• malkoçoğlu'nun yaratıcısı.

    kore savaşı sırasında şehit olmuş türk'lerin mezarlarını gezerken, efkârlanır ve onlar için bir şeyler yapmaya karar verir. osmanlı akıncı boylarını araştırırken malkoçoğulları hayli ilgisini çeker, yine bu boydan bir ismi kendisine prototip alarak onu kahraman yapar.

    hürriyet çocuk dergisine de "ege'nin derinliklerinde" diye bir seri çizerdi.
  • http://www.cizgiroman.com/ adresinden hakkında bilgi alinabilecek olan cizgi roman cı.
  • malkoçoğlu'nun çizeri, yaratıcısı.
  • çanakkale'ye ilk geldiğimde bana gösterilen ilk şeylerden biriydi. ayhan başoğlu apartmanı.
    bir çizer olduğumdan, tanışmayı çok istediğim, 1993 yılında vefat etmiş unutulan birinin adını taşıması önemliydi benim için.
    kordonun sonunda anafartalar karakoluna giden hafif yokuşlu yolun solunda yer alır bu apartman. çanakkalenin en güzel köşelerinden biridir.

    yaklaşık 7 aydır ev satın almak için karış karış dolaştığım çanakkale sokaklarında, geçen hafta sonu bir emlakçı ayhan başoğlu aparmanından iki daire ile karşıma geldi. ilgilendim. dairelerin birine baktım da. 35 yaşındaki binada bir daire için sıfır daire fiyatı isteniyordu ve söz konusu yerin içindeki kiracı öğretmen emeklisi çift de pek çıkma eğiliminde değildi. sıkıntılı bir durum, bugünlerin en büyük emlak problemi.

    kararsızdım. bir çizer olarak sanat tarihimizde önemli yeri olan bir sanatçının adını taşıyan bir apartmanda oturmak gurur vericiydi ama 50'leri devirmiş bir insan olarak ömrümün kalanında oturacağım yaşlı binanın doğal olarak çıkaracağı sorunlarla uğraşabilir miyim emin değilim.

    derken emlakçı aradı, ev sahibi düşüncenizi merak ediyor dedi. hatta aynı binaya iki bina kadar yakın anafartalar karakolunun hemen üzerindeki bir binanin en üst katinda şahane manzaralı şu dairesini de tercihime sundu. dairenin manzarası güzeldi ama çatıda bir problemden dolayı epey nem yemiş, ağır rutubetten duvarları kararmış, keskin ve rahatsız edici düzeyde küf kokulu bir yerdi. ev sahibinin çatıdaki problemi çözeceğinin ve daire içini yenileyeceğinin, fiyatta da jest yapacağının bilgisi verildi.

    emlakçının ofisine geçtik. levent beyin 3 dairesinden birisi hakkında karar verebileceğim söylendi. bir yanda çanakkalenin en başarılı mimarlarından birinin yabancı mimar eşiyle özene bezene üstelik masraftan kaçınmadan alüvyon zemin üzerine fore kazık sistemiyle 3 katlı olarak yaptığı yeşillikler içindeki şirin sitesinden bir dairesi arasında kaldım. yeni ve eski arasında. biri denizin, kordonun dibinde biri 3 kilometre arkada. bilemedim sözlük.

    emlakçı kahve ikram etti; isterseniz levent beyi çağırayım dedi. kim bu levent bey dedim. binaya adını veren ayhan başoğlu'nun oğluymuş.
    ağzımdaki kahveyi yutamadım. mesleki deformasyon; aklıma ilk gelen, şahane bir röportaj çıkar buradan oldu. başoğlu, yarattığı malkoçoğlu karakterinin gölgesinde kalmış, başka önemli eserlere de imza atmış, neredeyse unutulmuş biri. malkoçoğlu deyince herkesin aklına cüneyt arkın gelir örneğin.
    emlakçı bana bakıyor, benim aklımda bunlar.
    kısıtlı bütçem var. param olsa o daireleri ve hatta tüm apartmanı alıp müzeye çevirirdim.

    levent beyi şimdi çağırmayın dedim. ben bir değerlendirme yapacağım iki daire arasında.
    4 aylık yorkshire cinsi köpeğim oraya buraya çekiştire çekiştire geçici olarak kaldığım eve doğru yola çıktım. mirasçım yok, günü geldiğinde çanakkaleye bir ayhan başoğlu müzesi olarak miras bırakabilirim düşüncesi dolanıyor kafamda. bir yandan da ömrümün kalanını huzurlu ve sorunsuz geçirme fikri.
    ah keşke param olsa, arasında kaldığım iki daireyi de alsam. diğeri de şu

    ailenin kalan bireyleriyle röportaj yapmaya karar verdim. kabul edip etmeyeceklerini bilmiyorum. sonuçta levent bey de beni dairesiyle ilgilen bir alıcı olarak biliyor. ikimiz de temsil ettiğimiz gercek kimliklerimizi bilmiyorduk. ne olur, nasıl olur bilmiyorum. daireyi alsam da almasam da, gerçekleşirse eğer; sanat tarihimiz adına bu değerli insan için röportajımı geride bırakırım.
hesabın var mı? giriş yap