• (bkz: katik)
  • bir yiyecegi ucuz olan baska bir yiyecekle beraber yemek, hatta ucuz olan yiyecege abanip onunla doymak, diger yiyecekten sadece tadimlik yemek. genelde ucuz yiyecek ekmek olur.
  • maharet gerektiren verimli yeme metodu.
    misal: 1 kutu muzlu sutle 2 paket biskrem bitirmek.
  • ekmeği bol bol, yanındaki diğer yiyecekleri az az yiyerek karın doyurmaktır.. bir tasarruf yöntemidir.. çocukken babaannem zeytinleri iki ısırışta yemeyi öğretmişti.. yani bir lokma ekmekle yarım zeytin yemeyi.. buna katık etmek derdi.. katık ya da katık etmek denilince aklıma iki ısırışta yenilen zeytin gelir benim.. ve ben hala zeytini iki ısırışta yerim çoğu zaman.. yanlış anlaşılmasın ama.. artık param var ama alışkanlıktan dolayı böyle yiyor değilim.. hala parasızım, fakirim ve zeytini katık ediyorum işte.. hehe..
  • yer yer "katik yapmak" da denmekte.
  • "ben altı yaşından beri katık etmeyi öğrendim. eh hayatı da katık ediyorsun; şiiri, sözcükleri de katık ederim. dünyada tasarruf diye bir şey var." ece ayhan, türkiyenin çıplak tarihi (1960), okuyan us yay., sy. 115
  • tanım: karın doyurulurken baş yiyecek sayılan ekmeğin yanına katılan herhangi bir yiyecek.

    ekmeğin yalnızlığına iyi gelen bir arkadaş ta diyebiliriz.
    hem ekmek mi sadece, çayın yanına katık daha çok lazım
hesabın var mı? giriş yap