atlara fısıldayan adam ^*

• (bkz: gameshow) (bkz: mavra kutu)
  ayrica,
  film. üc kelime. yabanci.
• (bkz: the horse whisperer)
• (bkz: kazık kakma)
• bir süre sonra benim için geçerli olabilecek bir tanımdır.zira daha önce de fısıldamıştım ama gizlice yapmıştım.meğer ortalıkta yapmak gerekirmiş
• (bkz: processorlere fısıldayan adam)
• (bkz: druid)
  (bkz: ranger)
• (bkz: fısıldayanlara atlayan adam)
• atlarını bir türlü gameshow ekibinden geri alamamış adam. gameshow ekibi dergi kapanınca atlarla üsküdarı geçmiş, gözden kaybolmuşlardır
• ırz düşmanıdır zinhar, anlatayım.
  yıllar evvel, henüz toy bir delikanlıyken, babamın harasına meçhul bir adam dadanmıştı. mevsimlerden yazdı, okullar yeni tatil olmuştu. kafasında kovboy şapkası, ayağında çizmeler, üzerinde deri yelek, pis sakalıyla hergün görür olmuştum onu. babamın talimatları doğrultusunda bu yabancıyı derhal gidip haber vermeliydim, fakat içimden bir ses onu bir süre takip etmem gerektiğini söylüyordu. at sikine konan kelebek misaliydi adeta, kah küheylanın yanında, kah belkısın ensesinde, kah karakızın yelesinde görüyordum onu. sanki atlara birşeyler fısıldıyor gibiydi. merakımı yenemeyip, daha da yaklaştım bu garip yabancıya. çiftliğin sevilen atlarından yelyepelek yelken kurekin yanıbaşındaydı, saklandığım çalının ardından aynen şunları fısıldadığını duydum :
  
  - yavrum benim, nar tanem, nur tanem. kurtarıcam seni buralardan. evimin kadını, çocuklarımın anası olacaksın. biliyorum, sen de istiyorsun. ohşş...
  
  gencecik kısrakları olmayacak vaatlerle kandıran, çaktırmadan arkadan değdiren bu ırz düşmanın niyetini anlar anlamaz mevzuyu derhal babama intikal ettirmiş, ve onun da jandarmaya haber salmasıyla ertesi günkü motivasyon seansında kıskıvrak yakalatmıştık.
  
  karakolda doğruyu söylemiş, fakat mahkemede şaşarak "ama onlar da kuyruk salıyordu hakim bey" diyerek bizim kısraklara yaftaladığı "tahrik unsuru" sayesinde sadece 2 milyon "ağır" para cezasına çarptırılarak yırtmıştı bu olaydan. ama bubam peşini bırakmadı elbet bu deyyusun, peşine taktığı adamlara bir güzel dövdürdü, kulağına müstehcen küfürler fısıldattırdı.
• (bkz: seyis)