17 entry daha
  • iran'in 70lerden sonrasini izleyiciye basarili bir sekilde anlatan ve aktaran belgesel. marjena satrapinin bir nevi otobiyografisi. izlerken iran bize ne kadar yakin, ya da ne kadar uzak sorusunu defalarca kendinize soracaginiza eminim. yobazligin binbir turlusune sahit olacaginiz, cogu zaman yumrugunuzu sikip ic gecireceginiz sahnelerle dolu bir film. peki anlatilanlar abartili mi? ne yazik ki hayir. filmi beraber izlemeye gittigim iranli arkadasima sordugumda, bana verdigi yanit "daha gercekci olamazdi" oldu. film aslinda, bugun yurt disinda yasamak zorunda kalan, gorup taniyabileceginiz cogu iranli gencin hayatindan izler tasiyor. sizin su an kaygi olarak gordugunuz kabuslarinizi yasamis insanlarin hayat hikayesi bu. sabretmek, tahammul etmek, bildiginiz anlamlarinin disina tasiyor.
    filmin en guzel yani, konu edindigi bagnazliklara, baskilara inat, yasananlari neseli bir dille anlatabiliyor olmasi. marjena satrapinin tum olumsuzluklara ragmen korumayi basarabildigi bu bakis acisi, hem anlatimi guclu kiliyor hem de filmin anafikirini teskil ediyor. cizimler zaten leziz.
    film hakkindaki ozel istegimiz, tez zamanda turkce seslendirilip, prime time da eblek dizilerin yerine gosterilmesi. akp ye de saglam kapak olur, icimizin yaglari da erir bir nebze.

    bir kucuk anketod: film sonrasi beni en cok etkileyen iranli arkadasin, irak savasi sirasinda ogrencilerin signaklara kostugu bir sahnede okulda calan siren sesini duydugunda, kalp carpintisini engelleyemedigini gozleri dolu dolu anlatmasi olmustur. kimi zaman kahkahalarla izledigimiz sahnelerin altinda yatan aci gercek bir kez daha goz yasi olarak karsimiza cikmistir.
441 entry daha
hesabın var mı? giriş yap