• otobüse bin, insanlıktan in sloganına sahip aletler
  • eshot söförlerinin sürgün yeri, şöför rehabililte merkezidir. ne kadar sayko şöför varsa bu hatta çalışır. körüğün arka tarafında roller coaster niyetine yolculuk yapılabilir. eğer erkenden binilmişse, durakta beklerken, karbon monoksit zehirlenmesi işten değildir.
  • en arkasındayken şöförle gözgöze gelebileceğiniz otobüs...
    edit: entrynin neden kötülendiğini anlayabilmiş değilim. illa "camdan" diye belirtmem gerekiyor muydu bilmiyorum...
  • izmir metrosu son duraktan kalkıp, egekampüs içine giden free araç..özelliği insanların balık istifi olana dek otobüsün kalkmamasıdır.
  • yaşanılan heyecan ve korkuyla bir çeşit radarı* andıran bir eğlence aracıdır. yaşanılanların her saniyesi beleşinizin hakkını vermektedir. anlayacağınız belediye amcalar yaptıkları işi oldukça iyi biliyorlardır.

    bi kere ilk durakta beklerken neyse ya otobüs çok kalabalık bi sonrakine bineyim taktiği çoğu zaman işlememektedir. daha doğrusu böyle bişey yaptığınız zaman pasif olmamalısınız. işte oyun bu aşamada başlıyor. sağ omzunuzun kuvvetli olmasına, önünüze çıkanları bu omuzla sağa sola ittirip otobüse binme potansiyelinizin yüksekliğine bakmaktadır. (`ekstra bilgi:` aynı kural sabah 8-8.30 arası metroda da geçerlidir). otobüse bindikten sonra işte macera yeni başlamaktadır. ilk önce hafif bir ısınma turuyla otobüs fotokopicilerin önündeki virajı alır. ama bu daha hiçbişeydir ve macera yeni başlamaktadır. daha sonra bahsi geçen day's inn virajı vardır. buraya gelene kadar düz yolu tüm hızıyla alan otobüsümüzün özellikle arka tarafıda sürekli olarak yukarı aşağı hareket etmektedir. aslında otobüste fordçu insan yoktur, bu özelliğiyle insanlar fortçuluğa teşvik edilmektedir. zaten bu şahıslar aslında belediye amcanın özel olarak tuttuğu heyecanı katlama araçlarıdır. neyse devam edelim. day's inn virajı atlatıldıktan sonra yaşanan heyecanı insanlar biraz üzerinden atabilsin diye kısa süreli bir durulur. bu sırada bu heyecana dayanamayan bir grup insan otobüsten korkuyla iner ve oyun devam eder. insanlar üzerinden bu heyecanı attıktan sonra otobüsümüz yine bir anda hızlanır ve ikinci viraja doğru yola koyulur, bu virajda meşhur day's inn virajı kadar olmasada yine birçok yerde göremeyeceğiniz şekilde alındığı için fena değildir. aslında otobüslerin bir anda hızlanmasının tek sebebi şoförlerin kendi aralarındaki bir iddiadan ibarettir. kendi aralarında saniyede 120 km ye çıkma hayalleri ve iddiaları vardır ki bu bahsi gerçekleştiren ilk insanı(!?) büyük bir ödül beklemektedir. neyse efendim yarış tüm hızıyla devam ederken fazla konudan uzaklaşmayalım. şimdi geldik otobüsün en heyecansız ve bu oyuna hiç yakışmayan parkuruna. yarışı görenler otobüsümüze binmek için can atmaktadırlar ve bu yolda ne zaman otobüs hızlansa sürekli insanlar binmek istemektedir. tam otobüs hızlanıp virajı güzel bi şekilde alacakken yine insanların otobüse binme arzusu üzerine * duraklar. yarışın burdan sonrasında adrenalin miktarı ilk başlardaki kadar olmasa da yine de normalin üzerindedir. yine aynı tipte yollar ve virajlar devam etmektedir. tabi bu esnada yolda heyecan bulamayanlar için belediye amcaların bizler için özel olarak ithal ettiği kadrolu fordçu ve tinerci çocuk gösterisi vardır. zamanın kötü olduğu durumlarda ne yapacağını iyi bilen insanlar belki g.tü kurtarmaktadır, ama bu gerçeği bilmeyenler için durum hayli vahimdir. ama tabi durumu bilen şahsiyetler dahi bir tinerci karşısında ne yapacağını bilememektedir. çanta telefon cüzdan her an heryerde bulunabilen eşyalardır.

    tüm herşey bitti oh be sağ salim geldik sonunda derken şoför amcanın keyfine göre son bi heyecan daha sizi beklemektedir. tam o oh çekilen anda şoför amca arka tekerlekle kaldırıma çıkarak yürekleri son birkez hoplatır ve kapıları açar. bu andan sonra herkes nereye gittiğini bilmezcesine sağa sola ileriye çarprazlara şuursuzca kaçışmaya başlar ve artık şoför şahsiyeti bıyık altından ince ince gülerek yeni kurbanlarını beklemektedir.
  • her gordugumde kuyrugu* yan donmu$ halde ilerlemeye cali$an geberik otobus.
  • yukarıda da yazılanlardan anlayabileceğiniz üzere fantastik bir otobüs (otobus numarası).
    şöyle izah etmeye çalışacağım...
    izmir metrosu son istasyonu bornova trenden çıkan insan sayısının 0,1/100 ünü kadarını taşıyacak merdivenler kapasitesine sahip tek istasyondur. sabahın 08:00 ında metronun o merdivenlerinden iner ve 525 e doğru yollanırsınız. bu yolculuk sizin isteğinize göre hızlı veya yavaş olabilir. şöyle ki:
    ileri de 525 bekleyen kalabalığı görüp küçük parkdaki üniversite börek denen yere doğru yollanıp "anasını bilmem ne yapmışım termodinamiğin" nidalarıyla adımlarınızı sakinleştirirsiniz ya da görmüş olduğunuz kalabalığa "ulan termodinamik bu sefer geçecem seni" cümlesini haykırırsınız ve adımlar hızlanır.
    yapmış olduğunuz ikinci eylem 525 ile o günkü tanışmanızı gerçekleştireceksiniz anlamına gelir.
    kalabalığın arasında ki yerinizi alır ve başlama düdüğünü beklersiniz.
    düdük çalmaz... üzerinize gelen o ejderha 525 dir ve düdük çalmaz.
    siz şöförün nerede duracağını tahmin edip bir kapıya daha yakın olma açısından konuşlandınız ya hani, gelen ejderha sizi ezmek için tereddüt etmeyecektir, eyleminizden vazgeçin.
    evet siz ve sizin gibi şahıslar geriye kaçmak suretiyle ejderhanın önünden savrulurlar. bu arada mesela ikinci sırada beklemek gibi bir hata yaptınız, artık sizin pek çekinmediğiniz öğrenci arkadaşlarınız tarafından ezilme tehlikeniz mevcut.
    neyse şöför amca gelir kapılara doğru seyirtirsiniz ve savaş başlar.
    kalabalık demiştim değil mi?
    arkadaşlar burada ki kalabalığı mel gibson'un cesur yürek filminde ki savaş sahnelerinden biriyle bir tutarak gözünüzde canlandırmaya çalışın lütfen... hepsi o ejderhanın üstüne binmeye çalışıyor.
    bundan sonrası yahudileri taşıyan nazi trenleri gibi (hiç bir tarihi belgede o trenlere bindirilen şahısların bu kadar istekli olduklarını okumamıştım).
    diğer arkadaşlarınızla (ki artık bazıları kanlınız) ejderhaya bindiniz.
    peki sizlere anlatılan o ejderha masallarını, frp oyunlarında aklınıza sokulan ejderhaları düşünün şimdi. o ejderhaya birazcık uyarıcı hap verin, daha sonra ejderhanın, ayaklarına birer çivi batırın, bunları yaparken küfür ettiği için ağzına biber sürün, hepsinin ardından da ejderhanın poposuna yarısı kızdırılmış metal çubuğun soğuk tarafını sokun (metalin yarısını ısıtsanız bile her tarafı ısınır ama, zeki şey seni). şimdi bütün bunları yaptığınız ejderhaya siz ve arkadaşlarınız binin. ya düşünün ne yapar ejderha? sizi üzerinden atmaya çalışır değil mi...
    ya neden üniversite börek denen yere gidip bir şeyler yemiyorsunuz? çok güzel bir salçayla ilginç bir tost yapıyorlar. çok güzel...
  • aşırı kalabalık olmasıdan dolayı fordculukun ve yankesicilikin çok sık yaşandığı, ege üniversitesi kampüsünde ring hattında çalışan, metronun önündeki trafik lambalarindan, fotokopicilere dogru sola dönerken, her seferinde bu sefer kesin devrilecek dedigim otobüsün numarasi...
  • hafta sonları otobüsler değişir, eski körüklü ikarus* lar yerine türk malı bmcbelde marka körüksüz otobüsler gelir. akşamları ise daha çok son seferlere hız korkusu olanların binmemesi gerekir. bu otobüslerde kulaklıkla dahi müzik dinleyemezsiniz. desibelmetre taksanız otobüs kapatma cezası alır.
  • koltuklarının sökülmesi önerisi ile tekrar gündeme gelen ve bununla insan taşımacılığında yeni bir boyut getiren yegane ulaşım aracı.....
hesabın var mı? giriş yap