*

  • basından öğrenci polis çatışması olarak duyduğumuz olaylar. gelgelelim öğretim üyeleri olayın böyle olmadığını söylüyorlar.
    konuyla ilgili açıklama:

    ege üniversitesi edebiyat fakültesi olayları için duyuru

    değerli dostlar.
    bilgi ermek için bu mail zincirini izinsiz kullandığım için özür
    dilerim.

    ancak ege üniversitesi'nde yaşadığımız bir olumsuzluğu olabildiğince
    duyurmak amacıylı bu yolu seçmiş bulunuyorum.

    27 aralık 2005 tarihinde, saat 11.30 ile 14.00 arasında izmir
    emniyetine
    bağlı çevik kuvvet ekiplerine mensup olduğunu düşünüdüğümüz 300
    kadar polis

    iki panzerle birlikte ege üniversitesi kampüsüne girdi, 'allah
    allah!
    nidalarıyla iki kere koşarak gelip bina içinde öğrencilere
    saldırdılar,
    öğrencileri copladılar, biber gazı attılar kızları yerlerde
    sürüklediler,

    öğretim üyelerini tartakladılar, binanın camlarını kırdılar,bier
    gazı
    attılar, panzerlerle öğrencileri kampüs içinde kovaladılar,
    öğrencileri ve

    öğretim üyelerini küfürle tehdit etti ve kendilerine 'ben dekanım,
    neden
    bu
    fakültede bulunuyorsunuz?" diyen edebiyat fakültesi dekanına, 'ne
    olursan
    ol

    bizi ilgilendirmez! dediler. arkasından ellerine coplarını ritmik
    olarak
    indirip, '....herifi, arkadaşlarımıza taş atanlar içerde bırakmıyor
    girelim"

    diye söylendiler.

    bundan 8 yıl önce eü iletişim fakültesi öğrencisi serkan eroğlu
    iletişim

    fakültesinin tuvaletlerinde ölü bulundu. önceleri intihar raporları
    verildi.

    sonra öğrencinin kanında kloroform bulunduğu ortaya çıktı ve
    öldürülmüş ve

    asılmış olduğu- veya asılarak öldürülmüş olduğu/ kesinleşti. ancak bu
    güne

    kadar katılleri- katili- bulnmadı.
    her yıl iletişim ve edebiyat öğrencileri 'serkan'ı anma günü'
    düzennlemeye

    başladılar. ancak bu yıla kadar polis ege üniversitesine girmemişti.
    bu
    kez,

    kampüs çıkışından içeriye büyük bir grup halinde girerek,
    öğrencileri
    coplayan polis, gazetecilere "rektörlükten çağrıldıklarını"
    söylüyordu.
    panzerlerle ters yollara girip, çok önemli bir olay varmış gibi
    öğretim
    üyelerine küfürlü anonslarla 'çek geri çek geri arabanı...çocugu'
    diye
    bağırmaktan tutun, öğrencileri korumak ve onları bina içinde tutmak
    için
    gayret sarfederken tam arada kalan öğretim üyelerine küfretmeye
    kadar, pek

    çok sorun yaşadık.

    mediko sosyal merkezimiz, 'adli vakayı yasal olarak
    alamayacaklarını'
    bildirerek, öğrencilerimiz acil sağlık desteği ve adli rapor
    isterken,
    onları geri çevirdi ve yeminlerini ihlal ettiler.

    güvenlik görevlilerimiz, görevlerini yapıp polisin kampüste yasal
    olarak
    bulunmaya hakkı olmadığını bildirmek ve polisin kanunsuz girişini
    engellemek

    yerine, içlerinden dört tanesi çevik kuvvete yardımcı oldu ve
    öğrencileri

    beraber tartakladılar.

    olayla ilgili olarak gözaltına alınmaya çalışılan en azından bununla
    tehdit
    edilen ve kıyasıya coplanan öğrenciler, polis baskınında, ağaçların
    altında
    oturmuş öğle yemeği olarak açık havada çoy-tost yiyen gruplardandır.

    asıl önemlisi, gazeteler ve yerel basın- birgün gazetesi hariç-
    yaşanaları

    öğrencilerin polisle çatışması olarak yansıttılar ve polisin
    üniversiteye

    çağrılı olarak geldiğine dair haberler yaptılar.

    bunlar olup biterken, eü rektörlüğü de 'polisi çağırıp çağırmadığına'
    dair

    açıklayıcı bir duyurudan kaçındı. bir dedikodu, polisin sağ-sol
    çatışması

    olarak yansıttığı bir çatışmayı engellemesi için bir anlığına izin

    verildiği ve sonuçların rektörlüğü de korkuttugu yonunde.

    ancak bizler öğretim üyeleri olarak, böyle asıllı asılsız bazı
    bilgilerle

    yetinmek istemediğimizi, rektörlüğün bu konuda açıklama yapmasını
    beklediğimizi, bu konuda sorumlu olanların da soruşturulmaya
    uğratılmasını

    istediğimizi anlatan bir dilekçe kaleme aldık. bunu elden geldiğince
    yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. bu arada hukukçu gruplardan da konuyla
    ilgili
    izmir emniyeti için suç duyurusunda bulunulduğuna dair bazı haberler
    aldık.

    hepinizi ve türkiye kamuoyunu yaşadığımız olaylar karşısında duyarlı
    olmaya
    çağırıyoruz.
    sevgi ve saygılarımla

    h.neşe özgen

    h.nese ozgen, prof. dr.
    ege university
    department of sociology
    bornova/izmir
    tel: +90 232 388 40 00/1676
    fax: +90 232 388 11 02 (job
hesabın var mı? giriş yap