30 entry daha
  • fethiye çukur çeylen'de yapılan bebek/yenidoğan tuzlama halen de sürüp, yenidoğan yeğenime kısaca uygulanmış işlemdir. bizdeki uygulamadaki özellikler: tuzlama suyunda mutlaka karanfil ve eski zaman kokulu gül goncası bulundurulur. gül goncası bulmak zor olduğundan bazıları bunu gül suyu ile yapıyor. yanılıyorsam sonra eksilteceğim, galiba kekik ve zeytinyağı da oluyor. dahası varmış. tuz, gül kurusu, karanfil havanda eziliyor. karışım çocuğun bedenine sürülmezden önce bedeni balla sıvanıyor. böylece sürülür sürülmez dökülmemesi, bedene yapışması sağlanacak. çocuğun kalp bölgesi ve tepesi, bıngıldağı hariç her yerine sürülür. özellikle terleyince kokacak taraflarına, bıçılgan olacak yerlerine sürme ciddiye alınıyor. çocuğun dayanma durumuna göre tuzlama yarım - bir saat arası beklenip ondan sonra çocuk suya katılıyor* ve kurulanıyor. bu karışımda beden kokusunu en fazla etkileyen ve güzelleştiren karanfil oluyor.

    bütün bunların, roma ve gerisine giden tarihi de göz önüne alındığında tuza, beyaz altına olan saygı, tuzun değerliliği, zamanında infeksiyondan korunma arzusu, belki işe yaraması, bir de yenidoğan için sevilme, ilgilenilme, toplumsallaşmanın erken gösterge ve pratiklerinden olması değerli gibi görünüyor.

    tuzsuz deli bekir isminde belki bu sevilme/şefkat eksikliği içerilmekte. hatta makus talihini aşmaya çalışan adam bütün tehditleri ve silahlanmasına karşın çözücü ve ara bulucu, yani almadığı sevgiyi telafi kabilinden vermeye çalışıyor. başkalarına örtülü ve acemice verirken kendini de doyurmakta, sağaltmakta.

    tuzlayayım da kokma, esas nesne/yiyecek tuzlama ve tuzla korumaktan geliyor. bebek tuzlama da olasılıkla yiyecek korumadan ilham almıştır.

    (bkz: halk hekimliği)
30 entry daha
hesabın var mı? giriş yap