• dere, çay, ırmak ve genellikle de pınarlarda bulunan, aşınarak bilye gibi olmuş taş. bu taşların ayrı bir adı olması beni pek mutlu etti.
  • aynı zamanda bolu'nun mudurnu ilçesine bağlı bir köy.
  • bunlarla kaplı yerlere de çağşak denir. eski dere sel yataklarında yaylalarda çağşak olur, hayvan kovalarken, sürü güderken (bkz: davar yaymak) hayvan ve peşindeki için buraya düşmek hoş bir deneyim değildir. buna (bkz: çağşağa düşmek) denir.
  • çağlayan, çakıldak, eski, içinden su akan taşlık yer anlamları varmış. fethiye'de çarşak denmez, sadece çağşak denir gibi anımsıyorum.

    (bkz: çağıldak)
  • sus barbatus romanın 1. cildinde "...yükseklerden dökülür gibi ak cağsak bir ışıktı bu" yazmıştır faruk duman.
  • dağlarda, zirveler altında, boyunlardaki sel ya da buzul akıntısı/oyuntusu arazilerde boyutları yuvarlak yumruktan karpuza denk yayılan taş birikintilerine verilen addır.

    etimolojisi gevşek sözcüğüne mülhemdir.

    misal: "yol bulamayınca zirveden, çağşaklardan kaya kaya indik"

    tırmanırken ya da inerken basınca üzerine "caarşhhhh" diye birbiri üstünden gevşekçe kayar bu taş birkintisi.
hesabın var mı? giriş yap