çökmek

• çömelmek, oturmak.
  
  ayrılca (bkz: diz çökmek)
• yaşlanmak ve yüzün, ifadelerin renksizleşmesi manalarında da kullanılır yer yer.
• dövmek, ağzını burnunu dağıtmak durumları hasılsa da, bu "çökmek" ile tarif edilebilir:
  
  - geçen gün ticaret'lilere "çöktük", dövülmeyen adam kalmadı.
• sikmek anlamında kullanıldığını da biliyorum aslında:
  
  - hanife'nin kızına çökmüşler gece, kızcağız işten geliyormuş, kıstırmışlar.
  
  - baro, hatuna bir çökmüşüm, bir iniliyordu, ki zaten duymuşsunuzdur, en fazla 500 m.'lik mesafe.
• emir kipinde kullanıldıgı zaman askerde yapması en illet hareketi belirten komut
• birinin evine bir iki gun sizde kalsam olur mu diye emrivaki yapip, 1 ay ev halkina gina getirmek.
• (bkz: çökelek)
• (bkz: göçmek)
• efendim çökmek eylemi, istanbulluların minübüs ankaralıların dolmuş olarak adlandırdıkları araçta farklı bir hal alır. zira dolmuş şoförü ayakta yolcu almamakla sorumludur fakat yine de çeşitli sebeplerden ötürü, "ayakta alıyor musunuz hocam?" sorusuyla karşılaşınca dayanamaz alır. zaman zaman alırken "çökeceksiniz ama" der. bu durumda çeşitli noktalarda -ki bunlar bakanlık civarında epey fazladır- hocam çökün lütfen, beyefendi çökmeyecektiniz niye bindiniz, ışıklara geliyoruz çökün, hadi şimdi kalkın gibi uyarı ve eyleme çağıran söz öbeklerine rastlamak mümkündür. bütün bunlar olurken araca binen kişiler arasından şu sözler duyulabilir. "şimdi mi çökücez?" kimbilir?...
• bir de askerlikte hedef küçültme hareketi olarak geçen bir çökmek vardır ki sağ ayağınızın deliler gibi ağırmasına neden olan çok uyuz bir harekettir. sağ ayağın üstüne oturulup çökülür bu harekette, tüfek sağ omza yaslanır, sağ elle tutulur, sol el ise sol dizin üzerinde, bakışlar ileriye doğru ve kartal gibi olmalıdır.