alışveriş *
-
takas, degistokus
-
erkeklere cogu zaman afagan sozcugunu cagiristirir
-
alis kisminin iyi oldugu, veri$ kismindaysa elin bi turlu cebe gitmek istemedigi durum.
-
kesinlikle erkek arkadaşla paylaşılmaması gereken olgu
fıttırırsınız yoksa sadece kendinizi suçlu hissetmenize yol açar
acındırır falan kendini
halbuki siz retail therapy için düşmüşünüz yola -
stres atilan yer..... zevkle yaptigim, yaptigimda da kendimi cok iyi hissettigim zamanlar!!!
-
satın alınacak şeyler, satılacak şeyler... giysiler; ceketler, gecelikler, robelar, pantolonlar, gömlekler, bluzlar, şapkalar, ayakkabılar, çoraplar, eşarplar, şallar, atkılar, eldivenler, bereler paltolar, mantolar, yelekler, pelerinler, şemsiyeler, iç çamaşırları*; uyurken, yüzerken, güneşlenirken, jimnastik yaparken, oyun oynarken*, dansederken*, dolaşırken*, akşamüstü toplantılarında, akşam toplantılarında, kır toplantılarında, yolculuk ederken, sevişirken, tiyatroda, sinemada, okulda, at binerken, bahçeyle uğraşırken, konuk kabul ederken, lokantaya giderken, yemek yerken, avlanırken giyilecek giysiler - hepsi farklı, hepsi yüzlerce değişik kesimde, stilde, renkte, yapıda, kumaşta (bkz: lüks). parfümler, saatler, lambalar, heykeller, makyaj malzemeleri, mumlar, resimler, çerçeveler, makineler, oyunlar, vazolar, yataklar, çaydanlıklar, bilmeceler, yastıklar, ayıcıklar, taşbebekler, oyuncaklar, süzgeçler, minderler, mücevherler, takılar, halılar, kürdanlar, takvimler, bebek malzemeleri (çıngırakları, biberonları, emzikleri, takıları, oyuncakları...), kalem açacakları*, battaniyeler*, sandalyeler*, diş fırçaları**, kaplar, ambalajlar, araç gereçler, tokalar, aletler, arabalar, telefonlar, ajandalar, defterler, hediyeler, cicili bicili biblolar, antikalar, yiyecekler; çerezler, çikolatalar, şekerlemeler...
hepsi zaten ya kullanışsız ya da kullanılışını gizleyecek kadar süslü; metrelerce lüks, metrelerce dışkı. defalarca israf.
dükkan lardaki herkes ya alıcı, ya satıcı... nesnelerle sahip olmak dışında bir ilişkileri yok*.
arsalar... toprak, bütün varlıklara aittir. anlaşmalar ve paylaşmalar gerçek anlamda insanî tutumlardır*.
(bkz: tüketim manyaklığı)
artık bakamıyorum. gözlerimi kaçırmak istiyorum ben***.
"nereye baksam gördüğüm sığlık.
bungunum ve suskun,
boğazımda yıllanmış bir çığlık*." -
pahali bir meditasyon yontemi
-
mutluluk hormonu salgılatan şey.
-
-
can sıkıntısına, geçirilen buhranlara en iyi gelen şey. çıkıp kendimize birşeyler almamız. fakat bu pahalılıkta pek yapamadığımız için depresif gezmeye alışmamız gerekiyo..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap