• finike civarında antik bir yerleşim. dar bir vadinin yamacına yerleşmiş bir kent. küçük derli toplu. antik şehir kadar buranın kazısını yürüten prof. cevdet bayburtluoğlu'nun evi de ilginç!. kartal yuvası tabiri hiç de abartılı olmaz. vadi manzarası izlemek istiyenler cevdet hocanın evine uğrasınlar.
  • kekik kokularinin basinizi dondurebilecegi, hatta sarhos edecegi, manzarasiyla aklinizi alabilecek, inanilmaz guzellikte bir kent... hayal kenti.
  • finike - elmalı karayolu üzerinde olup turunçova'ya uzaklığı 26 km.dir. karayolundan ayrıldıktan sonra yürünmesi gereken 1 km.'lik yol bulunmaktadır. akırçay vadisinde çevreye egemen bir konumu olan arykanda'nın kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. kazılardan elde edilen kanıtlara göre arykanda i.ö. v. yüzyılda mevcuttu. i.s. 240 yılında büyük bir depremle yıkılan kent varlığını i.s. xi. yüzyıla kadar sürdürmüştür.

    bizans devrinde akalanda adını alan kent teraslar halinde yapılmıştır. yapılardan pek çoğu iyi korunmuş durumdadır.
  • cevdet bayburtoğlu'nun kazısını hala sürdürdüğü, gymnasiumundaki dağ manzarasının insanı büyülediği, günümüze ulaşan agora, odeon, antik tiyatro, lahitlerinin bütünlüğününün bozulmadığı, labirent gibi, her bir köşeyi döndüğünüzde önünüze yeni bir sürprizle çıkan antik kent. yakınında bulunan arifköy'ün adının arykanda'dan geldiği iddia edilir. ticaret yollarının üzerinde bulunması nedeniyle yedi tane hamama sahiptir. ha birde insana film, belgesel çektiresi gelir, yurdumun güzellikleri hakkında. dağ manzaraları öyle muhteşemdir ki son samuray'ı hatırlatır. bir de:
    (bkz: keşke hiç hollywood filmi çekilmese)
  • elmalı-finike karayolunun tam yarısında, arif köyü yakınında aykırıçay'ın (antik arykandos nehri) batı yamacında yer alır. arykanda adanın filolojik açıdan yerli anadolu dilini yansıtması, bölgenin en eski şehirlerinden biri olduğunu gösterir. limyra kralı perikles dönemine ait sikkeler, ele geçen en eski belgedir. bu duruma göre arykanda'nın bir süre egemenliğinde kalmış olması ve iskender ile birlikte el değiştirmiş umyra olması gerekir. iskender'den sonra bölgenin diğer şehirleri gibi ptolemaios'ların, ardından seleukos'larm eline geçtiği, apemea (bkz: dinar) barışından sonra ise rodos'un kontrolüne girdiği bilinmektedir. i.ö. 2 yy'da arykanda'nın likya birliğine dahil bir şehir olarak sikke bastığını görüyoruz. i.s. 43'te imparator klaudius'un lika birliğine son vermesi ile roma'ya bağlanmıştır.

    teraslar halinde bir yerleşim gösteren şehrin, en üst terasında stadyum yer almaktadır. tek uzun kenarlarında oturma sıraları yer almakta diğer uzun kenar yamaca açılmaktadır. bu alttaki terasta, bölgenin ufak fakat en iyi korunmuş tiyatrosu, en alttaki terasta ise agora ve meclis binası yer alır. şehrin özellikle "doğu nekropolü" olarak isimlendirilmiş mezar alanı, bir çoğu ayakta kalmış anıt mezarlarla dikkati çeker. birbirine teras görevi gören anıt mezarların tümü i.s. 2 yy'a ait olup bunların altındaki terasta çatı hizasına kadar ayakta kalmış hamam, şehrin iyi korunan yapılarından biridir. şehrin su ihtiyacı, büyük bir beceri ve su mühendisliği örneği gösteren tesislerle sağlanmaktadır. aykırıçay'ın çıktığı yerde sarp kaya yüzeylerine oyulmuş dört ayrı seviyedeki kanal, şehre su getiren sistemin ana hatlarını oluşturur.
  • homer yayından , cevdet bayburtoğlu'nun ayrıntılı bir kitabı mevcuttur.
  • sırtını sarp kayalara dayamış, eşsiz bir manzarayı seyre dalmış, son derece iyi korunmuş olarak günümüze ulaşan kalıntılarından anlaşıldığı üzere bir devir muhteşem olan antik şehir. bu büyüleyici şehri mutlaka görün, ve şehrin hemen girişinde yer alan şelalenin eşsiz serinliğinde güzel bir çay için.
    bu da arykanda'nın öz geçmişi, ben üşenmedim yazdım, okuyup okumaması da sizlere kalmış.

    " arykanda, antalya'ya hem sahil hem de içeriden 150 km. uzaklıkta elmalı-finike karayolu'nun tam ortasında bulunmaktadır. bugünkü arif köyü yakınında olan kent, bey dağları'nın güney tarafında, şahinkaya isimli sarp kayalığın eteğinde yer almaktadır. bir duvar gibi kenti kuzeyden sınırlayan bu sarp kayalık yüzünden ismi luwice "arykawanda=yüksek kayalığın yanındaki yer" anlamına gelmektedir.
    ingiliz araştırmacı-gezgin charles fellows, mezar yazıtlarına, yüzeyde bulduğu sikkelere dayanarak 1838'de arykanda'yı keşfetmiştir. xıx. yy sonu ve xx. yy başlarında bir çok gezgin tarafından görülmüş olmasına rağmen, arykanda ulaşım güçlüğü nedeniyle uzun süre unutulmuştur. 1971'den itibaren kent, prof. dr. cevdet bayburtluoğlu başkanlığındaki bir türk kazı ekibi tarafından kazılmaktadır.
    kolay savunulabilir bir alanda ve orman içinde olduğu için iyi gizlenebilen arykanda, geç kalkolitik dönem sonlarına doğru başlayan yaşamını ms. 6 yy sonuna kadar şimdiki ören yerinde sürdürmüştür. deprem ve yangın gibi felaketlerden sonra arykandalılar'ın hristiyan kesiminin çoğunluğu şimdiki elmalı-finike karayolu'nun güney, güneybatısındaki alana göç etmişler; burada etrafı güçlü surlarla çevrili dar bir alanda yaşamışlardır.
    lykia tarihinde, siyasi olaylarda etkin bir rol oynamamış olmasına ve antik yazarlardan bazılarınca ahalisi tembellik ve sefahata düşkünlükleriyle tanınmış olmasına karşın, arykanda klasik bir kentte bulunması gereken her tür yapıya sahiptir.
    helios ve imparator traian için yapılmış belirgin iki tapınak dışında, kime ait oldukları bilinmeyen diğer tapınak kalıntıları; biri ticari diğeri idari amaçla kullanılan iki agora, tiyatro, stadion, bouleuterion, odeion, prytenaion, sebasteion; biri gymnasionla bitişik altı hamam, nymphaion, latrina, zenginlere ait villalarla orta sınıf ve fakir halka ait evler, işlikler, anıtsal mezar binaları, kaya mezarları ve su yolları ya iyi korunmuş olarak ortaya çıkarılmış veya onarılarak anlaşılır duruma getirilmiş kalıntılardır. kuşkusuz bunlara geniş caddeleri, kenarlarındaki kat katlı arkları ile merdivenli ve düz sokakları, sel yataklarını aşan köprü ayaklarını, sağlıklı bir biçimde düzenlenmiş temiz ve pis su kanalları ile şehrin alt yapısına ait kalıntıları da ekleyebiliriz. ayrıca hristiyanlık döneminde yapılan iki kilise ve bir bazilika kalıntıları da bulunmaktadır. bunlara ek olarak kazılarda ele geçen yazıt ve buluntulara göre mermer veya bronzdan çeşitli heykellerle kentin süslenmiş olduğu hayal edilmelidir.
    zenginliği ve yapı türü bakımından çeşitliliğini sedir ormanlarına ve kıyıyı iç kesimlere bağlayan doğu lykia'daki en önemli yol üzerinde bulunmasına borçlu olan arykanda, orman içerisinde ulaşılması zor olmayan, güzel manzaralı, oldukça iyi korunmuş ve açığa çıkarılmış bir antik şehirdir. "
  • arykanda'nın hamam altyapısı görülmeye değer, hatta unutulmazdır. sabah erken veya akşam gün batımına yakın çok da güzel fotoğraf verir. içinde at, eşek, katır kendi kendine yayılıyor görülebilir. gene iyi bakılmayan, korunmamış durumdaki mozaikleri çok güzel ve ilginçtir. geçmiş ilgisizliğimizin sınırlarıyla kişisel olarak da karşılaşmak gerekebiliyor. arykanda ahalisi zamanında likya federasyonunda tembelliği, yan gelip yatmasıyla ünlüymüş diye duymuştum. adamların yan gelip yatmaları bile bir başka ve yüzyıllar sonrasına eser bırakıcı nitelikte birader. havasında izmir'in karaburun ilçesinin 1922'de terkedilmiş eski bir rum mahallesi olan sazak'ın kokusu ve çağrışımları var. hem ördübek'e yakın hem de finike gökbük köyüne yakın sayılır.

    "antik ören yerlerinde ilk üçüm herhalde –ya hayret bir şey, kütahya yakınındaki zeus-kybele tapınağının olduğu yerin adı neydi, aklım gitti- ilk orası, -hah, hatırladım; aizanoi- sonra pinara (fethiye’ye yakın) ve arykanda (finike’nin dağında)." sevan nişanyan
  • bugüne kadar pek çok antik kent gezdim, nedense beni arykanda kadar etkileyeni çok nadir karşıma çıktı. merak edenlere şöyle bir güzellik yapayım ki bu büyüleyici yer kulaktan kulağa fısıldansın.
hesabın var mı? giriş yap