• genel olarak patronaj sistemi herhangi bir ülkede bir siyasi partinin veya adayın iktidara geldikten sonra devlet memurluklarını ve kontrol ettiği sermayeyi kendisini destekleyenlere ödül olarak dağıtması olarak tanımlanır. liyakat sisteminin aksine, patronaj sistemiyle işe girenler veya sermaye sahibi olanlar memuriyet ve kazanımlarını korumak için parti için çalışmaya devam ederler.

    bu karşılıklı çıkar ilişkisi ve yolsuzluğa dayalı oluşan düzen toplumsal ve kurumsal yozlaşmaları da beraberinde getirdiğinden uzun vadede çöküş kaçınılmaz olur.
  • maddi ve manevi olanaklarımız sağa sola saçıp, cemaatci bir yapılanmayla ve akrabalarını yanına toplayarak giden yöneticilerin gerçekleştirdiği,hepimizin de hemen hemen her gün şahit olduğu, midemi bulandıran ve vatana ihanet olarak gördüğüm bir sistemdir.
  • sadece siyasi gücün, kendisine yakın olanlara mevki dağıtması olarak anlaşılmaması gereken kavram.

    evet meritokrasinin tam zıttı olarak da anlaşılması, günümüzde doğaldır ancak bu kavramın kökeni, bilim ve sanatta hamilik, babalık yapmaktır. tarih boyunca para sahipleri ve iktidar sahipleri, halk tabakalarında kültür yoluyla meşru olma yolu olarak, sanatçıları himayelerine almak ve kendilerine bağlamak yolunu tercih etmişlerdir.

    bu konudaki önemli bir eser: (bkz: şair ve patron) (bkz: halil inalcık)

    şu yazı da faydalı olabilir
hesabın var mı? giriş yap