• konsere, fazla bilet olduğu için son anda katılan anne yorumu:

    - e şişman değil ki bu adam.
  • tüm güzelliğinin yanısıra nedense en çılgın şarkılarından biri olan push the tempo'yu çalmamıştır. halbuki çalsa kalabalık çok daha delirecek kontrolsüz hareketler baş gösterecekti. bekledik ama olmadı. ama bunun dışında aksiyonlu bir performanstı, en az on kere eski bir tabir fat boy slim kalabalığı patlattı. nedense böyle konser/performansların park ormana geri gitmesi ve daha uzun sürmesi taraftarıyım ben hala. güzeldi lan işte.
  • gidenlerin eğlendiği konser olmuştur.

    ancak beklentilerin yüksek olmasından mıdır bilmem, konser sırasında eğlenmeme rağmen çok fazla keyif alamadım. norman cook sahnede toplam 80 dakika falan kaldı, bu en kötü yanıydı belki konserin. ayrıca çok beklediğim ya mama ve fucking in heaven çalmadı. sadece girişte praise you çalarken arada bir iki kez fatboy slim is fucking in heaven diyerek ağzımıza bir damla bal çaldı, o kadar.

    konserin en ilginç kısmı ise herhalde cancion del mariachi çalmasıydı.

    dip not: kuruçeşme arena belki de dünyanın en güzel konser mekanı olabilir, ancak bu ses sorunu çözülmediği sürece tüm performanslar gidenlere işkence gibi gelmeye devam edecek. turkcell vip bölümünün sağ tarafıyla birlikte minder ve masaların olduğu bölüm hiçbir şey duymuyordu neredeyse.
  • ben fatboy slim olsam o ya mama'yı* çalar ve kendim de sahnede delirirdim. seyirciyi de delirmek üzere motive ederdim. biraz prodigy'nin sahnesinden örnek alsınlar seyirci ile iletişimi görsünler yahu. ayıp lan.
  • ses problemi yüzünden kendimizden geçebilecekken sadece eğlenmekle yetinebildiğimiz konser. norman amca hakkını vermiştir. bu seyirciye fazla bir performans bile.
  • ses duzeni hakkinda yazilanlara sonuna kadar katilmakla birlikte; sahne arkasindaki ana ekranin da (sag yarisinin) resmen bozuk olduguna sahit oldugumuz konserdi. surekli renk atlamalari, siyah karelenmeler ve daha nice gerizekali gorsel skandal basroldeydi. norman emice(boyle diyorum cunku adam hakkaten cok samimi ve cana yakindi yahu) push the tempo'yu calmayarak bizi hayal kirikligina ugratti. ben ve arkadaslarim konser bittiginde bis icin tekrar sahneye cikip push the tempo ile final yapacagini dusunuyorduk. lakin emicenin selamlayip ayrilmasinin hemen akabinde teknik elemanlar yangindan mal kacirir gibi takim tecizati sokmeye girisince uyandik. akustik gecislerin daha cok olacagi, gitar sample'larinin costuracagi beklentileri de; mixlerde kullanilan hard synth bass ogeleri sayesinde yalan oldu. onun disinda bilindik fatboy slim parcalarinin gunumuz house yorumlariyla zip zip ziplatan bir konserdi. koca (80 dk. be boru mu) geceden aklimda kalan ise; norman emicenin $irinlikleri ve right here, right now mixi oldu.
  • pek bi fiyasko olmasına rağmen star 69'da biraz zorlayaraktan, dansettiren performans.
  • ses düzenin bozukluğu ya da kısıklığı fatboy slim ve ekibininde elinde olmayan sebeplerden olmuştur. zaten canı çıkmış, yorulmuş şekilde gelmişler istanbula tur listesini gösterdiklerinde neredeyse ağlamaklı gözlerle "neler yaptık baksanıza, iki dakika durmadık off günümüz yok yarında dublin'e gidip pazar kiliseden gelen tiplere konser vericez" diye bir taraftan vitamin içip, bir taraftan konuşuyorlardı. dj u.f.u.k den sonra sahneye çıkıcaklardı fakat bu gerek basının ardı ardına bitmek bilmeyen röportaj isteği, gerekse hayranların gruplar halinde tanışmaya gelmesinde dolayı rötarlı oldu.
    ölmek üzereyim, uyumak istiyorum diye takılan adam yinede sahneye çıkıp göbeğini sallayarak birde dans etmiştir. hatta konser esnasında bir ara arkaya geçip sigarasını içmiş sonra geri çıkmıştır.
    konserden sonra bütün suratlar beş karıştı çünkü tam 60.000 lira ceza kesildi kuruçeşme arenaya sesten dolayı yani bis yapmaları hiçde mümkün değildi. sesin yetersiz gelmesinin sebebi buydu çünkü sesi tam 3 kere kıstırdılar.
    konser bittikden sonra "nasıldı sizce konser?" sorusuna, " ses yüzünden berbattı" dediler. yani maalesef ses sorunu herkesi mutsuz etti.

    ben birara seyircilerin kopuşlarını seyretmekten sahneye bakamadım. hele bir hawaii gömlekli ve akşamın o saatinde matrix gözlüğü takmış bir insan vardı ki ona birşey diyemiyorum. ayrıca beyaz gömleği ve gözlükleriyle en önde bir ciddiyet içinde fatboy slim izleyen amca da ilginçti. en güzeli aslında herkesin eğleniyor olmasıydı. en kötü şeyse kulaklarımı resmen mafeden o çaldıkları klaksiyonlardı, kutularca getirmişlerdi hepsini mi kullanmak zorundasınız demek istedim, alana girdikleri andan itibaren ekip olarak herkese çaldılar belli ki klaksiyonlar fatboy slim ve ekibini epeyce eğlendiriyor.

    konsere gelemeyenler ya da gelipte son bölümü tekrar izlemek isteyenler the rockafeller skank ve praise you da çektiğim videyo yu burdan izleyebilirler;

    http://www.youtube.com/watch?v=44e0lolg3sy
  • ölmeden önce yapılması, edilmesi gerekenler listesine bir tik atmış olmadan çıkılan konserdir. ama listedeki hali modifiye olmuş olup: "fatboy slim şöyle güzel bir avrupa kentinde, bir müzik festivalinde izlenile, dinlenile"ye dönüşmüştür.

    yılların fatboy slim konseri hayalinin içine sıçmış organizasyon. bir fatboy slim konseri düşünün ki en önde birbirinizle normal, günlük konuşma sesinizle konuşabilip, muhabbet edebiliyorsunuz. adam 10 metre, hoparlörler 5 metre uzağınızdayken..
hesabın var mı? giriş yap