimi bicimidir. oysa direnis, tanim olarak bir parti olamaz; yonetmek icin yapilmaz o... direnmek icindir.
    (tomas segovia, alegatorio, mexico, 1996)
    globallesmenin gorunusteki sasmazligi gercekligin itaat kabul etmez inatciligini buluyor karsisinda. neo-liberalizm kendi savasini izlerken protestocu gruplar, protestocu grup cekirdekleri, isyan nuveleri tum dunya olceginde bicimlenmekteler. cepleri tika basa dolu mali guc sahipleri direnis cepleri ile karsilasiyorlar. evet ceplerle. her boydan, her renkten ve cesitli bicimlerde. onlarin tek ortak noktalari var: "yeni dunya duzeni"ne ve bu dorduncu dunya savasinin temsil ettigi insanliga karsi suca direnme iradesi.

    neo-liberalizm milyonlarca insana boyun egdirmeye girismekte ve onlarin "fazla, asiri" olacak olanlarini elden cikarmayi istemektedir. ama bu "firlatilip atilabilir", "elden cikarilabilir"ler ayaklaniyorlar. kadinlar, cocuklar, yaslilar, gencler, yerliler, cevreciler, homoseksueller, lezbiyenler, sero pozitifler, isciler ve yeni duzenin basini agritan, orgutlenen ve mucadele eden, savasan herkes. "modernlik"ten dislanmislar, direnislerin agini dokuyor.
    ornegin meksika'da, tehuantepec bogazi'nin butunsel gelisme programi adina yetkililer buyuk bir sanayi bolgesi insa etmek istiyorlardi. bu bolge "delme aletleri fabrikalari"ni, meksika petrollerinin ucte birini isleyerek ve petrokimya urunleri hazirlayacak bir rafineriyi ihtiva edecekti. iki okyanus arasinda transit guzergahlar insa edilmis olacakti: yollar, bir kanal ve bir elektrikli tren hatti. ve yine guneydogu meksika'da, lacandona ormanlarinda, hem tarih ve seref bakimindan hem de petrol ve uranyumca zengin yerlilerin topraklarindaki sermayeye el koymak amaciyla kati bir bolgesel gelisme programini uygulamaya koydular.

    bu programlar, guneydoguyu ulkenin kalanindan ayirarak meksika'yi bolmekle sonuclanacakti. aslinda bunlar, odaginda zapatist milli kurtulus ordusu'nun yer aldigi, 1994'te dogan anti-neo-liberal ayaklanmayi cember icine almayi gozeten kerpeten gibi bir karsi-ayaklanmaci strateji icinde yer almaktaydi.

    ayaklanan yerliler hakkinda bir parantez acmak gerekiyor: zapatistler, meksika'da, ulusal egemenligi savunmanin ve ona yeniden sahip olmanin anti-neo-liberal devrimin bir parcasi oldugunu ileri suruyorlar. ama paradoksal bicimde ezln ulkeyi bolmek istemekle itham ediliyor.

    gercek sudur ki; bolunmeyi talep eden yegane kesim, petrolce zengin tabasco eyaletinin girisimcileri ve anayasal devrimci parti'ye (pri) uye chiapas kokenli federal milletvekilleridir. zapatistlere gelince, onlar, globallesmeye karsi ulusal devleti savunmanin zorunlulugunu ve meksika'yi kucuk parcalara ayirma girisimlerinin, kizilderili halklarin ozerkligine dair hakli taleplerden degil yoneten kesimden kaynaklandigini dusunuyorlar.

    ezln ve yerlilerin ulusal hareketi, kizilderili halklarin meksika'dan ayrilmasini istemiyor. onlar, kendi ozgullukleri ile ulke butunlugunun bir parcasi olarak taninmayi bekliyorlar. demokrasi, adalet ve ozgurlukle yonetilen bir meksika'yi yurekten istiyorlar. ezln'nin ulusal egemenligi savunmasina mukabil, meksika federal ordusu onun maddi temellerini tahrip eden ve ulkeyi uyusturucu kacakcilarina oldugu gibi yabanci buyuk sermayeye de peskes ceken bir hukumeti koruyor.

    guneydogu meksika'nin daglarinda neo-liberalizme direnenlerden baskasi yok. meksika'nin oteki bolgelerinde, latin amerika'da, abd'de, kanada'da, maastricht antlasmasi avrupasi'nda, afrika'da, asya ve okyanus'da direnis cepleri cogaliyor. hepsinin kendi ayri hikayesi, kendi ozgullukleri, benzerlikleri, kendi talepleri, kendi mucadeleleri ve kendi basarilari var. eger insanlik hayatta kalmak ve kendini iyilestirmek istiyorsa, onun yegane umudu, dislananlarin, hesaptan dusulenlerin, "kaldirilip atilabilir" olanlarin meydana getirdigi bu ceplerdedir.

    buradaki de bir direnis cebi ornegi ama buna asiri bir onemlilik atfetmiyorum. ornekler direnislerin sayisi kadar cok ve bu dunyanin dunyalari kadar da cesitli. o halde hosunuza gidecek bir ornek olusturun. bu cepler hadisesinde tipki direnis olayinda oldugu gibi cesitlilik, farklilik bir zenginliktir.”
hesabın var mı? giriş yap