• ilginç bir açıklama

    askerler yaklaşık 30 yıl önce komunistlerden kurtarmışlardı bizi.
    imam hatip falan açtılar bi sürü, nefis kaydık sağa memleketçe, komunist olmadık.

    ama biraz fazla kaymış olcaz ki, bir balans ayarı gerekti demokrasimize yine.
    köy enstitüsü mü açsak biraz?
  • bundan 9 yıl önce yayınlanan muhtıra. matematiği nerede öğrettilerse artık.

    edit: dudayeva nickli matematik dehası(!) yazarın yazdığını sileceğini bildiğimden önlemimi almıştım neyse ki. işbu entry, resimdeki entry'ye cevap niteliğindeydi.

    http://i.hizliresim.com/rqq4eo.jpg
  • resmen (bkz: bi kere o eli indir)
  • genelkurmay başkanlığı tarafından cumhurbaşkanlığı birinci tur oylamasının sonrasında yapılan içerisinde çok sert ifadeler bulunan açıklama.

    askerin hassasiyetlerini vurgulayan ve 23 nisan'da yapılan yanlış hareketleri sert bir şekilde eleştiren açıklamanın tamamı şu anda sitedeki yavaşlık nedeniyle ulaşamayanlar için aşağıdadır:

    türkiye cumhuriyeti devletinin, başta laiklik olmak üzere, temel değerlerini aşındırmak için bitmez tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çevrelerin, bu gayretlerini son dönemde artırdıkları müşahede edilmektedir. uygun ortamlarda ilgili makamların, sürekli dikkatine sunulmakta olan bu faaliyetler; temel değerlerin sorgulanarak yeniden tanımlanması isteklerinden, devletimizin bağımsızlığı ile ulusumuzun birlik ve beraberliğinin simgesi olan milli bayramlarımıza alternatif kutlamalar tertip etmeye kadar değişen geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.

    bu faaliyetlere girişenler, halkımızın kutsal dini duygularını istismar etmekten çekinmemekte, devlete açık bir meydan okumaya dönüşen bu çabaları din kisvesi arkasına saklayarak, asıl amaçlarını gizlemeye çalışmaktadırlar. özellikle kadınların ve küçük çocukların bu tür faaliyetlerde ön plana çıkarılması, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne karşı yürütülen yıkıcı ve bölücü eylemlerle şaşırtıcı bir benzerlik taşımaktadır.

    bu bağlamda;

    ankara’da 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı kutlamaları ile aynı günde kuran okuma yarışması tertiplenmiş, ancak duyarlı medya ve kamuoyu baskıları sonucu bu faaliyet iptal edilmiştir.

    22 nisan 2007 tarihinde şanlıurfa’da; mardin, gaziantep ve diyarbakır illerinden gelen bazı grupların da katılımı ile, o saatte yataklarında olması gereken ve yaşları ile uygun olmayan çağ dışı kıyafetler giydirilmiş küçük kız çocuklarından oluşan bir koroya ilahiler okutulmuş, bu sırada atatürk resimleri ve türk bayraklarının indirilmesine teşebbüs edilerek geceyi tertipleyenlerin gerçek amaç ve niyetleri açıkça ortaya konulmuştur.

    ayrıca, ankara’nın altındağ ilçesinde “kutlu doğum şöleni” için ilçede bulunan tüm okul müdürlerine katılım emri verildiği, denizli’de il müftülüğü ile bir siyasi partinin ortaklaşa düzenlediği etkinlikte ilköğretim okulu öğrencilerinin başları kapalı olarak ilahiler söylediği, denizli’nin tavas ilçesine bağlı nikfer beldesinde dört cami bulunmasına rağmen, atatürk ilköğretim okulunda kadınlara yönelik vaaz ve dini söyleşi yapıldığı yolunda haberler de kaygıyla izlenmiştir.

    okullarda kutlanacak etkinlikler, milli eğitim bakanlığı’nın ilgili yönergelerinde belirtilmiştir. ancak, bu tür kutlamaların yönerge dışı talimatlarla yerine getirildiği tespit edilmiş ve genelkurmay başkanlığınca yetkili kurumlar bilgilendirilmesine rağmen herhangi bir önleyici tedbir alınmadığı gözlenmiştir.

    anılan faaliyetlerin önemli bir kısmının bu tür olaylara müdahale etmesi ve engel olması gereken mülki makamların müsaadesi ile ve bilgisi dahilinde yapılmış olması meseleyi daha da vahim hale getirmektedir. bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

    cumhuriyet karşıtı olan ve devletimizin temel niteliklerini aşındırmaktan başka amaç taşımayan bu irticai anlayış, son günlerdeki bazı gelişmeler ve söylemlerden de cesaret almakta ve faaliyetlerinin kapsamını genişletmektedir.

    bölgemizdeki gelişmeler, din ile oynamanın ve inancın siyasi bir söyleme ve amaca alet edilmesinin yol açabileceği felaketlerin ibret alınması gereken örnekleri ile doludur. kutsal bir inancın üzerine yüklenmeye çalışılan siyasi bir söylem veya ideolojinin inancı ortadan kaldırarak, başka bir şeye dönüştüğü, ülkemizde ve ülke dışında görülebilmektedir. malatya’da ortaya çıkan olayın bunun çarpıcı bir örneği olduğu ifade edilebilir. türkiye cumhuriyeti devletinin çağdaş bir demokrasi olarak, huzur ve istikrar içinde yaşamasının tek şartının, devletin anayasamızda belirlenmiş olan temel niteliklerine sahip çıkmaktan geçtiği şüphesizdir.

    bu tür davranış ve uygulamaların, sn. genelkurmay başkanı’nın 12 nisan 2007 tarihinde yaptığı basın toplantısında ifade ettiği “cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak ve bunu davranışlarına yansıtmak” ilkesi ile tamamen çeliştiği ve anayasanın temel nitelikleri ile hükümlerini ihlal ettiği açık bir gerçektir.

    son günlerde, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan sorun, laikliğin tartışılması konusuna odaklanmış durumdadır. bu durum, türk silahlı kuvvetleri tarafından endişe ile izlenmektedir. unutulmamalıdır ki, türk silahlı kuvvetleri bu tartışmalarda taraftır ve laikliğin kesin savunucusudur. ayrıca, türk silahlı kuvvetleri yapılmakta olan tartışmaların ve olumsuz yöndeki yorumların kesin olarak karşısındadır, gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyacaktır. bundan kimsenin şüphesinin olmaması gerekir.

    özetle, cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder atatürk’ün, “ne mutlu türküm diyene!” anlayışına karşı çıkan herkes türkiye cumhuriyeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır.

    türk silahlı kuvvetleri, bu niteliklerin korunması için kendisine kanunlarla verilmiş olan açık görevleri eksiksiz yerine getirme konusundaki sarsılmaz kararlılığını muhafaza etmektedir ve bu kararlılığa olan bağlılığı ile inancı kesindir.

    kamuoyuna saygı ile duyurulur.

    kaynak: http://www.tsk.mil.tr/bashalk/basac/2007/a08.htm
  • seçimlere falan boku bokuna para, zaman ve emek harcadığımızın göstergesi olan açıklamadır.
  • online muhtıradır. zaman değişti, artık her şey online...
  • eger chp dogru konum alir ve (bir darbe olmayacak olsa bile)darbeyi engelleyebilirse(ya da engellemis gibi gozukebilirse) oy oranini ciddi bicimde arttirabilir. bu acidan aciklama chp icin onemli bir sinav ve onemli bir firsattir. ancak bunla beraber darbeye karsi duran yalniz akp(hukumet) gibi gozukurse tarih tekrarlanir ve bundan 15 yil sonra milli gorusun takipcileri %40+ oy alirlar. kisir donguden kurtulmak lazim. bunun farkina asker varamamistir umarim chp varir.
  • ülkeyi geriye götürmesinden, beter bir sürecin başlatıcısı olmasından korktuğum açıklama.

    erbakan yirmi küsurla gitti, yüzde 34 - 35 ile erdoğan geldi. 28 şubat'la her sorunun çözüldüğüne inanan münevverlerimiz ise şimdi anayasa mahkemesi kapılarında medet umuyor. her birinin tuttuğu parti şimdi ayrı perişan..

    sivil halkın yapamadığı ayarı apoletliler yapmaya kalktıkça; bir tepenin ardında gözden kaybolmuş kartopu, yuvarlandığı sonraki bayırdan tekrar kadraja girdiğinde çok daha büyümüş olarak üzerimize ilerliyor..
  • 1982 anayasasına, kenan evren'e nasıl %90 oy çıkmıştı hep merak ederdim. gerçi çeşitli rivayetler dolaşır şeffar zarflardan, sandık başında bekleyen askeri görevlilerden bahsedilir, belki de bu tür vahim bir hatanın sorumluluğunu halka yüklememek adına efsaneler üretilirdi. ama şimdi görüyorumki biz darbe sever bir milletiz. demokrasi bize bir ölçek fazla, laiklik sadece hoşumuza gitmeyen iktidarı metazorla alt etmek için bir bahane. yok öyle değil diyorsanız o herşeyin doğrusunu yapar, söyler darbeci mantığın 30 yıl önce temelini attığı iklimin yağmurunu yiyoruz beyler. unutmayın bu ülkede darbelerden en çok çeken demokrat, laik, ilerici kesimler oldu. siz halen daha laikliğinize halel gelmediğini düşünün, laiklik orduya tapmada dahil bütün dinlere aynı mesafede yaklaşmak, askere tapma dahil bütün inançların devletin yönetim işlerine karıştırılmasını engellemek şeklinde olmalıydı.

    yarın tanklar caddelerde dolaşmaya başlarsa birçoğunuz elinizde bayraklarla karşılayacaksınız eminim. ertesi gün tanklardan inenler, izlenen televizyona, okunan gazeteye, ziyaret edilen siteye müdahale ettiğinde gene bayraklarınızla tebrik etmeyi unutmayın. sevinin çıkın sokağa darbe geliyor diye dans etmeye başlayın, bunu ne kadar istediğinizi siz de ben de çok iyi biliyoruz. ben maalesef sizin yanınızda olamayacağım. çünkü hepi topu 50-60 yıllık ömrümü periyodik olarak 10 yıl sağ-dinci-milliyetçi iktidar + darbe denklemiyle geçirmek ağrıma gidiyor. darbeler her ne için yapılırsa yapılsın güçlenen hep sağ, gerici partiler oldu. bu darbeler menderesi götürüp demirel'i getirdi. demirel'i götürüp özal'ı getirdi, erbakan'ı götürüp erdoğan'ı getirdi. ne değişti sizce. iktidarın üzerinde durduğu fikir yapısı mı? hayır beyler hayır değişen sadece her defasında daha da gerileyen demokrasi kültürümüz. siz darbecileri kutsayarak bu ülkenin insanlarının umudunu öldürüyorsunuz farkında değilsiniz. bugün tiksinerek baktığınız muhafazakarlık en çok umudun az olmasından beslenir. adı üstünde durumu korumaya yönelik bir reflekstir nihayetinde. bu insanların kafasına ne de olsa 10 yıl içerisinde darbe olacak olgusunu yerleştirip, 5-10 yıllık demokrasiden alabileceği tek şey olan kömür yardımına oyunu satınca da aşağılıyorsunuz. adam neden satmasın oyunu söyleyin bana. seçip, iktidara getirdiği partiden uzun vadede alacağı birşey bırakmayınca darbeseverler olarak siz, bu komediye dönüşen seçim olayından ne koparabiliyorsa onu alacaktır, hiç eleştirmeyin.

    bu ana kadar yazdıklarımı özetini vereyim. ben 10 yıl sonra yine dp, ap, dyp, rp, akp müadili bir partiyle yönetilmek istemiyorum. bunun yolununda demokrasi kültürü yerleşmiş bir ülkenin vatandaşlarından geçtiğini düşünüyorum. yoksa darbeyle yönetime el koymuş bir kesimin çıkaracağı garip anayasayla değil.
  • bildiğimiz darbe tehdididir.
hesabın var mı? giriş yap