• mobbingin her organizasyonda, en parlak ve gelecek vaad eden kişilere yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, üniversitedeki mobbing, özellikle 50 d kadrosundaki araştırma görevlilerine yapılabilir.

    örneğin, türkiye’nin en eski, en çok öğrencisi olan ve ilk 500’e giren üniversitesinin iletişim öğreten fakültesinde, buna dair ders bile verilebilir.

    şöyle ki; sözkonusu fakültede, belgede tahrifat, sınav engelleme, usulsuz biçimde izin kullanarak ve kullandırılarak tez savunma sınavı sabote edilebilir. bunun üzerine, kadronun iadesi ve işlemin iptali için yargıya gidilir; dava kazanılır. sonra yargı kararı zamanında uygulanmaz. sonrasında ise, 50 d’nin faydalarından yararlanmak için örnekteki araştırma görevlisi bi,rinci olarak başvurduğu ve hiçbir kayıt tutulmayan doktora programının mülakatında, en düşük puan verilerek programa alınmaz, kadrosu düşürtülür.

    sonra yeniden şikayetler, savcılığa suç duyuruları, savcılığın görevsizlik kararı. görevsizlik kararının örneği ile suçun takdiri ve ifası için amir olmayan akademik kişiler için rektörlüğe ve amir konumundaki akademik kişiler için yök’e gönderilen dosyaların takibi.

    üniversitede mobbing, en yüksek puanlı, geleceği parlak, iyi aile çocuğu, özgüveni tam, estetik bakımdan da ortalamanın üzerindeki araştırma görevlilerine yapılır.

    sonuçta, araştırma görevlisi direnir, üniversite yıpranır, mobbingçiler yargıya ve ilahi yargıya havale edilir; beklenir.

    (bkz: akademik mobbingçi profili)
    (bkz: doktoraya alınmama nedenleri)
    (bkz: soruşturmaya cübbe ile giden profesör)
    (bkz: soruşturmaya cübbeyle giden profesörün ikilemi)
  • kifayetsiz muhterislerin hayatın her alanına nüfuz etmesidir.
    "hekimden sorma, çekenden sor" demişler; çeken de yazan da hekim olunca daha bir dikkatli okunuyor.
  • şöyle gelişir:

    dekan yard. (otuz üç yaşında, googledan aratınca aa böyle bir üniversite varmış hakkaten denilen bir üniversiteden doktorasını alalı 4 ay, yardımcı doçent kadrosunu alalı 1 ay,dekan yardımcısı olalı 3 hafta olmuştur.asistanla olan tek ilişkisi, izin dilekçeleri konusundadır)

    asistan: bildiğin asistandır. şehir dışında doktora yapmaktadır.

    asistan:hocam pazartesi doktora sınavım var o gün yıllık iznimden kullanıyorum. pazartesi olan sınav görevlendirmeleri yerine diğer günler yine eşit sayıda görev yapacağım iznimi dikkate alır mısınız?

    dek. yard.: olmaz herkes eşit görev alacak ben ayrımcılık yapmam. o gün izin alamazsın.

    asistan:hocam zaten herkesle eşit görev alıyorum. sadece pazartesi günü gidip sınavlarıma gireceğim. diğer herkes doktora yaparken sınavları olduğu gün görevlendirme yapılmadı o gün izin kullandı. ne sakıncası var?

    dek. yard.: hayır kullanamazsın. dekan böyle istiyor.

    asistan: ben dekanla konuştum. sınavlarına girebilirsin sakıncası yok, herkes gitti geldi yoksa doktoranı nasıl bitireceksin git tabii dedi.

    dek. yard.: dekan beni bizzat arayıp, seninle ilgili böyle bir bilgi vermedi. bu sınav döneminde kimseye izin vermiyoruz. önceden öyleydi.

    asistan: hocam bölüm başkanı da sizle defalarca konuştu izin verilmesi konusunda. dekanla da konuştum. o da tamam dedi. şimdi hocayı dersten çıkartıp bir günlük izin imzası atmanız için buraya mı getirteyim?

    dek.yard.: (artık söyleyecek söz yoktur) bu sınav döneminde izin vermiyoruz.

    asistan: o zaman gider bir günlük rapor alırım.

    dek. yard.: sınav döneminde rapor almak yasak. hakkında işlem başlatılır.(hukuku da herkesten iyi bilir bu tipler)

    asistan: ölmek de yasak mı? mesela istesem ölebiliyor muyum?

    dek. yard: (pişkin bir ifadeyle)hahaha.

    kapı çarpılıp çıkılır. sahne kapanır.

    bu hikayede yer alan olaylar ve kişiler tamamen gerçek olup kesinlikle hayal mahsülü değildir.
  • yerleşmiş, üniversiteyle bütünleşmiş ve birçoğunda yadırganmaz hale gelmiş kavramdır. öyle ki, başlarda üzülür sonra isyan eder daha sonra tepkisiz hale gelir ardından yaşadıklarınla dalga geçer ve sonunda mobbing yapanlarla savaşabilmek için onlardan biri haline gelirsiniz. hoca-asistan mobbingi asistanın yaşadıkları altında günden güne ezilerek, doktorasını bitireceği günün hayali ile yaşarken bir şekilde hocasının eline koz verecek her türlü işini gizli kapaklı halletmeye çalışması ile okulda barınmaya çalışması şeklinde sürer, gider. hoca-asistan mobbinginin olduğu yerde asistan-asistan mobbingi olmaz, olamaz.asistanlar birlik ve beraberlik içinde kaderlerine razı olurlar.asistan-asistan mobbingin bulunduğu yerde ise genellikle yönetimsel boşluklar vardır ve kimsenin gündeminde olmayan idari ve akademik birçok saçmalıklar yaşanmaktadır. kimi iktidar savaşı içinde, kimi akademik başarı peşinde, kimi meslekten elini eteğini çekmiş bir sürü hoca makamında kahvesini yudumlarken asistan asistanı yer durur. bu vurdum duymaz, ne'me lazımcı tavır mobbingcinin meydanı boş bulup olayı abartmasına yardım ve yataklık eder.
    mobbingci olayı o kadar abartmıştır ki artık söyleyecek bir sözü kalmamıştır. yeni sözler aramakta ancak mobbing mağdurlarının karşı grup oluşturup kendisiyle iletişimi kesmeleri sonucunda mağdurların özel ve iş hayatına ilişkin bilgilere ulaşamamakta ve bu durum onun yaratıcılığını kısırlaştırmaktadır. bu noktada hata yapacak, mağdurların eline koz verecektir. iste bu an kaçırılmamalı en küçük koz not alınarak ilgili ilgisiz her platformda dile getirilmelidir. bunun dışında idari personel, hocalar ve uygulamalar hakkında önceden yapmış olduğu yorumlar da itina ile akılda tutulmalı, en küçük bir olayda her ortamda dile getirilmelidir. ancak elbette bunu yapabilmek için mağdurların ilk günden itibaren temkinli olmuş, benzer sözler sarf etmemiş olmaları gerekmektedir. bunlarda yetmezse en küçük olay dekana hatta şikayet dilekçesi ile rektörlük birimlerine aksettirilmelidir. zira mobbingci kendine güveni olmayan, başarısız ve iki yüzlü insanlar arasından çıkar genelde. bu tipler makamı olan herkesten allah gibi korkar, onların gözünde iftiraya maruz kalmak bile bunlar için katlanılamaz bir durumdur. asistanın asistana yaptığı mobbing bir şekilde mobbingciyle yaşamak zorunda olunan durumlarda bu şekilde sürer gider. dönem dönem ataklar, karşı ataklar alev alır. kimsenin umurunda olmadan sürüp giden bu savaş, taraflar doktoralarını tamamlayana kadar devam eder.
    sonuç: üniversitede barınmak uğruna bu insanlara karşı korunma mekanizması geliştirmekten, sürekli tetikte kalmaktan harap olan sinir sistemi, beyazlayan saçlar v.s.
  • tipik turk akademisyeni-asistani iliskisi.
    bu kadar mi aciz ve hastalikli olur bazi insanlar.
    it iti isirmadigindan oturu, maruz kaldiginiz durumda sikayet edebileceginiz bir ust mevki ne yazik ki olmaz.
    yapanlarin da, yapanlara goz yumanlarin da allah belasini versin.
hesabın var mı? giriş yap