• nature dergisinin son sayisindaki habere gore, aralarinda, 18 mart universitesi fen fakultesi dekani ihsan yilmaz'in, iki odtü fizik bölümü doktora ögrencisinin de bulunan 14 kisinin 65 makalesi, intihal yani bilimsel calinti/asirma gerekcesiyle, fizikteki en büyük makale sunucusu olan arxiv 'den silinmistir.

    silinen makale sayilari ve kisiler su sekilde;

    40 makale - mustafa salti - odtu fizik bölümü
    29 makale - oktay aydogdu - odtu fizik bölümü
    15 makale - sezgin aygun - 18 mart üniversitesi fizik bölümü
    15 makale - doç. dr. ali havare - mersin üniversitesi fizik bölümü
    14 makale - murat korunur - dicle üniversitesi fizik bölümü
    13 makale - doç. dr. ismail tarhan - 18 mart üniversitesi fizik bölümü
    10 makale - melis aygün - 18 mart üniversitesi fizik bölümü
    7 makale - hüsnü baysal - 18 mart üniversitesi fizik bölümü
    6 makale - prof. dr. irfan açikgöz - dicle üniversitesi fizik bölümü
    4 makale - doç. dr. ihsan yilmaz - 18 mart üniversitesi fizik bölümü
    3 makale - doç. dr. figen binbay - dicle üniversitesi fizik bölümü
    3 makale - nurettin pirinccioglu - dicle üniversitesi fizik bölümü
    3 makale - taylan yetkin - mersin üniversitesi fizik bölümü
    1 makale - can aktas - 18 mart üniversitesi fizik bölümü

    sanirim intihal nedeniyle bu kadar büyük çapli bir makale silinmesi daha önce hicbir bilim dalinda gerçeklesmemisti.

    bu bilimsel hirsizlik, gectigimiz kasim ayinda mustafa salti ve oktay aydogdu'nun doktora jurileri sirasinda, oldukca basit, temel fizik sorularini bile yanitlayamamalarindan suphelenen, odtu fizik bölümü ögretim görevlilerinden özgür sarioglu'nun, onlarca makaleleri bulunan bu ögrencilerin durumlarindan süphelenip, olayi arastirmaya baslamasi ve yazdiklari makalelerin kismen ya da tamamen calinti oldugunu anlayip durumu yetkililere bildirmesiyle ortaya çikmasi ile de oldukca manidar.

    nature dergisindeki haber için;

    http://www.nature.com/…v449/n7158/full/449008b.html

    ve arxiv'in kendi sayfasindaki duyuru için;

    http://arxiv.org/new/withdrawals.aug.07.html

    düzeltme : daha once k. sogut'un da ismi bulundugu yukaridaki liste, arxiv tarafindan ozur dilenerek duzeltilmis ve k sogut'un ismi intihal yapmadigi nedeniyle silinmistir.
  • http://arstechnica.com/…e-scientific-literature.ars

    http://www.eurekajournalwatch.org/…lagiarism_affair

    ulaşılan web sayfasında yazarlar bilgi aşırdıkları/çaldıkları gerekçesiyle suçlanmışlardır. kendileri, bizzat bilginin çalındığı idda edilen yazarların bu konudaki düşüncelerini almış ve bu dökümana aktarmışlardır. şayet bu bilgiler doğru ise haksız yere suçlandıkları gayet açıktır. (?)
  • son zamanlardaki intihal konusunda, suclanan kisilerden soyle bir aciklama gelmis:

    (olay karmasik hale gelmeye basladi)

    sayın arkadaşlar,

    son günlerde türkiye'de bilim insanları "plagiarism" yani "intihal" konusunu sıkça konuşu duruma geldi. bu konunun ön plana çıkmasına ise, öncelikle uluslararası bir yayın kütüphanesi olan arxiv tarafından bizlerin de içinde bulunduğumuz ülkemizdeki bazı bilimcilerin "plagiarism" ile suçlanmaları neden olmuştur. aşağıda bu durumla ilgili bazı bilgileri vermeye başlamadan önce suçlama şekli olan "plagiarism"in yök ve tüba tarafından yapılan tanımlarını vermek isteriz.

    yök demiş ki:
    aşirma (intihal - plagiarism):
    başkalarının fikirlerini, metodlarını, verilerini, uygulamalarını, yazılarını, yapıtlarını ve şekillerini sahiplerine bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendisininmiş gibi sunmak. yabancı dilden kitap makale vb. tercüme ederek kendi yazmış gibi basmak ( http://www.yok.gov.tr/uak/etige_aykiri.pdf )

    tüba demiş ki:

    aşırmacılık (plagiarism)

    aşırmacılık için haksız kullanma, kendi adına geçirme, intihal, yağmacılık ve korsanlık gibi terimler de kullanılmıştır. temelde aşırmacılık başkalarına ait olan araştırma verilerinin olduğu gibi kaynak bildirilmeden ve kendi araştırma verileri imiş gibi yayımlanmasıdır.
    http://www.tuba.gov.tr/…lar/yayin_data/bilimsel.pdf

    ilk kez 22 ağustos 2007 tarihinde arxiv, "plagiarism" suçlamasıyla yayınlarımızı web sayfasından kaldırmıştır. arxiv'e birçok kez mail göndermemeize rağmen, hiçbir yanıt vermemeişlerdir. yapılan suçlama ve makalelerimizde alıntı yaptığımız iddia edilen başka makaleler halen arxiv2in web sayfasında görüntülenmektedir. bizler de ne ile karşı karşıya kaldığımızı anlayabilmek için ilk olarak bu makaleler ile kendi yayınlarımızı karşılaştırdık ve sonuç olarak herkesin dikkat etmesi gerektiği, aşağida anlatilan durumların söz konusu olduğunu gördük:

    1) öncelikle yayınlarımızda ele aldıüımız problemlerin, çözümlerin ve sonuçların tamamen orijinal olduğunu ve alıntı yaptığımız iddia edilen makalelerde bu çözümler ve sonuçların yer almadığını göz önüne sermek isteriz. peki aldığımız iddia edilenler nedir?

    2) yaptığımız karşılaştırmalarda iddialarda ilk olarak dikkatimizi çeken, yayınlamış olduğumuz makalelerin bazılarının, kendilerinden sonra yayınlanmış makalelerden alıntı olduğu gibi saçma sapan be mümkünü olmayan şeyler olmasıydı (örneğin 2005 yılında basılmış bir makalemizde, 2007'de basılmış bir başka makaleden alıntı olduğu iddiası gibi. ne yazık ki buna benzer şekilde üç makalemiz suçlanıyor). bu yazıyı okuyan herkesi bu konuda biraz düşünmeye davet ediyoruz. aşağıda arxiv tarafından yapılmış bu suçlamanının bir örneğini görebilirsiniz (yazdığımız maillerde bu yanlışlığı arxiv'e belirtmiştik, biç bir cevap vermeden yaptıkları bu yanlışlığı kaldırdılar fakat makalemiz hala intihal ile suçlanıyor, bu durum arxiv'in amacının ne olduğunu gösteriyor).

    arxiv.org > gr-qc > arxiv:gr-qc/0607104

    title: topological defect solutions in the spherically symmetric space-time admitting conformal motion

    authors: ihsan yılmaz, melis aygun, sezgin aygun
    (submitted on 24 jul 2006 (v1), last revised 22 aug 2007 (this version, v2))

    abstract: this paper has been removed by arxiv administrators because it plaiarizes 0705.4202.

    this paper has inappropriate amounts of overlap with the following papers also written by the authors or their collaborators: hep-th/0505013 and 0705.2930.

    comments: withdrawn by arxiv administrators due to plagiarism
    subjects: general relativity and quantum cosmology (gr-qc)
    journal reference: gen.rel.grav. 37(2005) 2093-2104
    cite as: arxiv:gr-qc/0607104v2

    3) bazı makalelerimiz için alıntı yaptığımız iddia edilen makaleler kısmında yine kendi yayınlarımız var. yani sanıyoruz ki nasıl oluyorsa kendi bilgimizi de çalmakla da suçlanıyoruz. (???)

    4) bunlar dışında alıntı yaptığımız iddia edilen makaleler ile yayınlarımızın "introduction" bölümündeki bazı cümleler benzemektedir. zaten konu ile ilgili genel bilgi ve daha önce bu konuda yapılan çalışmaların özetlendiği "introduction" bölümü, aynı konudaki tüm yayınlarda birbirlerine benzer olacaktır. bunun yanında yapılan makaleler, "introduction" bölümünden dolayı değil, orijinal çözüm ve sonuçlardan dolayı yayınlanmaktadır. ayrıca "introduction"da kullanılan benzer cümlelerin sayısal alanda yapılan bir makalenin sonuçlarına hiçbir etkisi yoktur. kaldı ki, "introduction" bölümünü yazarken faydalandığımız eski çalışmaları da, bu konuyu makalelerinde inceleyen başka yazarlar gibi bizde referans olarak göstermişiz. yaptığımız araştırmada hem ülkemizde hem dünyada pek çok makalede aynı cümlelerin var olduğunu ve bu durumda sayısız bilim adamına ait makale olduğunu gördük. peki sadece türkiye'de değil tüm dünyada birçok bu tür örnek varken, bizim ve ülke olarak türkiye'nin oldukça da çarptılarak bu duruma düşürülmesinin sebebi nedir?

    5) ayrıca yaptığımız araştırmalarda, "introduction" da aynı cümleleri kullanan ve hatta neredeyse "introduction" bölümünün tümüyle aynı olduğu örneklerden pek çoğu da şu anda arxiv web sitesinde yayınlanmaktadır. eğer "introduction" bölümünde aynı cümlelerin olması suç teşkil ediyorsa, arxiv neden sadece bizi ve de ülkemizi suçluyor?

    6) bunların hepsinin yanında, bizlerin alıntı yaptığımız iddia edilen makalelerin yazarları mı yoksa bu konuda başkaları mı alıntı olup olmadığına karar verebilir. ekte alıntı yaptığımız iddia edilen makalelerin yazarlarının görüşleri yorumsuz olarak sunulmaktadır.

    7) aslında bu iddialar türkiye'deki tüm bilim insalarına yapılmıştır. çünkü bundan sonra türkiye'den gönderilecek tüm çalışmalara şüpheli gözüyle bakılacaktır. ne yazık ki bu iddialar uluslararası ortama bu ülkedeki bilim insanları tarafından taşınmıştı.

    lütfen yukarıda yazmış olduklarımızın yümünün doğruluğunu ve bunların savunma psikolojisi ile yazılmış haklı çıkarmaya yönelik ifadeler değil, tamamen gerçek ifadeler olduğunu http://arxiv.org/ sayfasından araştırarak sorgulayınız.

    şimdi eğer bu konudnun özünü anlayabildiyseniz, hukuka başvurarak hem kendi hem de ülkeminizin hakkını savunacak olan bizlere karşı olan önyargınızı bir kenara bırakarak, bu konuda gerçekten bilim ve ülkemizi düşünerek hareket etmenizi umuyoruz.

    ihsan yilmaz, hüsnü baysal, ismail tarhan
    melis aygün, sezgin aygün, can aktaş

    yazarlardan gelen cevaplar

    from e. vagenas
    konu: re: about our paper in arxiv
    gönderen: "elias vagenas" <evagenas -- gmail.com>
    tarih: 29 ağustos 2007, çarşamba, 8:44 pm
    alıcı: sezgin aygün <saygun -- comu.edu.tr>

    dear sezgin aygun,
    i have read your papers.
    i don't see any connection between my papers and your papers apart from
    being
    papers on the same research field, i.e. energy-momentum pseudotensors
    and the localization of gravitational energy. we are addressing different
    problems.
    it is more than obvious that there is no plagiarism.
    sincerely,
    elias vagenas

    from liu

    konu: re:about our paper in arxiv
    gönderen: liuyx -- lzu.edu.cn
    tarih: 27 ağustos 2007, pazartesi, 3:54 pm
    alıcı: saygun -- comu.edu.tr

    dear dr. sezgin aygun,
    i am very sorry for your situation. it is true that yur papers (gr-
    qc/0608111
    and gr-qc/0607109) are submitted to arxiv before mine(arxiv:0706.3245).
    so there
    should be no plagiarism. maybe there are something wrong.
    kind regards,
    yu-xiao liu

    from grammenos

    konu: re: about our paper in arxiv
    gönderen: "theofanis grammenos" <thgramme -- mie.uth.gr>
    tarih: 27 ağustos 2007, pazartesi, 11:40 am
    alıcı: sezgin aygün <saygun -- comu.edu.tr>

    dear dr. aygun,
    i have observed all this sad situation with your papers in arxiv. in my
    opinion, there is no plagiarism of your papers with my papers.
    i hope things will settle down and wish you all the best in this.
    sincerely
    theophanes grammenos

    from i. radinschi

    konu: papers
    gönderen: "irina radinschi" <radinschi -- yahoo.com>
    tarih: 26 ağustos 2007, pazar, 7:23 pm
    alıcı: saygun -- comu.edu.tr

    dear sezgyn aygun,
    i write to you and let you know that i do not consider
    that your papers arxiv:0707.1776, gr-qc/0607119,
    gr-qc/0607115 and gr-qc/0607103 are a plagiarism of
    my
    paper gr-qc/0508005.
    best regards,
    irina radinschi

    from tiberiu harko

    konu: re: papers
    gönderen: harko -- hkucc.hku.hk
    tarih: 28 ağustos 2007, salı, 6:28 am
    alıcı: iyilmaz -- comu.edu.tr

    dear professor yilmaz,
    your papers are original, interesting and they cannot be suspected of
    any plagiarism.you have extensively cited all the relevant papers and
    acknowledged the work of previous authors.if i can be of any help for
    you in this issue please let me know,and i will do it according to
    your suggestions.with best regards,tiberiu harko.

    from wolfgang schleich

    konu: re: paper
    gönderen: "wolfgang schleich" <wolfgang.schleich -- uni-ulm.de>
    tarih: 6 eylül 2007, perşembe, 3:41 pm
    alıcı: iyilmaz -- comu.edu.tr

    dear dr. yilmaz,
    many thanks for your e-mail concerning your paper in int. journal of
    modern physics d. i have had a quick look at your manuscript, but could
    not find any indication that you have plagiarized our manuscript.
    obviously you are not dealing with the sagnac effect in the gödel
    universe. you do show in your figure 1 a picture that is in our paper
    but you do mention it by giving proper credit (ref.[20]). by the way,
    our paper has been published and is available at:
    e. kajari, r. walser, a. delgado, and w.p. schleich
    sagnac effect of gödel's universe
    general relativity and gravitation 36, 2289-2316 (2004)
    in conclusion, i do not see that you have plagiarized our paper. i do
    not see any reason to complain.
    sincerely yours
    wolfgang schleich for all other authors

    from a. pradhan

    konu: re: paper
    gönderen: pradhan -- iucaa.ernet.in
    tarih: 28 ağustos 2007, salı, 12:18 pm
    alıcı: iyilmaz -- comu.edu.tr

    dear professor yilmaz,
    before your letter, i also received a letter from dr. sezgin aygun on
    august 26, 2007. saturday, sunday and monday were holidays here due to
    indian festival.
    i have seen the following articles:
    (1) gr-qc/0608024
    (2) gr-qc/0607109
    (3) gr-qc/0607104 (grg, 2005)
    (4) gr-qc/0607102.
    on the basis of my observations, i can definately say that your (with
    other co-authors) works are quite different from my works and there are
    no
    similarity or plagiarism from my paers. i beleive, not only me but also
    any anonmous referee/scientist can give the similar opinion like me.
    in addition to that, i also add here that your works have been a source
    of
    inspirations for me and also to my students/collaborators. we have done
    many papers on string cosmology which are based on your papers and ideas.
    we have honestly cited the references of your papers in our studies.
    the people who are blaming on your work are wrong, unfiducial and due to
    jealous.
    may god help you.
    i wish you all the best.
    with regards,
    sincerely
    a. pradhan

    from ranjan sharma

    konu: re: paper
    gönderen: "ranjan sharma" <206526115 -- ukzn.ac.za>
    tarih: 29 ağustos 2007, çarşamba, 12:42 pm
    alıcı: iyilmaz -- comu.edu.tr

    dear prof. yilmaz,
    i fully understand your pain since in my opinion the related work is
    original. however, while acknowledging the fact that this is not a case
    of plagiarism, you should have rephrased some sentences in the paper
    which, in my opinion, created the problem. for example, in page 3, you
    should have rephrased the lines “recently, --- star candidates” or cited
    our reference which unfortunately, is not there in the paper!
    anyway, please do not hesitate to write to me if you need any help.
    looking forward to hearing from you in the future.
    with regards-
    ranjan sharma.
  • eger suclanan kisilerin belirttigi seyler dogru ise, bu kez ciddi bir "bilimsel asirma ile suclama skandali" soz konusu.
  • (bkz: #11188874)
  • natureda cikmasiyla bilir bilmez her kisinin bir onyargi cumlesini daha alnimiza eklemesine vesile olacak olay.
  • bu hadise ve bu hadiseye cevap olacak şekilde yazılmış olan çanakkale üniversitesi hocalarının maillerine, (bkz: #11187832) bilkent üniversitesi hocalarından özür öktel'in yazdığı cevap bloglar ve forumlarda dolaşmaktadır.

    http://www.bilim.org/…94a8e9069a3ceec9ebdc13e72a66f

    sayın yılmaz ve çomü nün intihalle suçlanan diger hocaları,

    ben bilkent üniversitesi fizik bölümünde yoğun madde fiziği üzerine çalışan bir yardımcı doçentim.genel relativite ve
    kozmoloji ile ilgili bilgim ise doktora sırasında aldığım bir ders ve dinlediğim konuşmalarla sınırlıdır. hakkınızdaki
    intihal iddalarının doğru olup olmaması aslında direk olarak beni ilgilendirmese de intihal iddalarına yazdığınız cevaptan
    sonra sizlerin makalelerinizi daha yakından inceledim, bu incelememin sonuçlarını hem sizle hem de cevap yazısını gönderdiğiniz
    bölümümdeki arkadaşlarımla paylaşmak istedim.

    öncelikle verdiğiniz intihal tanımında 'başkasının yaptığı işi kısmen veya tamamen kendisininmiş gibi sunmak' olduğunu hatırlatayım.
    intihalin tanımı ve nelerin intihal sayıldığı pek çok kurumun ve derginin web sitesinde var. nelerin intihal kapsamına girdiğinin kısa bir tanımını
    ben de purdue üniversitesinin web sitesinden aldım: (http://owl.english.purdue.edu/owl/resource/589/02/)

    there are some actions that can almost unquestionably be labeled plagiarism. some of these include buying, stealing, or borrowing a paper (including, of course, copying an entire paper or article from the web); hiring someone to write your paper for you; and copying large sections of text from a source without quotation marks or proper citation.

    ben grubunuzun hem intihalle suçlanan hem de suçlanmayan yayınlarına baktım, ikisinden de birer örnek vermek istiyorum:

    1) i. yilmaz, a kucukarslan ve s. ozder (arxiv de olmayan, intihalle suçlanmamiş bir makale, grubunuzun bulabildiğim en yeni yayını)
    international journal of modern physics a
    vol. 22, no. 12 (2007) 2283–2291

    bu makale arxiv de olmadığı için maila ekledim. makalenin cümlelerini google scholar ile aratınca karşıma şunlar çıktı, merak eden herkes bakabilir:

    1a) makalenin ilk paragrafi birebir d. boyanovsky, h. j. de vega and d. j. schwarz, hep-ph/0602002. altinci sayfanin ilk paragrafinin son yarisi (fig'ure 1'den sonraki ilk paragraf)

    1b) ikinci paragrafin iki cumlesi m. k. mak and t. harko gr-qc/0309069 paper'inin ilk paragrafi.

    1c) ikinci paragrafin son cumlesi e. gourgoulhon, p. haensel, r. livine, e. paluch, s. bonazzola, and j.-a. marck astro-ph/9907225 intoduction'in son cumlesi

    1d) ucuncu paragraf yine grubunuzun baska bir makalesi ile ayni (c. aktas and i. yilmaz gen relativ gravit (2007) 39:849)

    1e) equation (1)'den sonraki paragraf bire bir: d. boyanovsky, h. j. de vega and d. j. schwarz, hep-ph/0602002. section iv'den onceki ikinci paragraf. (14. sayfada)

    bundan sonrasini incelemedim. sizin 'biraz benziyor' dediğiniz giriş kısmında size ait kaç tane cümle var onu merak ediyorum. başkalarının makalelerinden paragrafları indirip
    bir araya koyarak giriş yazdığınızda nasıl oluyor da kendi çözmek istediğiniz 'tamamen orjinal' problemi ortaya koyabiliyorsunuz o da başka bir muamma.

    2) ihsan yilmaz, melis aygun, sezgin aygun arxiv:gr-qc/0607104v2 (bu intihal nedeniyle değil aynı makaleyi bir daha farklı isimle yazdığınız için
    kaldırılan bir makale)

    bu makalede birşey çok dikkatimi çekti makalenin isimi 'topological defect solutions in the spherically symmetric space-time admitting conformal motion', genel relativite
    derslerimden hatırladığım kadarıyla burada topological defectler olarak düşündüklerimiz domain wall'lar ve cosmic stringler. bu iki obje de klasik alan teorisi ile tanımlanabiliyor
    yani einstein denklemleri çerçevesinde klasik (quantum olmayan) özellikteler. ama makalenizde şöyle bir paragraf var:

    in string theory, the myriad of particle types is replaced by a single fundamental
    building block, a ’string’. these strings can be closed, like loops, or open,
    like a hair. as the string moves through time it traces out a tube or a sheet, according
    to whether it is closed or open, furthermore, the string is free to vibrate,
    and different vibrational modes of the string represent the different particle types,
    since different modes are seen as different masses or spins
    bu paragraf açıkça string teorinin stringlerinden yani planck skalasında yaşayan objelerden bahsediyor. üstelik bunu googleda arayınca

    http://www.damtp.cam.ac.uk/…er/gr/public/qg_ss.html

    web sayfasındaki üçüncü paragraf çıkıyor. burası da cambridge üniversitesinin halka string teoriyi anlatmak için kurdugu web sitesi. acı olan
    makalenize populer web sitesinden indirilmiş paragraf mı koymanız, yoksa cosmic stringler ile string teorideki stringlerin farkını bilmemeniz mi bilemiyorum.

    yoğun maddeci arkadaşlar için bir benzetme yapayım: ben elektronik bant yapısı ile ilgili bir makalemde bir anda 'o da bant bu da bant' diye yara bantlarının
    özelliklerinden bahsetsem, üstelik bunu da bir hastanenin web sayfasından aynen indirmiş olsam, ne düsünürdünüz? aynı konuda yazılan introductionların benzediğini
    mi, yoksa intihal yaparken kantarın topuzunu iyice kaçırdığımı mı?

    3) bir de excessive overlap yüzünden kaldırılan makaleleriniz var. burada sorun kendinizden intihal yapmak ötesinde bir defa hesap yapıp bunu birden fazla
    farklı paper olarak yazmış olmanız. bunu dogrulamak için hep-th0505013 ve gr-qc0607104 makalelerinizi incelemeye çalıştım: gerçekten de iki makalede de
    değişik durumlarda charge ve mass hesaplıyosunuz: ama hep-th0505013teki ana sonuclarınız olan denklemler (42) ve ((45)ten sonrakı numarasız denklem),
    gr-qc0607104 de tekrar ana sonuclar olan denklem (42)(tekrar (86)) ve (79) olarak verilmiş. üstelik bu kadar birbirine benzeyen iki makaleden sonra yazılanı önce yazılanına
    atıf vermiyor.

    aynı bilimsel sonuçları iki ayrı makalede üstelik yazar listesi değişik iki makalede vermenin açıklaması nedir? sanırım amacınız bilime katkı yapmaktan çıkıp makale
    yayınlamaya dönmüş, eger başka açıklaması varsa lütfen söyleyin.

    yukarıda yaptığım araştırmayı yapmak yaklaşık 6-7 saatimi aldı, yani bir iş günümü kaybettim. ama oturup kendi hesaplarımla uğraşsaydım daha iyi olurdu diyemiyorum,
    hepimizin kafasını meşgul eden intihal suçlamalarıyla ilgili kararımı vermemi sagladı. bu iddalarla ilgili mutlaka üniversitenizde, yök te ve diğer kurumlarda kurullar kurulacak
    ve sizi baglayıcı kararlar vereceklerdir. beni bu kararlar çok da ilgilendirmiyor, sonuçta bu bir bilimsel ahlak meselesidir, ve bir insanin davranışlarının kabul edilir olup olmadığı
    onunla aynı ortamları paylaşan insanlar tarafından değerlendirilir. bu da konunuzun dışında olan, sizin intihal yapmış veya yapmamış olmanızın etkilemeyeceği bir yardımcı doçentin, sizi
    kesinlikle bağlamayacak olan kararı:

    bence arxiv tarafından hakkınızda ortaya atılan intihal iddaları kesinlikle doğrudur, yaptığınız iş çok makale yayınlıyarak yayın sayınızı haksızca arttırmaya çalışmaktır, bu da açıkca 'bilimsel hırsızlıktır'.
    lütfen savunmalarınızda 'bunu herkes yapıyor', 'bütün türk fizikçileri suçlanıyor' gibi argümanlarla, türkiye'de alınteri ile bilime katkıda bulunmaya çalışan insanları kendinizle bir tutmayın.

    kendi işinize göstermediğiniz saygıyı başkalarının işlerine göstermeniz dileğiyle.

    --
    mehmet ozgur oktel
  • bu skandalin muhataplarinin, bir bilim insaninin kendi yayinlarindan dahi kopyalamasinin (dogru referansla atifta bulunmak degildir burada bahsedilen) "plagiarism" kapsamina girdigini bilmemesi urkutucudur.

    "bazı makalelerimiz için alıntı yaptığımız iddia edilen makaleler kısmında yine kendi yayınlarımız var. yani sanıyoruz ki nasıl oluyorsa kendi bilgimizi de çalmakla da suçlanıyoruz. (???)"

    edit:
    http://www.ucalgary.ca/~hexham/study/plag.html bulunabilecek bircok kaynaktan birisidir
    ayrica sozluk dahilinde: (bkz: kendinden intihal)
  • savunmasındaki şu cümleye hasta olduğum skandaldır:

    "4) bunlar dışında alıntı yaptığımız iddia edilen makaleler ile yayınlarımızın "introduction" bölümündeki bazı cümleler benzemektedir. zaten konu ile ilgili genel bilgi ve daha önce bu konuda yapılan çalışmaların özetlendiği "introduction" bölümü, aynı konudaki tüm yayınlarda birbirlerine benzer olacaktır. bunun yanında yapılan makaleler, "introduction" bölümünden dolayı değil, orijinal çözüm ve sonuçlardan dolayı yayınlanmaktadır. ayrıca "introduction"da kullanılan benzer cümlelerin sayısal alanda yapılan bir makalenin sonuçlarına hiçbir etkisi yoktur."

    canım kardeşim, uluslararası hakemli dergiler, eserleri yalnızca sonuçları için değil, makalenin bilimsel etiğe uygunuluğunu da gözetmek suretiyle seçmekte ve yayınlamaktadır. makale dediğimiz şey bir bütündür, "introductionu apartılmış olsun, önemli olan sonuçlar" diye bir mantık yoktur. ayrıca görünen o ki, sizin benzerlik dediğiniz şey doğrudan doğruya "copy-paste"dir ki, bunun mazereti yoktur.

    tabii bu olanlar hiç şaşırtıcı değil. akademik ortamda copy-paste öylesine yaygın ki, bir yerden sonra resmen standard haline geliyor. öğrencilikleri boyunca copy paste yapan ve maalesef "uyarılmayan" adamlar, sonra akademisyen olduklarında da aynı hastalıklara devam ediyorlar. buna ek olarak, "nasıl olsa güzel cümlelerle yazılmış hali var, ben ne uğraşayım" düşüncesi inanılmaz derecede yaygın. bunun önemli nedenlerinden birisi de, maalesef, bir çok akademisyeninin ingilizce yetkinliğinin son derece kötü olması.

    daha yazılacak çok şey var ama, özetle her şeyin kabak gibi ortada olduğu bir skandaldır. kıskançlık savunmasına geçmeden önce insanların dönüp yaptıklarına bir bakmalarında fayda var.
  • 15 eylül'de memurlar net'e yapılan açıklamada, bilgilendirici açıklamaların yanı sıra; bölümün kendi iç yazışmalarını ve adı geçen akademisyenlerle ilgili intihal ithamları barındırmaktadır.

    basına ve kamuoyuna duyuru,
    son günlerde odtü fizik bölümü kaynaklı bir suçlama sayesinde bütün türkiye bilim dünyası zan altında bırakılmıştır. uluslar arası dergilerde yayımlanan makalelerimizde “intihal/aşırma/ korsanlık” yaptığımız yönündeki delilsiz, asılsız ve ön yargılı ithamlara maruz kaldık. böyle itham ve suçlamaların ağırlığını taşıyabilecek; dahası doğruluğu veya asılsızlığı konusunda kesin hükme varabilecek tek mercii biz yetkin, tarafsız, güvenilir bir bilim denetleme kurulunda görmekteyiz. fakat, böyle bir mercie başvurulması icap ederken, konu söz konusu itham sahibi ve kaynaklarınca müphem ilişki ağları devreye sokularak ulusal ve uluslar arası dedikodu boyutuna taşınmış; birçok bilim kişisinin meslek hayatını temelden ortadan kaldırabilecek, kişisel itibarını tüm toplum önünde tehlikeye atabilecek bir düzeye sürüklenmiştir. bu durumda, bir yandan konuyu yetkili hukuksal ve bilimsel kurul ve mercilerin tasarrufuna bırakma; diğer yandan da kamuoyuna olayların seyri ve süreç hakkında en genel bilgileri sunma gereği doğmuştur. bu bakımdan, aşağıdaki görüşlerimizi, bilgileri, somut delilleri sizlerle paylaşmak durumundayız:

    olaylar:
    1. evre: ipler örülüyor
    . odtü fen bilimleri enstitüsü.nde mustafa saltı doktora öğrencisi ve oktay aydoğdu ise hem bu enstitünün araştırma görevlisi hem de doktora öğrencisidir. odtü eğitim-öğretim yönetmeliği.ne göre 4 dönem süren doktora ders eğitimlerini, derslerinin çoğunluğunu aa derecesiyle geçerek başarıyla sürdürmüş ve yeterlilik sınavına henüz 3. dönemin başında girmiş ve yeterliliği geçmişlerdir(bkz. http://www.memurlar.net/…nts/1183/transkriptler.pdf dosyası). bu arada da dünya çapındaki bilim dergilerinde çok sayıda makaleleri yayınlanmıştır.

    . hem yayınlanan makaleleriyle ilgili hem de doktora eğitimiyle ilgili bu başarılı gidişleri, fizik bölüm başkanlığının öğrencilerin danışmanları olan prof. dr. osman yılmaz ve prof. dr. ahmet gökalp.a gönderdiği yazıyla engellenmeye başlanmıştır.

    . intihal suçlaması yapılan söz konusu iki öğrenci, suçlamanın neye dayandığını, somut olarak hangi çalışmaların söz konusu edildiğini öğrenmek isterler; ancak, bu istek reddedilir. (bilindiği üzere, disiplin yönetmeliği; soruşturulan kişiye kendisine hangi suçun isnat edildiğini yazılı ve açık bir şekilde bildirilmesini hükme bağlar; fakat zan altına alınan akademisyen öğrenciler bu haklarından, yani somut delillerle kendilerini savunma haklarından mahrum bırakılır). adı geçen iki öğrenci temel insan haklarının güvencesi olan savunma hakkının koşulları olmadığı gerekçesiyle; neyle suçlandıklarını bilmedikleri bir konuda savunma yapamayacaklarını bildirir.

    . intihal suçlaması karşısında öğrenciler, yasal haklarını kullanabilmeleri ve ayrıca somut ve nesnel savunmalarını yapabilmeleri için en gerekli yazılı belge ve bilgileri almamakla kalmayıp, çok daha garip bir çelişki durumuyla da yüzleşir, şöyle ki: kendilerine suçlama yapan kaynaklarca bir yazı sunulur. bu yazı beş maddelik bir talepler silsilesi içerir (bkz. http://www.memurlar.net/…ocuments/1183/talepler.pdf dosyası). taleplerin kabul edilmesi koşulu ile öğrencilerin doktora programına devam edebilecekleri; aksi takdirde doktora programından çıkarılacakları iletilir. deyim yerindeyse, bir pazarlık söz konusu edilmektedir (aralık 2006).

    . bu yazıda; fizik bölüm başkanı, bölümün ilgili bir kısım öğretim üyeleri ile birlikte aldıkları kararlarla hiçbir disiplin soruşturması söz konusu olmaksızın ve öğrencilerin savunmasına da başvurulmadan, tamamen hukuka aykırı, fiili bir durum ortaya konularak, bu öğrencilerin “bütün makalelerini arşivden çekmeleri, yayın aşamasındaki makalelerini durdurmaları, onay almaksızın yayın yapmayacakları yönünde yazılı taahhütte bulunmaları, söz konusu olan yayınlara özgeçmişlerinde hiçbir şekilde yer vermeyeceklerine dair yazılı ve imzalı beyanda bulunmaları, yayınları çıkmış olan dergilere yazı yazarak bu makalelerde bire bir alıntı yaptıklarını örnekleriyle bildirmelerini, (hatta o derginin saygınlığına bir zarar vermesini istemediklerini uygun bir üslupla belirtmeleri) dergilerden gelecek cevapları da kendilerine iletmeleri” halinde doktora programına devam edebilecekleri bildirilmiştir.

    . öğrencilerin açıkça tehdit edildiği bu belgede adeta yargısız infaz yapılmış, yasa ve yönetmeliklerde gösterilen disiplin kurullarının yetkileri de kullanılarak yetki gaspı yapılmış, hukuka aykırı, yanlı, insafsızca bir işlem icra edilmiştir. belge bu haliyle ancak “skandal” kelimesiyle ifade edilebilecek nitelikte vahimdir.

    . söz konusu iddia; asılsız, önyargılı ve kişisel nedenlere dayanmaktadır. suçlayanların ilk hareket noktası, henüz doktora öğrencisi olan iki öğrencinin, tez konusu ile ilgili çalışmalarının yanında tamamı dünya çapında saygın dergilerde yayınlanmış çok sayıda makale yazmalarının intihal yoluna başvurulmadan mümkün olmadığı düşüncesidir. bu son derece yanlış olan düşünce, bölümde bulunan akademik personelin bir kısmının önyargılı, bir kısmının ise kötü niyetli girişimlerine kaynaklık etmiştir.

    . öğrenciler danışman hocaları aracılığıyla kendilerine ulaşan bu “teklif”e yanaşmayarak, suçlama içeriğine dönük ayrıntıların yazılı olarak kendilerine savunma haklarını kullanabilmeleri için açıklanmasını; kendilerini aklamak istediklerini herhangi bir pazarlığa kalkışmadan hukuka aykırı bu isteklere kesinlikle uymayacaklarını beyan ederler.

    . kendilerine sözel olarak iletilen bazı iddiaları temel alarak hiçbir yayınında kesinlikle intihal yapmadıklarını, haklarında yapıldığı belirtilen toplantıda görüşlerinin alınmadığını, yayınlarında uygulanan yöntemin tüm dünya bilim çevresince kullanılan ve kabul gören bir yöntem olduğunu, hatta aynı bölümde yer alan bir kısım hocalarının da aynı yöntemleri uygulayarak makaleler yayınladıklarını, bu yöntemin intihal olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını bildirmiş ve ilgili tespitlerini bölüme sunmuşlardır.

    . öğrenciler, hukuka aykırı isteklere uyamayacaklarını bildirmeleri üzerine, bu kez ve ancak bu aşamada keyfi süreçten yasal sürece geçilerek disiplin soruşturması başlatılmış ve odtü fen bilimleri enstitüsü, fizik anabilim dalında doktora eğitimlerini sürdüren oktay aydoğdu ile mustafa saltı.ya, fizik bölümünün bazı öğretim üyelerince, kısa süre içinde uluslar arası atıf endeksine giren çok sayıda yayın yaptıkları gerekçesiyle (başka bir deyişle: çok başarılı oldukları gerekçesiyle) inceleme başlatıldığı ve savunmaları istendiği bildirilir (nisan 2007).

    . bu arada, doktora yeterlilik sınavını geçmelerine rağmen, odtü lisansüstü eğitim-öğretim yönetmeliği hükümlerine göre bu tarihten sonra bir ay içinde tez izleme komitesi ile tez danışmanlarının bölüm başkanlığının önerisi ve enstitü yönetim kurulunun onayı ile atanması gerekirken yönetmeliğe açıkça aykırı olacak şekilde ve öğrencilerin ısrarlı taleplerine rağmen bir ay içinde “tez izleme komitesi” oluşturulmadığı gibi tez danışmanları da atanmamış ve “kendiniz danışman bulun” denilmiştir. yasa ve yönetmelik kuralları adeta hiçe sayılmıştır.

    . konu, ilgili enstitüye intikal ederken, öğrencilerin danışmanları prof. dr. osman yılmaz ve prof. dr. ahmet gökalp danışmanlık görevlerini bırakırlar. oysa ortaya atılan suçlama ile ilgili etik kurulu tarafından ayrıntılı incelme yapılmamış ve resmi bir karar alınmamıştır henüz. öğrenciler, bu durumda sadece sav ve itham yoluyla kurum ve kurumdaki kişiler tarafından dışlanarak adeta yapayalnız bırakılır.

    . suçlama/itham kaynaklarının içinde yer alan doç. dr. bayram tekin, ilginç bir şekilde, taraf olduğu bir olayda soruşturmacı olarak görevlendirilir. zira disiplin soruşturmasının konusu olan olay, fizik adb„da doç. dr bayram tekin.in suçlamaları ile başlamış, tüm araştırma görevlilerinin huzurunda ve birçok bölüm öğretim görevlisine, bu öğrencilerin intihal yaptıklarını beyan etmiş, bu konuda kanaatini çok önceden açıklamış, bölümde oluşturulmuş hukuk dışı kurulda yer almış, hatta disiplin soruşturmasının açılması için çaba sarf etmiş, bu yönüyle soruşturma konusu olayın “tarafı” olmuş ve en önemlisi konu ile ilgili olarak “ihsası rey” de bulunmuştur.

    . öğrenciler bu kez savunma yapmak için suçlamaya dayanak olan belgeleri talep ettiklerinde yine reddedilir. dr. tekin, bir süre sonra soruşturmacılık görevinden (söz konusu soruşturmacı tayinine yönelik şikayet dilekçesi verilmesi ile) çekilir.

    . başlatılan disiplin soruşturması üzerine öğrenciler, öğrenci işleri dairesi başkanlığına hitaben yazdıkları yazıyla, “hangi makale veya makalelerinde intihal yaptıklarının belirtilmediği, bunun bilinmeden savunma yapmanın olanaklı olmadığı, yasal savunma haklarını kullanabilmek için suçlamanın açık olarak taraflarına bildirilmesini” talep etmişlerdir.

    . gerek enstitü müdürlüğüne gerekse soruşturmacılara ısrarla yapmış oldukları yazılı ve sözlü başvurulara rağmen hangi makale veya makalelerinde ne gibi intihal yaptıkları hakkında hiçbir bilgi verilmemiştir.

    . ardından atanan yeni soruşturmacı öğretim üyesi, suçlamaya dayanak olan bilgi ve belgelerin verilmesi yönündeki istek karşısında suçlanan öğrencilere “delil” olarak belgeleriyle birlikte sadece tek bir makale sunar!

    . suçlanan öğrenciler söz konusu makalede intihal suçlamasının dayanaksız olduğunu, delilleriyle birlikte soruşturmacıya sunarlar (bu savunma için bkz. http://www.dicle.edu.tr/~mkorunur/jhep.pdf). bu arada soruşturmanın konusu ve suçlamanın tanımı da ancak bu aşamada (gecikmeli olarak) netleşmiştir: “tez danışmanın bilgisi dışında tez konusu ile ilgili olmayan yayınlarında intihal yapmak”. oysa (soruşturmacıların da bildiği üzere) söz konusu yayınlar bölümün web sitesinde yer aldığı gibi, danışmanlardan birisi tarafından her dönem sonunda proje kapsamında tübitak.a raporla bildirilmiştir. bu somut deliller karşısında suçlamanın dayanağı yok sayılmalıydı.

    . bu şekilde hukuka aykırı olarak devam sürecin sonucunda, suçlamaya karşı deliller sunulmuş olduğu halde suçlamayla ilgili olmayan bir karar alınır: "yüksek öğretim kurumları öğrenci disiplin yönetmeliği.nin 9/m ve 11 maddeleri gereğince yüksek öğretim kurumundan iki yarıyıl uzaklaştırma” (söz konusu yönetmelik maddesince bu ceza, “sınavda kopya çekmek” suçlarına verilir). bu cezanın kaldırılmasına ilişkin yargı süreci ayrıca işlemektedir. dava sürecini doğrudan etkileyecek sözlü ve yazılı bildirimde bulunulması ise ayrıca değerlendirilmelidir.

    . ancak mevzuata açıkça aykırı olacak şekilde bildirilen bu yazıda da disiplin cezasının gerekçesi açıklanmamıştır: (a) hangi makalelerinde, (b) makale veya makalelerin hangi bölümlerinde, (c) hangi yazardan intihal yapıldığına dair tek bir ifadeye yer verilmemiştir. gelinen bu noktada öğrenciler uluslar arası saygın bilim dergilerinde yayınlanan makalelerinin hangisinde intihal nedeniyle ceza aldıklarını dahi bilememektedirler.

    . sonuç olarak soruşturma sürecindeki işlemler, yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere aykırı şekilde yürütülmüş; deliller ortada olduğu halde (danışmanların makalelerin yayımı konusundaki bilgisinin sabitleşmesi durumu) karar olumsuz çıkmış; kararda ayrıca “intihal yapılmıştır” ibaresi yer almamıştır. bu arada, intihal vb. suçlarda söz konusu denetleme yetki ve yükümlülüğü, yök etik ve denetleme kuruludur. bütün bu suçlamalar sırasında ilk başvuru merci bu kurul olması gerekirken, olay, odtü içinde sonuçlandırılmıştır.

    bu soruşturmanın sonucunda alınan haksız karara karşı idari yargıda dava açılmıştır. henüz bu dava bitmeden, kesin karar çıkmadan, sav ve itham kaynaklarının kamuoyu yaratmaya çalışmaları ve dava sürecini etkileyecek beyanlarda bulunmaları, yazılı ve sözlü demeç vermeleri manidar ve düşündürücüdür. böyle hassas bir konuda yasal süreci beklemeden bu tarz girişimlere gerek duyulmasının; dahası suç olgusu iddiasında bulunduktan sonra garip tekliflerle konuyu kapatmaya çalışmanın asıl belirleyenleri ve sebepleri nedir diye sormak gerekir. türkiye cumhuriyeti hukukuna güvensizlik midir, yoksa bu durumu inceleyecek türkiye’deki bilim kurumlarına ve insanlarına karşı bir tereddüt müdür?

    2. evre: suçlama girişimleri ve izleme yöntemleri
    . söz konusu soruşturma içeriği ve sonucu, suçlamayı yapanların yargı sürecini beklemeden ve kişisel bağlantılarını kullanarak fizik alanında uluslararası yaygınlığı ve saygınlığı olan makale merkezi “arxiv”e bir son karar gibi sunulur (“servis edilir”).

    . söz konusu merkez yöneticileri herhangi bir iç-denetim yapmaksızın 22 ağustos 2007 tarihinde yukarıda sözü edilen öğrenciler ve onlara daha önce bilimsel danışmanlık yapan hocaların, yani bizlerin, merkezde daha önce (birçok hakem denetiminden geçerek) yayınlanmış olan makalelerini “plagiarism” suçlamasıyla, web sayfasından kaldırılır.

    suçlamaların yersizliği ve dayanaktan yoksun, ayrıca husumet kaynaklı olduğunun somut birkaç göstergesi olarak şu noktalar şimdilik ortaya konabilir:
    . arxiv makalelere erişimi engellediğinde 2005 yılında hazırlanan gr-qc/0510123 makalesinin, 2006 yılındaki qc/0607119, gr-qc/0607103, gr-qc/0607115 makaleleriyle “overlap” olduğunu belirtmiş; ancak intihal olduğunu bir gerçeklik gibi bütün dünyaya duyurmuştur.

    soru: 2005 yılına ait bir makale nasıl olur da bir yıl sonra yayımlanan makaleden bir alıntı, dahası bir aşirma kaynağı sayılabilir?
    . ayrıca birkaç gün önce gerçekleşen yeni bir gelişmeden de söz etmek yerinde olacaktır: daha önce “intihal yapıldığı” iddiasıyla arxiv tarafından çekilen makalelerden hep-th/0207088” ve hep-th/0110228 ile ilgili iddialar bugün (12.09.2007) itibariyle kaldırılmıştır. haksız yere ve delilsiz itham üzerine kaldırılan diğer makalelerin akıbeti de aynen olacağından hiç kuşku duymuyoruz.

    soru: hiçbir açıklama yapmadan böyle hayati bir konuda suçlamak ve sonra suçlamaları geri çekmek bu kadar kolay mıdır?

    bir başka, belki de daha anlamlı bir soru olarak şu akla gelmektedir: arxiv gibi uluslar arası saygınlığı olan bir merkezi kişisel çekişme hırsları uğruna araçsallaştırıp sıradanlaştıran bir etkinliğin ve girişimin kaynaklarında hangi kaygı ve beklentiler vardır? söz konusu kuruluşun, kendi saygınlığını bu denli tehlikeye atabilmesi nasıl açıklanmalıdır? bu anlamda
    kendi kendimize de sormamız gereken asıl soru şudur: denetleme işlevli saygın bilim kurullarımız yerine, bu sitenin (arxiv) yönlendirmelerinin anlamını sorgulamak gerekir mi?
    çok belirgin olarak anlaşıldığı gibi, arxiv hata yapmıştır ve bu hatasını sessiz sedasız örtmeye yönelmiştir bile. peki, böyle akıl almaz bir hata ile ortaya çıkan (kişisel, kurumsal, alansal vb.) zararların telafisinden kim sorumlu tutulacaktır? belli güdülemeler sonunda acele içinde karar almış, ortaya atılan iddialarla ilgili suçlanan taraftan savunma da almamış bir kurum olarak arxiv, bu saatten sonra hatasından dönmesi yeterli midir? bizim meslek itibarımızın örselenmesi ve tehlikeye atılması nasıl düzeltilecek; dahası türkiye bilim kurumları ve kişileri üzerinde kurulan şaibe bulutları nasıl dağıtılacaktır?

    böyle dayanaksız kanaat, itham ve suçlamalara bağlı olarak zaman içinde “suçlular” çemberinin kapsamı genişletilerek zan altında bırakılan, halen farklı üniversitelerde görev yapan öğretim üyelerine ilişkin suçlamanın da içeriği ne yazık ki hala tam olarak anlaşılmış değildir. sözü edilen yayınlar, uluslar arası saygınlığı olan dergilerde hakem denetiminden geçerek yayımlanan makaleler olduğu göz önünde tutulduğunda, suçlanmasa da zan altına alınanların kapsamı (dergilerdeki hakemler, editörler vs.) epeyce genişlemektedir. oysa, hakemlerin ehli kararı sonucu ortaya çıktığı gibi, makalelerde irdelenen problemler, çözümler ve bilimsel sonuçlar tamamen özgündür, aksi takdirde söz konusu saygın dergilerde yayınlanması nasıl düşünülür?

    suçlamalar konusunda teknik ve yazımla ilgili bilgi ve değerlendirmeler:
    bu belirsizlik ortamında, suçlamaların kesin mahiyeti ortada yokken, anladığımız kadarıyla sorun, yayınların “introduction” (girig) bölümünde, diğer makalelerin aynı bölümündeki cümlelerdeki benzerliklerdir. bu bölümün genel yargıları içeren makaleye giriş niteliğini taşıdığını ve sayısal alanda yapılan bir makalenin sonuçlarına hiçbir etkisinin olmadığını anmaya gerek olmadığını düşünüyoruz.

    kaldı ki, “introduction” bölümünü yazarken bilimsel referans gösterme kurallarına uygun olarak, yararlanılan eski çalışmalar ve bu konuyu makalelerinde inceleyen başka yazarlar açıkça anılmıştır. aşırma iddiasının bu anlamda hiçbir somut dayanağı yoktur (nesnel incelemeler sonucunda, geç de olsa, kesin olarak ortaya çıkacak olan gerçeklik budur).

    zaten dikkatli bir bilim insanı bizim yaptığımız makalelerin “teleparalel kuramda enerji hesaplaması” olduğunu rahatlıkla görecektir. intihal yapıldığı iddia edilen makalelerin hemen hemen hepsi “genel görelilik kuramında enerji hesabı” yapılan makalelerdir; kısacası: çalışmalar arasında alan kapsamı ve araştırma boyutları bakımından temel farklılıklar söz konusudur.
    teleparalel kuramda ve genel görelilik kuramında enerji hesabının yapıldığı 2006-2007 makalelerine bakıldığında birçok bilim insanının anılan bizim makalelerimize kendi makalelerinin giriş bölümlerinde yer verdikleri kolaylıkla görülecektir. bu bilim insanları, bugün bizim makalelerini aşırdığımızı iddia edilen bilim insanlarının bizzat kendileridir. nitekim, söz konusu uluslar arası saygınlığı olan meslektaşlarımıza konuyla ilgili suçlama içeriğini, ayrıca kendi makalelerimizi de denetim için sunduk; kendilerinden aldığımız yazılı yanıtlarda bu meslektaşlarımız kendi makalelerinden bir kuşku olarak bile her hangi bir intihal olmadığını açıkça belirtmiş; her türlü koşul ve ortamda açıklama yapmaya hazır olduklarını bize bildirmiştir. intihal yaptığımız kaynakların bu sahipleri böylelikle bir intihal suçlamasının yersizliğini ve asılsızlığını yazılı olarak beyan etmiştir.

    bu beyanlardan bazıları mesajımıza ek olarak sunulmuştur.
    http://www.memurlar.net/…nts/1183/jhep_aciklama.pdf

    sinan bilikmen hk..pdf(http://www.memurlar.net/…183/sinan_bilikmen_hk..pdf)

    ayse karasu hk. 2.pdf(http://www.memurlar.net/…1183/ayse_karasu_hk._2.pdf)

    bayram tekin hk.zip(http://www.memurlar.net/…s/1183/bayram_tekin_hk.zip)

    serbulent yildirim hk..zip(http://www.memurlar.net/…serbulent_yildirim_hk..zip)

    3. evre: bilimi magazinleştirelim!
    ilk olarak ntv.nin haber sitesine(http://www.ntvmsnbc.com/news/419322.asp) konuşan prof.dr. ayşe karasu; şu bilimdışı ifade ve tutumlarla dolu, yanlı açıklamada bulunmuştur:
    “....yazılı ve sözlü sınavlarda çok yetersizdiler. ancak okulda bu çocukların çok başarılı olduğu konuşuluyor, çalışmalarından ve makalelerinden övgüyle söz ediliyordu. bu yüzden makalelerini inceledim ve kağıt üzerindeki başarıları ile tahtadaki başarılarının çok farklı olduğunu gördüm....”
    “....dışarıda bu işler çok ciddiye alınıyor, sıkı kontrol ediliyor ve aynı ciddiyette cezalandırılıyor. ancak türkiye’de ciddi bir ahlak erozyonu var....”

    prof. karasu, intihali (ve dolaylı olarak, suçlu olarak sunduğu bizleri) “ağır ve sirayet eden bir hastalık” olarak tanımlayarak olayla ilgili şunları eklemiştir:
    “bizim bütün derdimiz kendi üniversitemizi, kendi kapımızın önünü süpürmekti. ama bu hastalık çok büyük boyutlarda. herkes başını önüne alıp düşünmeli, çünkü üniversite sistemi ağır hasta ve hastalık sirayet ediyor. yasalar yeniden düzenlenmeli, yök de olaya el atarak yasal düzenlemeler yapmalı. ama öncelikle üniversiteler kendi temizliklerini yapmalı ve telif hakları yasası uygulanmalı....”

    bu açıklamaları yapanlar ülkemizin saygın bir üniversitesinde görev yapan meslektaşımız, bir bilim kişisidir! insan, bilim kişilerinin mütevazı olmayı bir yana bırakıp, alanında kendini her şeyin üstünde bir otorite olarak tanımlamasını; ehli denetleme kurullarının yerine geçmede hiç sakınca görmemesini; bilim diline hiç yakışmayan demagojik ifadeler (hastalık, temizlik yapmak vb.) kullanmasını anlamakta güçlük çekiyor. bakalım söylenenlerin doğruluk payı var mı?

    oktay aydoğdu ve mustafa saltı, doktorada aldıkları dersleri başarılı bir şekilde geçerek, yazılı ve sözlü olmak üzere iki aşamada düzenlenen doktora yeterlilik sınavını aşmışlardır.
    anlaşılacağı üzere başta ntv.nin haber sitesi olmak üzere birçok internet ve haber sitesinde, öğrencilere yönelik son derece haksız ve doğru olmayan iddialar ortaya atılmıştır. evet, bu haberler, bir gazetemizin haberleştirdiği gibi “türk fizik bilimcilerinin ayıbı”dır. bunlar türkiye bilimi adına üzüntü verici açıklamalardır.

    yukarıda bahsettiğimiz demeçleri veren ve suçlamalara destek olan bazı bilim insanlarının ne kadar dürüst olduklarını ve ne kadar samimi olduklarını anlamanız için size ekte gönderdiğimiz bazı dosyaları incelemenizi ve karşılaştırmanızı istirham ediyoruz.

    fakat, sonuç nedir? sonuç olarak bizim söyleyebileceğimiz sadece şu noktalar vardır:
    - yetkili, tarafsız bilim kurulların işleyişine güveneceğiz!
    - konuya ehli olması mümkün olmayan basına değil, alansal liyakat ve ehliyete yöneleceğiz;
    - araştırmalarımıza odaklanacağız; bilimsel üretime ara vermeden ısrarla devam edeceğiz!
    türkiye bilim topluluğunu verimliliğine dönük değil de şaibeli olduğuna dönük sorgulanır duruma getiren bilim insanlarının (!) ve kimi çevrenin amacını anlamak elbette ki çok zordur. bu durumda, suçlamayı yapanların bilim etkinliklerinin sorgulanabilir olduğu mu akla gelmeli?
    suçlamayı yapanların arxiv odağında gösterdikleri çaba ayrıca sorgulanacaktır; uluslar arası boyutta suçlamayı yapanların doktora danışmanlığını yapan amerikalı bir bilimcinin türkiye ve türk bilimcilerini (nature dergisinde) aşağılayan öznel yargılarına sarılmaları da ayrıca düşündürücüdür.
    saygılarımızla…

    prof. dr. irfan açikgöz doç. dr. ali havare
    yrd. doç. dr. nurettin pirinççioğlu yrd.doç. dr. figen binbay
    oktay aydoğdu mustafa salti
    murat korunur

    http://www.memurlar.net/haber/87636/
hesabın var mı? giriş yap