• kudretinden ve disiplininden sual olunmayacak führer kalli'nin persembe günkü tempolu oyunda yorulan takimi rotasyona soktugu yine de takimin beraberlige yatarak 1-1 sonucunu aldigi mactir..

    rotasyon geregi sion macindaki 11 den arda yerini arda ya, hakan sükür yerini hakan süküre ve baris ozbek yerini baris ozbek e birakmisti.. rotasyon uygulamasi geregi yapilan bu uygulamanin meyvelerini toplamayi düsünmüs olmaliydi führer..

    saat 20 civarinda baslayan, ramazan ayinin son pazarina gelen bu mac hakan sükür'ün "hadi bakalim biz yedik allah arttirsin sofrayi kuran kaldirsin" demesi ile basladi.. kendi sahasinin verdigi gazi kullanan kayseri spor galatasaray üzerine orta alandan ozellikle mehmet ve topuz ikilisi ile saldirdi.. telepatik olarak birbirlerine "abi sahurda ne yiyecegiz?" diye sorabilen mehmet topuz ve gokhan unal beni büyülüyor arkadas.. fatih terim in eger milli takimda gokhan'i oynatmak istiyorsa mehmeti de oynamasini istiyorum. zaten milli takimda mehmetin yerinde tuncay sanli oynuyor.. daha fazla konusmak istemiyorum bu konuda..

    velhasil gokhan unal golculugunu konusturarak "yieahahea" diyerek nasil vurdugunu kendisinin bile bilmedigi bir gol atti.. lig tv nin "aptallar icin futbol yayini" seklinde sundugu macin o dakikasinda hemen "galatasaray tribunlerinin gole tepkisini" gorduk.. ve sonrasinda golun olusumu ve atilis süreci "48 farkli acidan" ekrana gelerek biz aptal futbol seyircilerine "gol oldu alooow" dendi..

    her neyse ilk yariya 1 ikinci yariya 0 oynayan galatasaray'li oyuncular ikinci yarinin henüz baslarinda bir golu buldular..

    sonrasi futbol sahalarinda "yatiş" diye tabir ettigimiz bir olaya gebe oldu.. bu dakikadan sonra en dramatik an 68. dakikada oyuna girmek isteyen nonda'nin soyunup sonra tekrar giyindirilmesi bu tekrar giyindirildigi sirada suratinda "ben kimsesiz bir cocugum, esim dostum yok burada diye bana boyle yapiorlar" bakisinin olusmasiydi.. goren analarin, goren insanlarin bagirlarinin daglandigina eminim.. sahsen benim gozlerim yasardi.. yemin billa..

    hülasa galatasaray'in kendisini kasmayarak beraberlige razi oldugu bir macti..

    son olarak kayseri taraftarindaki ibrahim tatlises etkilesimlerinden bahsetmek istiyorum
    allah allah allah allah saldir kayseri
    bizim icin hep beraber saldir kayseri (allah allah bu nasil sevmek şeyiyle)
  • mehmet topuz'un oyundan alındıktan sonra kenar yönetimine trip attığı maçtır. nedir bu futbolculardaki ben asla oyundan alınmamalıyım, teknik direktör bana karışamaz zihniyeti anlamıyorum. belki teknik adamın kafasında başka bir plan var. yani sonuçta profesyonel bir işçisin, teknik adam da senin üstün. bir işyerinde şefin sana o işi bırak bu işe bak dediğinde trip atalım bakalım işin sonu nereye varıyor.
  • bu maçta galatasaray'ın attığı gol, 6 nisan 2000'de hakan şükür'ün leeds united'a attığı golun tıpatıp aynısıdır. ortayı yapan arif erdem'in rolunde lincoln, hakan şükür'ün yerinde ümit karan gorev almıştır. lucas radebe, nigel martyn, jonathan woodgate üçlüsünün yerinde de kayserisporlu oyuncular figuranlık yapmışlardır.

    lincoln'un topu alışı, önünü kapamaya çalışan kayserisporlu oyuncunun hareketleri, lincoln'un topu sağına çekip tam altıpasın ortasına yaptığı orta, 2 defans oyuncusunun arasında bulunan ümit karan'ın topla buluşması, yaptıgı kafa vuruşu, topun gittiği yer ve kalecinin çaresiz bakışları...herşey ama herşey o muhteşem golün 7.5 sene sonra* gelen bir re-make'i gibidir.
  • internet üzerinden uydu yayınını izlemek için:

    tvants://list.tvants.com/tvants/?k=3ee9f72e6c8919a72724d03338f2ae2c

    (tvants programı gerekiyor: http://66.249.91.104/…ir=zh|en&u=http://tvants.com/)
  • mehmet topuz oyundan ciktiktan sonra, tolunay kafkas'in yanindan gecerken "hadi ama yapma boyle mehmet biliyorsun benim durumumu anlayis goster" bakisina ve mimiklerine magruz kalmistir. (bir teknik direktorun drami - perde 2 sahne 32- 7-10-2007-kayseri). daha sonra yedek kulubesinin yan direginin dibine yere cokmus, ayaklarini ileri uzatmis bacak bacak ustune atmistir. piknige gitmis de karsi agacin altinda oynayan kizlara kesik atan genc delikanlilari gozumun onune getirmistir.
  • lincoln'ün soldan ortasını ümit karan'ın ağlara gönderdiği maç..
  • hakkında şunları söyleyebileceğim maçtır:

    - galatasaray maç boyunca abartısız toplam 1,5 kere gol pozisyonu bulmuştur. bunlardan ilki maçın hemen başında ümit karan'ın altı pastan vurup dışarı attığı top, ikincisi de lincoln'ün ortasına gene ümit karan'ın kafa ile attığı goldür. galatasaray sezonun en kısır futbolunu oynadı bugün.

    - lincoln bilhassa ilk yarıda inanılmaz top kaybetti ve maç boyunca da nadiren vasatı bulabildi. golün ortasını güzel yapması dışında pek katkısı yoktu. evet kendisine çok faul yapıldı, yapılıyor ve yapılacak ama örneğin dönüp galatasaray'a gol yedirten pozisyonda, belki kendisine faul yapıldı ama, gene de topu o kadar ayağında tutmasına gerek yoktu.

    - hakan şükür, tam anlamıyla oyundan çıkana kadar sahada yoktu. feldkamp nonda'yı oyuna neden o kadar geç kaldı bir açıklama bulamıyorum.

    - doğrusunu söylemek gerekirse söylenecek başka bir şey de yok. galatasaray için çok korkunç bir sonuç değil. bir daha da bu kadar kötü oynayacağını sanmıyorum.
  • bir hakem sertliğe müsamaha gösterebilir veya izin vermeyebilir. ancak arada kararsız kalıyorsa ve dengeyi tutturamıyorsa hakemlik mesleğini ne kadar iyi yaptğından şüphe ederim. barış özbek'e ceza sahası köşesinde yapılan harekete (ki kendisinin sonra rakibine yaptığı hareket kırmızı kart bile alabilecek bir hareketti ama neyse) ve golden hemen önce cassio lincoln'e yapılan harekete ve daha nicelerine faul çalmayan hakem, uğur uçar'ın rakibin ayağına yattığı ve topla birlikte kalktığı pozisyona, pozisyona girmeye çalışan ümit karan'ın çoğu omuz omuza mücadelelerine faul çalıyorsa ben bu hakeme başka gözle bakarım arkadaş (erman toroğlu modeli). bak şike yaptı demiyorum ama şerefliysen çıkarsın yaptım dersin (ahmet çakar modeli). işin ciddi kısmına gelirsek, sert oynamak ile kasti sertlik arasında dağlar kadar fark var, hakemlerimiz bunu ayıramıyorlarsa düdüklerini de alıp gitsinler yeşil sahalardan (tayyip erdoğan modeli). böyle devam ederse topla oynama yeteneği olan futbolcular (ki her futbolcu topu ayağından 3 saniyede çıkartmak zorunda değil ama çıkartmazsa anında cezası kesiliyor) ve böyle futbolculara yatırım yapan takımlar (bir galatasaray taraftarı olarak alex'e, ricardinho'ya yapılan hareketlere de eş değerde tepkimi koyuyorum) ve genel olarak türk futbolu çok zarar görür.
    ha maça bakarsak galatasaray zaten 1 puandan fazlasını hakedecek bir şey koymadı ortaya. nonda tek forvet oynayacaksa birisi bizim köşe gönderi dibinden yapılacak taç atışlarına kadar gelmemesi gerektiğini söylemeli kendisine, yok tarzı böyleyse yanında muhakkak bir forvetle oynamalı. orkun da açılırken kendinden geçiyor, yediği golde de, yemediği ama servet'le el ele vererek rakip adına yarattıkları pozisynda da bu böyleydi, neyse ki servet iriliğini konuşturdu o pozisyonda da rakibin topa dokunmasını engelledi. kalli de oyunculara ödül olarak bir 90 dakika yerine biraz dinlenme fırsatı vermek gerektiğini görmeli...
  • mantalite değişikliğindeki ve kalli felsefesinin güdümündeki galatasaray'ın geniş kadrosu sayesinde, büyük bir aksilik olmazsa zorlanmadan alacağı maç.
  • cok uzun zamandir seyretme firsatina sahip olamadigim galatasarayin ayaga pas yaptigini gormemi sagladi. buna galibetleri ve de topa yukselip kafayla geri pas veren, ceza sahasi icerisinde aldigi pasi sirti kaleye donuk karsilayip pas verirken dusen hakan sukur'u de ekleyince otomatikman uefa ruhunu yakalamis oluyor iste takim.

    bir de yayin ihalesi almak icin milyonlari veren digiturk, zaten pek bir seyir zevki olmayan maclari daha da sikici hale getirmek icin neden bu kadar kotu bir kamera&kameraman kullaniyor anlamiyorum. yahu kamera o kadar cok saga sola donuyor ki top devamli bulanik.

    kayserispor hizli ataga basladi, sanki onlarla ben de kosuyorum kamera yuzunden.

    hah iste kaleye de girdik sayenizde yuvarlanarak.
hesabın var mı? giriş yap