• 65daysofstatic benim için gebzespordur. bu ne biçim tanım denebilir ama öyle. bundan 15 yıl kadar önce yalovaspor-gebzespor maçından kalan bir his bu benimkisi. biz yalovaspor’a gönül vermiş bir kısım genç sağ kapalı tribünde toplanmıştık o gün. deplasman seyircisi olarak kaç otobüs olarak geldiklerini hatırlayamadığım gebzespor tribüne yerleştiğinde nerdeyse bütün açığı kaplacak gibi görünüyordu. kendi evimizde misafir kitlesi gibi küçülmüştük. önemli olan bu değildi halbuki. adamlar o kadar çok davulla gelmişti ki maça; davulları yanyana koyarak gebze spor yazabiliyorlardı. evet arada bir davul da boşluk olarak kullanılabiliyordu. bizse 2 roman kardeşimizin getirdiği bir davul ve bir zurnayla mastika yapıyorduk. karşımızda envai çeşit davul performansı sergileyen gebzespor. bizse otantik bir mahalle düğünü misafiri kıvamında yalova seyircisi. adamlar davulu ön plana çıkarmıştı resmen. şov yapıyorlardı. sesleri değil davullarının efektleri gürdü. etkileyiciydi. kıskandım o gün, gerçekten kıskandım. avazımızın çıktığı kadar “davul girsin g.tüne” diye tezahürat yaparken çatır çatır çatladım.

    şimdi ben 65daysofstatic’in davulları soundunda çok önemli yer kaplıyor desem geçsem bu hissi açıklayamazdım. oysa etkilendiğim bir davul performansının bu arkaik benzetmesi hislerimi güzel açıklayabiliyor. açıklayamıyor da olabilir olsun.
  • yeni albüm silent running 14 kasım'da çıkıyor.

    tadımlığı

    ön siparişi
  • muzik endustrisinin, yeni the next big thing'i. sanirsin ki yaptiklari post-rock'a goz kirpan, pembeye calan idm'i, efterklang yapmadi, lights out asia 65dos'ten once bu muzigi dinletmedi, sanki the album leaf 2007'ded yayinladi debut'sunu, o yuzden janrin kurallarini bunlar koydular. ne ile? davul tonlari kirtasiye orgunun percussion modunda kaydedilmis gibi duran en kotu albumleri the destruction of small ideas ile.

    evet, cok guzel sarkilara imza atmistir 65dos, hatta her zaman yerden yere vurdugum son albumlerinde de yok degildir bu sarkilar; evet, bir cok grubu/projeyi etkilemislerdir ama etkilendigi gruplari arastirmadan kendilerini elektronik altyapili, atmisbes gibi cinlayan bu sound'un yaraticisi olarak gormek, herkesin dilinde olmasa da uygun kulaklara hitab etmis oncullerine haksizlik etmek anlamina gelir.

    gecen rastladim last.fm'de bir gencoya, haftada 600 defa 65dos dinlemis; utanmadan loop yapan bu pezevengin post'larina baktigimda "gsy!be super grup,yeni kesfim!" seklinde bir ifadeye rastladim ve anladim ki 65dos artik yavas yavas, muzikal icerik enjekte eden gruplar klasmanindan ayrilip, "statu sembolu olan gruplar"dan biri haline gelmekte. yarin bir gun, turkiye'de konserleri olsa, eskinin emocu tayfasi simdinin top-shop etiketli indie/popcu kizlarinin ve oglanlarinin doldurdugu bir konser olacak, hani nasil bonobo o yonde ilerliyor, o ayarda. buna muzigin icini bosaltmak denir mi, denir. populeritenin muzikal icerigin onune gecitigini iddia edebilir miyiz, rahatlikla evet.

    soralim; 65dos populeritesinin sorumlulugu kime aittir? elbette her muzikal olusumun populer olma istegini gormezden gelemeyiz, bunu yargilayacak da degiliz; herkesten efrim'in gostermis oldugu durusu beklemek abes olur. bu populeritenin sorumlulugu 65dos'in hype sarki yapma basarisinda gizlidir. nasil ki en cok bilinen punk grubu the sex pistols iken, ny-scene'indeki oncullerini gormezden gelemiyorsak, 65dos oncullerini gormezden gelmek de bu hype'a kendimizi kaptirmis oldugumuzu gosterir. dolayisiyla "65dos kurallari koydu, hukmetti, rulez" soyleminin ici fena halde bostur. sunu kabul edebiliriz; daha derinden ilerleyen bir cross-genre'in citasini yukseltmislerdir ama o citayi cok farkli yerlere cikaran ve bunu da hype sarki yazma kaygisiyla hareket edip ozensiz eserler yaratmadan yapan bir cok grup olmustur (post-rock'a giris-101 dersimizin bu konusuna su eserimde degindim; http://limbo-pillow.blogspot.com/…llow-flowing.html) tipki o citayi kendi elleriyle insaa edip "kurallar"i koymus daha onceki gruplar gibi.
  • adları çoğu kişinin düşündüğün tam tersine ( john carpenter filmi olan stealth bomber'dan geldiğinin) , 1954 de cia'in guatemala’da 65 gün boyunca bütün iletişimi kesip sadece kendi propagandalarını yapmasına dayanır.
  • şarkılarının içine alan, müzik bitince de sizi yerinize usulca koymayı başaran grup.
  • sonunda aradigim post rock tadini bana yakalatan grup.

    drum'lari yazan eller dert gormesin.
  • grup elemanlarından paul wolinski'nin polinski ismi ile 2011 ekim'inde çıkardığı labyrinths isminde bir de solo albümü bulunur.
  • no man's sky adlı oyun için yaptıkları music for an infinite universe albümünden ilk soundtrack'i yayınlamış canımız ciğerimiz grup.

    65days - supermoon

    buyurun bu da kendi sitelerinde yaptıkları açıklama:

    brothers and sisters! hear this! here, this:
    a couple of years ago we were approached by video-game makers hello games to provide some original music for a new game they were developing, then known as ‘project skyscraper’, now known as ‘no man’s sky’. a sort of hyper-real, solitary waltz through a parallel universe in search of oblivion or whatever else feels appropriate in the face of the indifference of eternity.

    the game, close to completion and due for release this summer, is also procedural, meaning, for those of you who don’t ‘do’ games, that it generates itself algorithmically rather than manually, and therefore is to all intents and purposes, evil. in other words, it means that the parts of the game one journeys through are theoretically unique, built by the game itself, and you are experiencing them for the first time. and the idea was to create an audio engine that also generated unique instances of music, albeit from a central library of sounds. 65daysofstatic sounds.

    our sort of gig right?

    right now, two years later, 65daysofstatic are working really hard with hello games’ best scientists and magicians to finish feeding enough raw music into the gaping mouth of the insane a.i. composer-in-the-machine to satisfy the tabula rasa that will conduct this vast symphony of noise, in time for the game’s release in june of this year.

    and we’re also releasing an album of some of this music, which looks like this:

    — no man’s sky: music for an infinite universe —
    the next 65daysofstatic record, and the official soundtrack to the game. just short of two hours of new music. delineated as such:

    — album one: music for an infinite universe —
    m o n o l i t h
    s u p e r m o o n
    a s i m o v
    h e l i o s p h e r e
    b l u e p r i n t f o r a s l o w m a c h i n e
    p i l l a r s o f f r o s t
    e s c a p e v e l o c i t y
    r e d p a r a l l a x
    h y p e r s l e e p
    e n d o f t h e w o r l d s u n

    — album two: soundscapes —
    n m s _ e x t e r i o r a t m o s 1 / f a l s e s u n s
    t o m o r r o w / l u l l / c e l e s t i a l f e e d b a c k
    d e p a r t u r e / s h o r t w a v e / n o i s e t e s t
    t e m p o r a l d i s s e n t / a s c e n s i o n _ t e s t 1 / k o a e c a x
    b o r e a l i s / c o n t r a s t e l l a r
    o u t l i e r / e o t w s _ v a r i a t i o n 1

    kaynak: 65daysofstatic.com
hesabın var mı? giriş yap