• operator doktor canan aritman'in emine erdoğan'a ithafen yazdığı gayet tatminkar bir yazıdır.
    buyrun;

    sn emine erdogan'a mektup
    22 mayıs 2006

    sayın emine erdoğan

    sayın hanımefendi;
    sizin ve beraberinizdeki birçok bakan eşinin türkiye cumhuriyetini temsilen gittiğiniz yurtdışı gezilerdeki giyim tarzınız, türk halkını, türk kadınını rencide etmektedir; rahatsız etmektedir. belki samimi inancınız gereği tesettürü tercih etmiş olabilirsiniz. her ne kadar çocukluğunuzda ağabeyiniz tarafından zorla tesettüre sokulduğunuzu, günlerce ağladığınızı beyan ettiyseniz de yetişkin olduğunuzda buna devam ediyor olmanız artık kişisel tercihiniz olduğunu düşündürüyor. bu kişisel tercihinize saygı duyarım. ama izin giyim tarzınız türk kadınının genelinin giyim tarzı değildir. modern türkiye cumhuriyetinin kadınları tesettürsüz, çağdaş, batılı giyim tarzını benimsemiştir. bu nedenle kişisel tercihleriniz yurtdışında türk kadını ve türkiye hakkında
    yanlış
    imaj yaratılmasına neden olmaktadır.

    unutmayınız ki yurtdışı gezileriniz özel hayatınızın bir parçası değildir. türkiye cumhuriyeti başbakanının ve bakanlarının eşleri olarak
    gidiyorsunuz, ülkemizi, dolayısıyla türk kadınını temsil ediyorsunuz ve tüm masraflarınızı bu gerekçeyle türk milleti ödüyor. kişisel
    tercihlerinizi, yaşam biçiminizi bu temsil görevini yaparken sergileyemezsiniz. türk kadınının yurtdışında yanlış tanıtılmasına,
    aşağılanmasına, eleştirilmesine ve ülkemizin geri kalmış, gerici olarak algılanmasına neden oluyorsunuz. bu türk kadınını, bizleri fevkalade
    üzüyor, rencide ediyor. yurtdışında okumuş, çalışmış, iş veya bilimsel çalışmalar yapmak üzere
    yurtdışında bulunmuş binlerce kadın onlarca yıl yad ellerde bu konuda mücadele verdik. ülkemiz ve yaşam biçimimiz çok tanınmadığı için
    yabancılar bizlere hep "siz ülkenizde çarşaf giyiyorsunuz, yurtdışında bizler gibi giyiniyorsunuz" derlerdi. biz de onlara türk kadınının
    ülkesinde de çağdaş bir giyim ve yaşam tarzı olduğuna inandırmak için saatlerce dil dökerdik. binlerce, onbinlerce türk kadınını neredeyse bir
    ömür boyu süren bu mücadelesini siz ve diğer bakan eşleri bir anda sıfırladınız. bunu yeniden düzeltmek ne kadar çok zaman alacak diye
    hayıflanıyoruz.

    sayın hanımefendi;

    tesettürlü giyim tarzınızla yurtdışında ülkenizin hemen hemen tüm islam ülkelerinden bile geri olduğu imajını veriyorsunuz. yaşam biçimiyle,
    kadının statüsüyle bizden fersah fersah geri kalmış pek çok islam ülkesi liderlerinin eşleri çağdaş kadın görüntüsü için adeta yarışırken, bizim
    içimiz acıyor.

    sayın hanımefendi;

    yaşamda pek çok alanda kişisel tercihlerde bulunuruz. bunun artı ve eksilerini de kabulleniriz. sizin giyim tarzınıza saygı duymakla
    birlikte, türk kadınını temsil etmediğinizi bir kez daha vurgulayarak yurtdışında bu giyim tarzıyla temsil görevi yapmamanızı istirham
    ediyoruz.

    eğer, mutlaka eşinizle birlikte türk devletini temsilen yurtdışı gezilere gidecekseniz çağdaş, batılı bir türk kadını gibi olun, olamayacaksanız
    lütfen evde oturun. bu tercihi yapmak mecburiyetindesiniz. biz türk kadınlarının artık sabrı kalmamıştır. mağduriyetimizi gidermek için
    onbinlerce tazminat davası açmayı düşünüyoruz. ayrıca türkiye cumhuriyetini temsilen gittiğiniz yurtdışı gezilerde kamu görevinde
    bulunduğunuz için "kıyafet yasasına" da uymak mecburiyetindesiniz. aksine
    davranış ceza davasına da muhatap olmanıza neden olabilecektir.

    sayın hanımefendi;
    türk kadınını yurtiçi ve yurtdışı tüm platformlarda çağdaş bir görüntüyle temsil etme konusunda lütfen diğer bakan eşlerine de akp
    milletvekillerinin eşlerine de örnek olunuz. bir lider eşi olarak topluma örnek olmanız gerektiğini unutmayınız. ayrıca sizden okullarda dağıttıkları kitaplarda "dokuz yaşında kız çocuğunun evlendirilmesinin,
    dört eş alınabilmesinin, iz bırakmadan kadının dövülmesinin" mubah olduğunu, örtünmemenin günah olduğunu, kadınların zaten cehennemlik
    olduğu fikirlerini yayan akp'li belediye başkanlarına gerekli tepkileri de vermenizi bekliyoruz. eşini döven ve çok eşli yaşam biçiminde olan,
    bazı akp milletvekillerinin de sizin tarafınızdan kamu oyu önünde kınanmasını rica ediyoruz. gerçek bir lider eşi gibi davranırsanız, emin olunuz ki kadınlarımızın
    en üst seviyede takdirlerini kazanacaksınız.

    saygılarımla.
    opr.dr. canan aritman
    çağdaş türk kadınları

    adına

    izmir milletvekili
  • emine erdoğan; eşi başbakan seçilmeden önce neyse şu anda da odur, keşke hiç seçilmeselerdi, bile bile lades yapılmasaydı. mektup ne kadar da güzel bir şekilde herşeyi açıklıyor. aslında emine erdoğan'a değil de onu seçenlere yazılmış mektuptur.
  • canan arıtman'ın, başbakanın yurtdışı gezilerindeki o tüyler ürpertici görüntüden rahatsız olan milyonlarca kadından biri olarak baştan sona doğru ve akılcı ifadelerle yazdığı mektuptur. "öeehh isteyen istediğini giysin" diye köpükler saçanlar mektubu okumamışlardır kanımca.
  • mektupta bahsedilen kıyafet şudur: http://img111.imagevenue.com/…c205&image=a23_ee.jpg

    bu, ne tipik bir türk kadını görüntüsüdür, ne de çağdaştır. o mektubu yazan hanım da, kral çıplak diyecek cesareti bulup, bunu dile getirdiği için eli öpülecek bir insandır.
  • efendim, tesettür bu ülkede siyasi bir amaca hizmet etmektedir; bir sürü kadın sorgulamadan, buna alet olmaktadır. mini etek giymek ya da giymemek bu siyasi tutumun karşılığı olabilecek bir nitelik taşımamaktadır. o zaman, akp ye karşı olan kadın-erkek, herkes mini etek giysin, protesto etsin. ben de mini etek giyiyorum, keyfimden. bu benim özel hayatımda, kendi duruşum. ancak, her koşulda türkiye'yi temsil edecek olan bir numaralı kadın, kendi ülkesinde 1923'den beri var olan çağdaş ve laik kesimi hiçe sayacak şekilde, devlet dairelerinde bile yasak olan bir kılığa bürünerek dünya karşısında durma hakkını kendinde görebiliyorsa, ben de "dur; ama orada değil" demeye cesaret ederim. toplum adına konuşurken, benim, senin, onun, hepimizin adını anıyor. toplum, ne zamandan beri özel hayata hizmet etmeye başladı, sormak isterim. bu, gocunmak değildir, önce kendine sonra elimizden kayıp gitmekte olan laik tc haklarımıza sahip çıkmaktır. sayın canan aritman, hepimizin içini sızlatan ve endişelendiren bu konuyu fevkalade net ve usulüne uygun bir şekilde dile getirmiş, kendisine teşekkür ediyorum.
  • bastan sona insani sinir eden,cagdasligi kendine dayatilan kurallarla mengeneye sıkıstıran bir mektup.benim gibi ailesinde hic ortulu insan olmayanlari bile bezdiren,hakliyken haksız durumana dusen bir yol güdüyor bu insanlar.
    bir kere su sacmaliga bakin :
    "kişisel tercihlerinizi, yaşam biçiminizi bu temsil görevini yaparken
    sergileyemezsiniz"
    ya zaten ben ne giyersem giyeyim benim kisisel tercihimdir bu.bunun ayrimini nasil yapacaksin?
    ben bu insanlarin en bastan beri secilmemesi gerektigini dusunuyorum ama ne kadar sevmezsem sevmiyeyim kendileri gibi olma haklari var bu insanlarin da.
  • evet yurtdışı gezileri tatil gezisi değildir, kamu görevi dahilindedir.. mektubu yazan kişi de "özel hayatınıza elbette karışamam ama lütfen yurtdışı gezilerinizde daha çağdaş, nötr görünümlü kıyafetler giymeye özen göstermeye çalışın" diyor gayet açık, net ve kibar bir biçimde.. özgürlük kisvesi altında takiye yapmakta ısrar edenler elbet bir gün gerçek özgürlük peşinde olanlara bir kayaya çarptıkları gibi çarpacaklar ve gerçekten korkuyorum ki bu, bu kadar kibar bir şekilde gerçekleşmeyecek, "hadleri bildirilmesi gerekenler" hanımlarla sınırlı kalmayacak..
  • emine erdoğan ın bu mektubu okuduktan "hmm öyle mi o zaman hemen üstümü değiştirip geliyip" demeyeceği gün gibi aşikar olmasına rağmen yazılması populistlikten başka bir şey değildir.
  • ülkenin gelismislik derecesini,insanlarin kafasini,halkın medeniyet seviyesini sadece ve sadece turbanile olcmeye calisan bir mektuptur.su anda turkiye de hic turbanli insanin bulunmadigini ve herkesin "modern" giyindigini dusunun.daha iyi bir yer mi olacak burasi,daha az turist mi tecavuze ugricak,daha az insan mi dugunde atilan kutlama kursunlariyla olecek,daha az mi dolandiricilik yapacak politikacilar?
    ayrica kendi kafasini kullanmadan,sadece disarisinin sana getirdigi bir zorlama ile,güce tapar bir sekilde onlarin sana dayattigi seyleri modern diye algiliyorsan senin turban takacak kadar bile kafan yok demektir.
    bu artik bir sidik yarisina donmustur.herkes inat etmistir.bir kisim cikartmam,diger kisim illa ki cikartacaksin demektedir.
    gercekten modern bir toplumda bireyler birbirilerinin haklarina saygı duyarlar.senin benim zorunla kafasindaki seyi cikartinca o insan bu toplum daha medeni olabilir mi?yoksa daha mi zorba olur?
    kiyafet kanunun cikarildigi yillar ve cikarilma sebepleri dusunulmeden her firsatta bu one surulmemeli bence.
  • çağdaşlığı, gelişmişliği kıçından anlamanın en güzel örneklerinden. emine erdoğan türk kadınlarını temsil etmiyor. pekala... bir başbakan'ın eşi sarışın olursa o da yurt dışına gitmesin, o da türk kadınını temsil edemez. zira türk kadınları genellikle esmerdir. hatta yaş, kilo, boy sınırlaması da getirelim, ona göre karar verelim.

    hele bir de çağdaş türk kadınları adına konuştuğunu zannetme megalomanlığı var ki akıllara zarar. "sen kimsin ki" derdim ya olayı kişiselleştirmeye gerek yok. saçmalığa cevap vermeye uğraşmak da abesle iştigal oluyor.
hesabın var mı? giriş yap