• atatürk'ün babasıymış, atatürk 7 yaşındayken ölmüş derler.
  • (bkz: ataturk)
    (bkz: zubeyde hanim)
  • mesleği: gümrükçü
  • mehmed emin ali paşa 'nın babasıdır ayrıca.
  • gümrük memurluğunda çalışmış daha sonra kereste ticaretine girişmiş ve fakat bu işi yürütemeyince iflas etmiş olan iflasından kısa bir zaman sonra da vefat eden kişidir. şecere olarak tahtacı yörüklerinden olduğunu yazan kaynaklar vardır. ticaret hayatı göz önüne alındığında kesinlikle kayserili veya musevi olmadığını söyleyebiliriz.

    ek bilgi: ali rıza bey'in ölümünden bir kaç yıl sonra zübeyde hanım selanikli bir başka beyle evlenmiştir. o yıllarda yatılı okul hayatına başlamış olan mustafa kemal* annesinin bu eşiyle olan ilişkisini her zaman mesafeli tutmuştur.
  • ali riza efendi, hafiz ahmet efendinin ogludur. bilindigi gibi hafiz, kurani ezberlemis insanlara verilen isimdir, efendi ise okumus, bilgili insanlara denir. dolayisiyla ali riza bir hafiz olmamakla beraber, efendi bir insandir.

    bu ahmet efendinin, yani ataturkun dedesinin, bu "resmi" ismi yaninda bir baska lakabi da kacak ve hikayesi de ilginc. 1876da, selanikte bir bulgar kizinin islamiyete gecmesi hususu gundeme geliyor (zorla mi isteyerek mi emin degilim) fakat bolgedeki hiristiyanlar ve ozellikle yakinlari bu duruma karsi cikiyorlar. bilindigi gibi 19.yy da artik osmanlinin icindeki azinliklar, bagli olduklari yabanci gucler tarafindan korunuyorlar ve kendi yasalarinca idare ediliyorlar. dolayisiyla bu hiristiyanlar da fransiz ve alman elciliklerinden yardim istiyorlar. bunu duyunca tepesi atan muslumanlardan bir grup capulcu, olay cikartiyorl ve elcilik gorevlilerini olduruyor.

    tabii bu olay buyuk yanki buluyor ve avrupali gucler savas gemilerini yolluyorlar, osmanli da durumu yatistirmak icin olayla ilgisi olsun olmasin bir suru adami toparlayip, iclerinden ele basi olduklarindan suphelenilen birkac kisiyi asiyor. iste bu olayin hemen oncesinde yakalanmamak icin evini birakip daglara kacan bir grup muslumandan biri hafiz ahmet efendi, lakin olaylara karismis midir, ne derece karismistir, yahut sadece kurunun yaninda yanmamak icin mi kacmistir, onu bilemiyorum.

    velhasil, ataturkun ailesinde bu islami yatkinlik sadece dedesiyle sinirli degil; ali riza efendinin kardesi de hafiz. fakat ali riza, ailesindeki bu hafizlarin yolundan gitmiyor ve karisi zubeyde hanimin tutuculuguna da kapilmadan, kadrolasma ve yapilanma itibariyle avrupali devletleri taklit etmekte olan osmanli burokrasisiyle icice oldugundan daha dunyevi ve pratik bir insan olarak yasamini surduruyor.

    kokenleri konusunda ise kesin bir bilgi yok ama yoruk olusu hakkinda hicbir kanit yok. ataturk bilhassa bu yoruk hadisesini cok defalar onemli yerlerde tekrarlamak zorunda kalmisti cunku sarisin, mavi gozlu biri olarak milliyetcilik akiminin icinde yer almasi dogal olarak kuskuyla karsilaniyordu. o da selanikteki dusuk musluman nufusu yogunlugunun (o yillarda yuzde 28-30 civari) destekledigi bu kuskulari, ailesinin yoruk oldugunu soyleyerek gidermeyi akillica bir yontem olarak secmisti muhtemelen, zira ali riza efendinin yoruk olmadigi hemen hemen kesin. daha olasi bir ihtimal, ali riza efendi ve daha ziyade zubeyde hanim'da arnavut ve slav kani oldugu, fakat birkac nesil boyunca bu atalarinin, oralara yerlesen turklerle ve daha genel olarak muslumanlarla evlendikleridir.
  • ali riza efendiyle ilgili en ilginc hikaye ise isiyle ilgili. bilindigi gibi gumruk memurlugu yapmis, sonra istifa edip kereste ticaretiyle ugrasmis, vs. yalniz burada bir tutarsizlik var. eger soylendigi gibi kereste ticaretine istifasindan sonra baslamis olsaydi, ataturk bu siralarda 3-4 aylik olacakti. oysaki ataturkun dunyaya geldigi ve hepimizin ortaokul tarih kitaplari sayesinde beynimize kazinmis olan pembe ev, ali riza efendinin bu kereste ticareti sayesinde kazandigi paralarla yaptirilmisti. yani arada iyi bir tahminle bir senelik bir fark var.

    cok daha akla yatkin bir ihtimal, ali riza efendinin ayni anda hem kereste ticaretiyle ugrasmis olmasi hem de gumruk memurlugu yapmasiydi. zaten gumruk memuru olarak ana gorevi de, gorev bolgesinden yunanistana olan kacak kereste ticaretini onlemekti cunku bunlar imparatorluk arazisiydi ve ormancilik icin koylulerin devletten resmi lisans almis olmalari gerekiyordu. yani kesin olmasa da buyuk ihtimalle ali riza efendi bu gorevi sayesinde yerel hiristiyan halktan keresteleri satin almis ve yunanistana kaciracagina, daha gelismis bir sehir olan, yaklasik 105 bin nufuslu selanike yollamis. burada cafer isimli bir tuccar ortagi sayesinde yuksek karla keresteleri satmis ve o yeni pembe evi finanse etmis.

    fakat bu mutluluk uzun surmemis cunku ali riza efendi kisa sure icinde yerel "mafyayla", daha dogrusu kardan daha buyuk pay isteyen ve birtakim isler icin fazladan rusvet isteyen yunanli yerel halkla anlasmazliga dusmus. hatta bazi durumlarda kendisinin alacagi bazi keresteler bu yuzden atese verilmis. sonunda ali riza efendi duruma dayanamamis ve bunlari selanikteki ustune, ali pasa diye bir adama bildirmis. ali pasa ise bu durumun pratik bir cozumu olmadigini ve baska bir is aramasini salik verince, ali riza efendi, bir devlet monopolisi olan tuz ticaretiyle ilgili birtakim isler yapmis.

    sonucta ticari yasami kisa ve calkantili olsa ve nihai olarak basarisiz olsa dahi, devletten aldigi 3 altin liralik aylik maasi, olumune kadar evini gecindirmeye ve zubeyde hanima yardimci olmaya devam etmis. elbette ali riza bey 47 yasinda (tam olarak neden oldugu de belli degil ama ticari basarisizliginin yarattigi stres, icki ve bobrek yetmezligi gibi etmenlerin biraraya gelmesi en olasi ihtimal) olunce, bu maas da kesilmis ve o sirada sadece 27 yasinda olan zubeyde hanim pek de secim sansi olmayaraktan ve evin erkegi sifatini kaybetmek istemeyen gururlu ataturkun sessiz direnisine aldirmadan bir sure sonra ikinci evliligini yapmis
  • debar doğumludur
  • bu adamla (ataturk icin deyince suc da babasi icin olunca degil mi acaba?) ilgili yazdiklarim periyodik olarak kotulenir, garip mesajlar alirim. telasa mahal yok, periyodik derken az okunan bir baslik oldugundan olsa gerek birkac ayda bir ama buyuk merak icindeyim konu itibariyle.

    ataturk'un babasinin devlet otoritesinden yararlanarak kisisel ticaret yapmis olabilecegi ihtimali mi cok rahatsizlik veriyor? adam zaten yolsuzlugun bokunun ciktigi bir imparatorlugun son demlerinde memurluk yapip ev gecindiriyor, yapmamasi garip olur. bunlar da tek adamda ve mango'nun biyografisinde gecer. mafyadan korkup kacmasi ihtimali mi baska sekilde yorumlanmis? ben de kacarim birader, birdirbir oynarken egilmeyen bir evladim olacak olsa da kacarim mafyadan. yoruk olmasi yerine atalarinda slav kani olmasi daha buyuk ihtimal demisiz, o mu dokunmus? sanki zenci de adama nigger dedik, ne var 1/16'si slavsa genetik olarak, ana dili turkce mi degil mi? ali riza efendinin babasi kardesi hafizdir demisiz, alttan alta ataturk de siki muslumandi imasi mi olmus, dinci taraf mi sahiplenmis sinsi sinsi? hafizsa hafiz, oyle gizli sakli veya tartismali bir bilgi degil.

    ataturkle ilgilenip okuyan az oldugu icin ali riza efendi'nin ne yaptigini kim oldugunu bilen de az ama masallah fikir belirtenlerin "gercek amaclari" hakkinda teoriler cok.
  • türkiyedeki bütün okullarda her sınıfta atatürk köşelerindeki aile fertleri fotolarında çipil çipil gözlü resimleri olan adamcağız. falih rıfkı atayla muhabbetleri esnesında lafı geçince atatürk kıs kıs gülüp "o resimdeki babam değil" demiş. resim sahabı 1876 da selanik'te kurulan asakir-i milliye taburunda görev alan gönüllü subaylardan, adı bilinmeyen, çipil çipil gözlü birisi imüş.
hesabın var mı? giriş yap