• yapay zeka konusunda elde ettiği başarısıyla göğsümüzü kabartmış bir mübarektir!
    efsaneye göre (ki resmi kayıtlarda geçer, öyle dediğime bakmayın):
    6 ülkenin savunma bakanlıkları bir projede ortak çalışma kararı alırlar. olay özetle "uçak simulasyonudur". proje parçalara bölünür ve en zor bölümü de türk ekibine verilir: "pilot üretmek". yani yapay zeka'dır konu. bu amcamlar da verilen sürede üzerlerine düşen görevi üstün başarı ile aksatmadan tamamlarlar. sonuç mükemmeldir. adamlar hasta olurla bu yapay zekaya. çünkü (meşhur) ingiliz pilotları, bu meredi düşürememektedirler (it dalaşı). ancak haince iki kişi saldırdıklarında bunu becerebiliyorlarmış... neyse, tabi durum bu kadar gurur vericiyken diğer ülkelerin savunma bakanlıkları hemen irtibata geçip projeyi isterler. ama nafile, üstad şakir kocabaş konuya hakimdir ve şu yanıtı verir: "bu milli bir meseledir, savunma bakanlığımız ile görüşmeden bu konuda bilgi veremem!" e tabi adamlar gidip savunma bakanlığımızdan da red cevabı alınca hüzünlenir, ağlarlar. rivayet odur ki iki gün yas ilan etmişler* sonuç olarak tabi soracaksınız, peki reddetiler de naptılar? e işte problem orda, ziyan ettiler..
  • itü uçak uzay bilimleri fakültesinde halen öğretim görevlisi olarak bulunmaktadır kendisi.yapay zeka üserine dersler de vermektedir..
  • turkiye'de yerli dusuncenin temsilcilerinden olan, zihnini/fikrini satiliga cikarmamis, memleketin yuzaklarindan biriydi sakir kocabas; gun itibariyle aramizdan ayrilmis bulunuyor. umarim allah, kendisine cennetinden bir mekan tahsis etmistir.
  • http://www.sakirkocabas.com/ adresinde dehasının tüm ince detaylarına ulaşılabilen; ders almış olmaktan gurur duyduğum iki hocadan biri olan** beyefendi bir insandı. mekanı cennet, ebedî uykusu huzurlu olsun.
  • kendisi için, aynı zamanda okul arkadaşı olan dostu cahit koytak'tan:

    şakir kocabaş için

    günlük

    4 aralık

    bu gece sabaha karşı saat dörtte uyandım.
    rüyamda mesihli yıllarımın havarilerinden
    şakir vardı ve kırk yıl önceki gibi,
    yine yüksek, büyük ve erdemli
    ama gerçekleştirilmesi
    yalvaçlar için 'ip üzerinde',
    şairler için de 'suların üzerinde'
    yürümek kadar zor,
    yani hemen hemen imkânsız
    şeyler öneriyordu.

    itirazlarımı yapamadan uyandım.

    o günlerin pipolu, gitarlı, wittgenstein'lı şakir'i!
    ve onun, artistik jimnastikle
    gazalî'ye sembolik mantık öğretme çabaları,
    britanya'dan dolaşan hac yolculukları;
    metin'in ikonoklastik provokasyonları,
    benimse, bitmemiş şiirlerimin
    döküntüsü saçıntısı arasında,
    üçümüzün de yitirdiğimiz
    şu lümpen 'galatalı mesih'!

    ve biz, üçümüz,
    onun dağılan şürekâsı!

    günlük

    4 aralık

    insan bazen yollarda,
    sevgi yataklarının zenginliği
    sınır tanımayan cömert,
    öyle hamiyetli yolculara rastlıyor ki,
    böyle biri kimin gözlerinin içine baksa,
    bu baktığı kişi,
    büyük kalabalıkların içinden
    onurlandırılmak için,
    özellikle kendinin seçilmiş olduğunu
    düşünüyor.

    bu ender kişilerin yanında,
    onların her şeylerini isteyebilir,
    hatta sormadan alabilirmişsiniz gibi,
    rahat hissedersiniz kendinizi.

    ve her şeylerini size vermelerinin önünde,
    olsa olsa, bir tek engelin
    olabileceğini bilirsiniz:
    onu biraz önce
    bir başkasına vermiş olmaları...

    şakir de, nabi gibi onlardan biriydi.

    ve sen onunla hala aynı gezegendesin,
    belki aynı şehirde, belki aynı sokakta;
    duvara üç kere vursan
    bitişik odadan belki
    dört vuruşla
    karşılık verecek sana.

    ama yine de uzaksınız,
    yıldızların birbirine
    uzak olduğu kadar...

    uzaksıznı,
    sürurdan ağlanarak
    uyanılan ışıklı bir rüyadan
    uzak olduğu kadar,
    bu basık güz sabahının...
  • "ifadelerin gramatik ayrımı" gibi bir "kristal kitap" yazmış bulunan faydalı insan. nacizane yorumum tartışma (içsel/dışsal) faaliyetine temel teşkil eden "tartının" kirini pasını almayı, işe yarar hale getirmeyi, hedeflemiştir.
  • en az wittgenstein kadar iyi sorular sorabilen, sormakla kalmayıp o soruları tane tane yanıtlayan ilim adamı idi.
  • ifadelerin gramatik ayırımı kitabı tek kelimeyle harikaydı,anlaşılması güçtü elbette.asıl şaşırtıcı olan bütün bunları nasıl düşünebilmiş olmasıdır?
  • türk memleketinin yetişdirdiği belki de tek filozofdu.
hesabın var mı? giriş yap