*

  • ne istediğini, kime güvenip kimi seveceğini bilmeyen, ufak jestler ve minik olayları büyük şeyler gibi algılayıp kafasındaki değerler defalarca altüst ve hatta folloş olan, her dakika kafası karışan, kısır döngülerden kurtulamayan, hayatını beyninin kıvrımlarından ziyade kalbinin odacıklarına endekslemiş ve bundan sıkılmış, çevresince öküz olarak algılanan -ki bu durumdan pek de memnun olan zira açıklama yapmaktan yorulmuş-, genelde olayların ağına kendi kendine düşmüş, her hareketinde kendini yıpratmış, bile bile lades demiş, kafasındaki bu tutarsızlığı yeterince olgunlaşmamış ve saf oluşuna veren, ne istediğinden asla emin olamayan, canlandırdığı imajlara tutulup insanları bu kalıplara sığdırmaya çalışıp yandan pörtleyince de hayal kırıklığına uğrayan ve bu sebeple aramaktan yorulmamış, bilakis önündeki kapıları ikişer üçer defa zorlamış her seferinde de aynı ce-e ile karşılaşmış yorgun savaşçının amiane tabiridir ayran gönüllü. oh.
  • trakyalılar tarafından hayran gönüllü olarak söylenen kelime
  • bekarligin sultanlik doneminde herkese potansiyel sevgili gozuyle bakma sonucu her hafta baska birine asik olabilen insan
  • başladığı işlerden çabucak sıkılıp vazgeçen kişilerin içinde bulunduğu durum. maymun iştahlıya benzer, ama maymun iştahlı aynı anda başka başka şeyleri, ya da birçok şeyi isterken ayran gönüllü sadece o anda kendini meşgul eden iş ya da kişiden sıkılıp vazgeçmekle yetinir.
  • gönlü geniş olma durumu. ya her hafta bi başkasına ya da aynı anda birden fazlasına hatta elinden gelse topuna, karmasına aşık olabilmek
  • calkalanır calkalanmaz kabaran gönüllere sahip olanlar.
  • 'dişimi sıksam onun aşkından uzun süre çişimi tutarım' söz öbeği ile tanımlanabilecek kişi.
  • ayran gibi çabuk köpürüp çabuk sönen.
  • bunlardan biri yakın akrabam sayılabilir (sayılabilir diyorum dikkatinizi çekerim.. reddetmeye az kaldı). büyüğümsün abi akıl ver bana ne yapmam lazım diye gelip beynimin her hücresine tecavüz etmesine izin vermiştim. neymiş efendim birine aşıkmış, çok seviyormuş, yaranamıyormuş.. abicim bak daha gençsin, güzelsin siktiret bütün bunları.. o aşk sandığın şeyler aşk değil. aşk seni bulduğunda, ben aşığım demene gerek kalmayacak, seni gören insanlar "aaa sen aşık olmuşsun len" diyecekler.. hayatı zindan etme kendine diye söylemekten dilimde amazon ormanı bitti ama bizim elaman bir türlü akıllanmadı. beş bilemedin on gün sonra tekrar bir telefon. abi konuşmamız lazım.. abi aşık oldum bi akıl fikir.. (ara: akıl fikir)

    +nasıl aşık oldun yahu? sen zaten aşık değilmiydin? geçen hafta konuşmadık mı?
    -bu o değil bu başkası..
    +nee.. diğerine noldu daha 10 gün önce ağlayıp sızlıyordun..
    -o salağın teki çıktı.. ama bu öylemii.. çok zeki, çok akıllı, şöyle sempatik böyle güler yüzlü..

    o da gelip geçiyor tabi.. 1 hafta sonra bir başkası.. en uzun aşkı 2 bilemedin 3 aylık.. bunu duyunca oha o kadar oldu mu? sen çoktan evlenmişsin diyorum.. arkadaş grubuda süper.. bunun bir hafta çıktığıyla diğeri bir hafta çıkıyor, sonra diğer arkadaşı çıkıyor.. en son çıkan kişi evleniyor.. bu nasıl bir ayran gönüllülük.. bu nasıl bir aşk.. aşk tanımını siktiniz attınız gözümde yoksunuz lan! allah cezanızı versin diyecem ama zaten vermiş.. hayır benim ne suçum var neyin cezasını çekiyorum onu düşünür oldum!
hesabın var mı? giriş yap