başını alıp gitmek *
-
geride biraktiklarini onemsemeden, sadece kendini yanina alarak bir yerden ayrilmak.
-
sorunlarıyla başedemeyeceğine karar vermiş bir insanın yapmak istediği şey.psikolojiye göre normal insanların yapmayacağı bir davranış biçimiymiş.yani insan sorunlarıyla yüzleşmeliymiş.ama herkesin bi noktada başını alıp gitmek istediği kesin.sık sık oluyorsa bunu bir düşünmek lazımmış.ben yaptım.işe yaradı.
-
(bkz: herseyi birakip gitme istegi)
-
gidesi olana; (bkz: sen de başını alıp gitme ne olur) dendiği de vâkidir.
-
(bkz: gun olur alir basimi giderim)
-
bir yerden giden bir insanın başını almadan gitmesi mümkün müdür sorusunu akıllara getiren deyim.
-
(bkz: ibne basin bunu da yazin)
-
tüm sorun alıp gidilmek istenen başın içinde değil mi zaten, gittiğin yere seninle gelmiyor mu şeklinde soru cümlesi kurduran deyim. zamandan başka dermanı yoktur. bu gibi durumlarda vakti zamanında objektifinizin kaydettiği enstantaneler açığa çıkar. onlarla zaman geçirirsiz. gitme isteğinden ne kadar çok kaydınız varsa o kadar çabuk uzaklaşırsınız. yok ben yinede alıp başımı gitmek istiyorum diyorsanız o da olur. (bkz: tebdili mekanda ferahlık vardır)
-
'uzak kaderler için'dir.
"bir gün, bir yağmurla garip garip
-çoluğu çocuğu terk edeceğim.-
bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım
alıp başımı gideceğim.
(...)
yapraklar dökülecek, çiçekler solacak
bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak
toprak ve insan kokularıyla,
uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için
başımı alıp gideceğim." * -
her şeyin boğaza düğümlendiği anlarda, sıkıntıların dayanılmaz boyutlara ulaştığında insanın içine düşen kaçma duygusudur. kendinle yolculuktur. düşünmek, değişmek için bazen gerekli olandır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap