• imamdır. çok da takmamak lazım artık 1400 yıldır böyle.

    edit: müezzinmiş. o kadar bihaberim bu işlere.
  • burda yazar sanki ezandan değil de arapçadan rahatsız olmuş gibi. ezan islamın çağrısıdir ve arapça okunur.

    şayet ezandan rahatsızsa ses yalıtımı daha iyi olan bir eve geçsin. veya tıkaç taksın.
    veya yallah danimarka'ya.
  • ezan namazın olmazsa olmazı değildir. allah namazları güneşe göre ayarlamıştır. güneş var olduğu sürece kılabilirsiniz namazlarınızı. hele ki şu anki teknolojide dakikası dakikasına güneşin doğuşu da belli batışı da.

    bir müslüman olarak bu hoparlör seslerinden rahatsız olanlara da hak veriyorum. herkes kendi inancına göre hoparlör kullanarak duyuru yapmaya kalksa kaos olacaktı, başkası yapsa müslümanlar rahatsız olacaktı, ama bu kirlilik umurlarında değil. çünkü adamlar dini o sanıyorlar.

    sabah ezanında ruhu titriyenler, saba makamından hoşlanıyorlar, hepsi bu. aç arkadaşım youtube'da illa seveceğin makamdan şarkılar denk gelecektir. o saatte ezan yerine aynı makamdan ve yine başka dilde bir şiir okunsa da herkes yine etkilenecektir.

    bazıları böyledir, ezanın makamını severler, kuran'ı müziği için dinlerler, açıp ne diyor bu kitap uygulayayım demezler.

    siz çok mu peygamber sünneti seviyorsunuz, peki o halde cihaz olmadan okunuyordu ezanlar peygamber zamanında, hadi salt insan sesi ile uygulasanıza bu sünneti de? o zaman kimseyi rahatsız etmiş olmayacaksınız, hem de bu daha estetik ve otantik bir hava katacak toplumun duruşuna.

    insanları rahatsız etmeden kibarca ibadet etmeli kim ibadet ediyorsa.
  • başlığı gördüğümde açan yazarın altında türlü sövgülerle topa tutulduğunu düşünüp tıkladığım başlık. ama sandığım gibi şiddetli bir tepki entryi görmemek beni şaşırttı doğrusu. hatta yazarı savunmak için iki çift sözüm vardı yazacak, ama hayret ettim. en fazla yallah gayrimüslim bir ülkeye denmiş ama ezan işitmeye alışkın olduğumuz gibi ya sev ya terk etçilere de alışkınız artık. garipsenmedi.
  • tanrı uludur daha fena bence. kulağımız mı alışmış nedir..
  • bu pezevenkleri sanki bıraksak yeni bir galaksi keşfedecekler ama rahatsız oldukları için ezandan ve genel anlamda dinden keşfedemiyorlar bi bitmediniz amk hadiii boooluum sende hadiiii...
  • biri saat 5’te arapça bağıran adam diye başlık açar, diğeri saat 9.05’te siren sesi diye açar. büyüyünce utanacaksınız hepiniz. umarım utanırsınız yani.
  • sesini oyle bir aciyor ki, sadece o camii kalsa butun sehre yeter. "bu ezan sesini duymayan kalmasin, coluk cocuk, genc, yasli, hasta ne kadar insan varsa uyansin orospu cocuklari" der gibi nefret dolu bir halleri var.

    islam merhamet diniymis, hadi her mahalleye yap bakalim bir kilise, gunde yarim saat sela ver(hele hele ölen kodamansa) çanın sesini fulle, "inoncoma soygo doy" diyecek misin o zaman da. islerine gelmeyince her seye gavur de. inanmayanları öldürün, hıristiyanları dost edinmeyin de. isine gelince gavurun butun nimetlerinden faydalan. bilal-i habeşi'nin de eline verseydiniz madem bir megafon.
  • (bkz: yaşar nuri öztürk) adam türkçe ezanı savunmuş, ilginç geldi. olabilir mi öyle şey? buyrun sohbete
  • ''ne beş vaktin ezanı, ne anjelüs çanları
    ne gökten necat geldi, ne bir parça merhamet
    çalışan esirlere isa, musa, muhammed,
    sade bir satır dua, bir tütsü, buhur verdi
    masal cennetlerinin yollarını gösterdi.
    ne beş vaktin ezanı, ne anjelüs çanları
    zincirden kurtarmadı yoksul çalışanları.
    yine biz köleleriz, efendilerimiz var,
    yine her mel’un taşı yosunlaşmış bir duvar,
    esir-efendi diye koymuş da adlarını
    iki bahta ayırmış arzın evlatlarını.
    efendi işletiyor, esir işliyor yine.
    yine efendilerin gümüşlü sofrasından,
    kar gibi ekmeğinden, şarap dolu tasından
    kırıntı, artık bile düşmüyor işleyene.
    yine biz esir geçen her günün akşamında
    eve sade bir lokma ekmek getiriyoruz.'' nazım hikmet ran
hesabın var mı? giriş yap