• jean paul sartre'ın bulantısındaki* güncenin yazarı.ana karakter.
  • sartre'nin la nausee kitabında günlüğün tutan pansiyonlarda yaşayan balzac okumayı seven roman kahramanı.bir anda başının dönüp eşyaların formununu zihninde değiştirmek gibi bir rahatsızlığı(!) vardır. sadece eşyaları değil olayları da çeviyor olacak ki ilk defa bu kitapta varoluş özden önce gelir fikrini ortaya atıyor. 19 yaşında okuduğum bu kitabın o yaşımda altını çizdiğim bir çok yeri ise şöyle; (kahramanın ağzından)

    ''kişi her zaman öykü anlatan bir yaratıktır öykülerle, başkalarının öyküleriyle çevrilmiş olarak yaşar. tüm başına gelenleri öyküler biçiminde görür ve hayatını bir öykü, hayat öyküsünü anlatıyormuş gibi yaşamak ister''

    ''değişen hiçbir şey yok ama yine de herşey başka bir biçimde varlığını sürdürüyor, nasıl anlatsam bunu; bulantı gibi bir şey. bulantı diyorum ama tam tersi de olabilir bu. kısaca bir serüvendir başlıyor bende. nasıl bir serüven olduğunu kendime sorduğumda görüyorum ki ben kendimim, ben burdayım geceyi bölen benim, tüm bunları duyan benim. bir roman kahramanı gibi mutluyum''

    ''şu serüven duygusu kadar sevdiğim, tuttuğum hiçbir şey yok bu dünyada''

    ''devrisi gün uyandığımda kusmuk dolu bir yataktaymışım gibi iğrenirdim kendimden. içtim ama içtiğim zamnlarda kusmadım. ne var ki kusmaktan beterdi böyle zamanlarda duyduğum iç bulantısı''

    ''serüven duygusu zamanın geri dönülmezliği duygusudur''

    ''nezaket olsun diye kadınla yatmak zorunda kaldım''

    ''ya benim eşyalarımı nereye saklarım. insan geçmişini cebine koyamaz ya. geçmişi düzenle saklamak için bir ev gerekli. benimse yalnız bir kuru başım var şu dünyada. tek bir insan bir kuru başıyla nasıl saklar anılarını. uçup gider üzerinden anılar. ama yakınmaya hakkım yok, özgür olmak isteyen ben değil miyim?''

    ''başka bir sis var bugün, nesneler kıvamsızlaşıyor''

    ''değişen nesnelerin ortasında kaldım''

    ''şu anda nesnelerin varolup olmadığı bile belli değil, her şey her şey olabilir. dünyanın bugün değişecek gibi bir hali var''

    ''... varolmaya hakkım yoktu.. bir rastlantı eseri gelmiştim dünyaya. varlığım bir taşın, bir ağacın bir mikrobun varlığından farksızdı. yaşantım hemen her landa küçük mutluluklarla geçiyordu''

    ''varlığım beni ciddi şaşırtmaya başlıyordu, ben yalnızca bir görüntü değil miydim?''

    ''hukuk var mı yok mu? hukuk bir defa kuşatmasın insanı insan cin çarpmışa döner.''

    ''yönetmek seçkinlerin hakkı değil başlıca görevidir''

    ''varolan içinde yaşadığım andı. yaşadığım andan itibaren hiçbir şey gerçek değildi. geçmiş bir gerçek değildi. ne eşyalarda ne düşüncede. ...benim için bir ememklilikti geçmiş''

    ''hiçliği düşünmek ne kadar zor''

    ''kendi varlığını ben de belirtmek üzerine kurmuştu tüm yaşantısını. ben bundan bu yüzden vazgeçtim; başkalarıdır cehennemim''

    ''elimi duyuyorum, bu iki hayvan benim''

    ''eğer varsam varolmaktan korktuğum için varım. düşünüyorum öyleyse varım değil varım çünkü düşünüyorum''

    ''varım çünkü varolmak benim hakkım''

    ''hiçbir şey. varoluş.

    ''onu varolmaktan kurtararak ona iyilik ettim''

    ''insan severliğe karşı olduğumu söylecek kadar budala değilim, ben hümanist değilim hepsi bu.''

    ''insan ruhunun derinliklerine inmek, katolik hümanist zırvası''

    ''önemli olan olağanlıktır, bununla varoluş bir zorunluluk değildir demek istiyorum. varolmak dediğin şurada olmaktır sadece. varoluşan ortaya da çıkar, karşına da çıkar ama asla indirgenemez.''

    ''kimse de hukuk yoktur''

    ''varoluş belleksizdir. yitip gidenlerin tek anı bile saklanmaz''

    ''her varoluşan nedensiz doğar ve rastlantı sonucu ölür''

    ''varoluş kişinin terkedemeyeceği bir doluştur''

    ''insan sadece çan çekişirken kendini aşar''

    ''serüven yok artık, üsütün anlar yok''

    ''direnerek yaşıyorum''

    ''özgürüm yaşamam için hiç bir nedenim kalmadı artık. yarattığım tüm nedenler yok olup gitti. başka nedenler de uyduramam bundan sonra''

    ''geçmişim öldü. ...artık yalnız ve özgürüm. yalnız bu özgürlük biraz da ölüme benziyor.''

    ''benim bütün korkum varoşuş''

    ''güzelliğin anıları dindirdiğine inanır dangalaklar''

    ''lise öğrencilerine diderot, gide ve tıp kitaplarını okumayı yasaklamalıyız''

    ''varolmak için ölçülü acı çekin''

    ''bir varolan başka bir varolanın varoluşunu doğrulayamaz''
  • mathieu delarue'nün neredeyse her bakımdan tam zıddı roman kahramanı.

    (bkz: la nausee/#22482753)
    (bkz: la nausee/#22523352)
  • aynı zamanda yeni bir ekşi sözlük yazarı.
    hoşgelmiştir umarım, bizden de kendisine i want to hold your hand gelsin, the beatles'tan.
  • some of these days dinler.
  • (bkz: antin kuntin)
    valla ölürdüm.
  • ekşi sözlüğün asker yazarlarından. '' ulan ne işim var benim burda'' bakışlarıyla olaya yeni bir boyut kazandırmıştır.

    triari'yi gördüğüm gibi onu da bu pozisyonda gördüm.

    http://sphotos-a.ak.fbcdn.net/…717_1938841759_n.jpg
  • çoğu eleştirmen romanı ve dolayısıyla karakteri hastalıklı nevrotik olarak görür.

    bence güçlü bir bireysellik ve toplum karşıtlığı ile dünyaya duyduğu tiksintiyi anlatması kusursuz. sadece dünyaya da değil..!

    kendi bedenine duyduğu tiksinti de inanılmaz...

    (bkz: bulantı)
  • hiçbir şey yapmak istemeyen adam. ayrıca günlüğü ile alakalı şu ifadesi beni benden almıştır: dün şu böbürleniş dolu saçma cümleyi yazabilmişim: "yalnızdım, ama bir kente yürüyen ordu gibiydim."

    (bkz: ekşi sözlük'e bir daha gelinse alınacak nick'ler)
  • üzerine bir hayli fazla düşündüğüm derin bir roman karakteri. tabii ki böyle bir karakteri ortaya çıkarabilecek karakterin de çok güçlü olması gerekiyor: sartre. bulantı adını verdiği bir hastalığa(!) sahip. bazen hiçbir neden yokken varlığını haddinden fazla hisseden ve kendisini kendisi yapan özellikleri beyninde dans ettiren saykodelik bir kişi. bu karakter üzerine bu kadar yüklenmemin sebebi, okuduklarıma denk gelen bazı davranışları benim de gerçekleştiriyor olmam. "nefes almak" bahsi açıldığında nefes almakta inanılmaz zorlanmak gibi (şu anda da olan) veya yalnız kaldığımda vücudumdan içeri giren, geçmişe ve geleceğe lanet ettiren boğuk bir karamsarlık gibi.
hesabın var mı? giriş yap