• istanbul devlet tiyatrosu'nun 2004-2005 sezonundaki yeni oyunlarından biri. mehmet akan tarafından yazılmış ve yönetilmiştir.

    http://www.istdt.gov.tr/…lar/oyun.asp?lngplayid=225
  • istanbul devlet tiyatrosunda, bu sezon taksim sahnesinde oynanmaya baslayan oyun. rejisini mehmet akan yapmakta. seyh bedrettin'nin hayat hikayesinin anlatıldıgı oyunda o yıllarda halk ile aydın sınıfın arasındaki uzaklık ve dogurdugu sancılar anlatılmak istenmis ama oyle gariplikler var ki oyunda... tiyatroyla az cok ilgilenen herkes bir perdenin ideal uzunlugunun 45-50 dakika oldugunu bilir lakin ilk perde 1 kusur saat suruyor, hem seyircinin oyuna konsantrasyonu hem de oyuncaların performansı dusuyor. yine ilk perderde fazlasıyla avam kacan dialoglar var sanki bazı bolumleri levent kırca yazmıs gibi. kareografi son derece basitti, koordinasyonlar zayıf gerci ilk oyun oldugu icin zamanla duzelebilir. ne yazik ki vasatın altında bir oyun, bir tek hakan vanlı iyi bir performans sergiliyor. sanki devlet tiyatrosunda yonetmen kalmamıs gibi dısardan insanlar oyun koymaya basladılar ama nedense! bu insanlar birilerine yakın insanlar oluyorlar. sonucta, iyi olabilecek isler kotulesileyor, yazık oluyor. seyircinin umutla gittigi bedrettin veya diger yeni oyunlar olmuyor, olamıyor. son olarak oyunun sonunda dondan cıkmıs gibi ayaga fırlayan ve bravoo bravoo diye boguren seyircelerin oyunu degil de konusu 1400lu yıllarda gecen eserde, kollarında saatle sahneye cıkan oyuncuların ozensizliklerini alkısladıklarını umuyorum.
  • bu yıl devlet tiyatrolarında oynanan bir oyun

    oyun şeyh bedrettin'in hikayesini felsefi temayülleri eşliğinde alevi-bektaşi ritüelleri ile sergilemekte. kendisi ile ilgili marx ve hegels'ten 500 yıl önce sosyalizmin tohumlarını attığını söyleyebilirim.
  • şeyh bedreddin'in hayatından yola çıkarak, tasavvuf aşamalarının ve şeyh bedreddin'in siyasi mücadelesinin harmanlandığı; bir anlamda da, tasavvufun olmazsa olmazı erdem kavramının, demokratik düşünce ile olan paralelliğinin irdelendiği bir eser olmuş. dekorun, kostümlerin ve eşyaların sadeliği; hem anlatılmak istenenleri iyi yansıtmış, hem de konuyu didaktik olmaktan uzaklaştırmıştır zannımca. bu haliyle de, oyundan çıkan seyirciler üzerinde farklı düşünceler uyandırmıştır. oyun sonunda bir seyirciden şunu duydum:

    - bu oyundan ne anladık; sade yaşamak gerekiyormuş.

    göreceli bakışla doğru sayılır; oyunda bu da verilmiştir; ama zaten bu sadelik, tasavvuf kavramının ilerleyen safhalarındaki kaçınılmaz durumlardan biridir. işte, öykünün barındırdığı unsurlardaki dağılımın dengesi; yazarın insiyatifinden doğan ve "şurası eksik, burası fazla" denilmesinin doğru olmayacağı bir harmandır bence.

    sahneleniş biçimini yorumlayınca; müziğiyle, dekorun ve kostümlerin konuya uyumlu sadeliğiyle, imgesel anlatımıyla, rakslarıyla ve oyuncuların genel performansıyla oldukça doyurucu ve güzel bir tiyatro eseri olduğu söylenebilir. hakan vanlı'nın gayet başarılı oyununun yanı sıra, kalabalık figürasyon kadrosundaki gençlerin de, kısa kısa rollerde dikkat çekici performanslar sergilediğini düşünüyorum. oyunun, sadece bu yönüyle bile ayrıcalık kazandığını; bir yandan da, şeyh bedreddin'in hayatına, tasavvufa ve alevi ibadetlerindeki ayrıntılara dair bilgi edinmek ve yeni düşünsel kapıları açmak adına bile gidilebileceğini söyleyebilirim.

    rakslardaki sade ama metaforik olan görsel hoşnutluklar ile timur selçuk'un elinden çıkan müziklerdeki işitsel hoşnutlukların, oyunu gidilesi kılan unsurlar arasında yer aldığının altını çizerek yorumumu nihayetlendireyim.
  • hem tarihsel gerçekliği bakımından öğreten,hem bedreddin'in felsefi arayışlarını konu edindigi için düşündüren şahane müzikleriyle kulaga,rakslarıyla göze hitap eden bir oyun.mizahı da cok yerinde kullanmışlar.dopdolu bir oyun kısaca.
  • ilk perdedeki gereksiz yere uzatılmış basitlikleri saymazsak -ki, oyunun geri kalanı bunları unutturmaya yetebiliyor- dansları, müziği ve oyunculuğuyla mükemmele yakın bir yapıt olmuş. ancak metin olarak, kemal demirel'in ve orhan asena'nın aynı konulu oyun metinlerinden daha iyi değildir.
  • kullanilan dekorun fazla bile oldugu bir oyundur. sahsen kendim yönetseydim arka tarafi oldugu gibi siyah perdeyle birakirdim. zira verdigi mesaj az iyidir olan bir oyun bu.
    ve evet ne yazik ki hakan vanli disinda pek bir oyuncu yok. gene de iyi bir oyun.
  • hilmi yavuz'un bedreddin üzerine şiirler kitabının 1. şiirinin başlığıdır.

    1. bedreddin

    mübalâğa akşam olur

    güz, neftî dolaklarını kuşanır da gelir
    yaprağın fetrete düştüğü zaman

    sen ey yaz günlerini
    top top ak çuhaya tebdil eyleyip
    ve bir solgun gülümseme olarak
    eğnine giyen şaman

    buyur otur
    şeyhim
    samanyollarının ılık sedirine uzan
    uzun, görklü ve sof
    yüzünü bizden yana döndür
    bize buğdayın ateşini
    gözlerin timârını
    ve hüznün vâridâtını anlat

    elini elimize dokundurmadan

    sen ki öldüğü yere
    bir kök sümbül bırakır gibi
    usulca sevdalar bırakan
    ovaların ve kartalların musahibi

    ne zaman diye sorma, ne zaman
    yaprağın fetreti gülün kıyâmına
    gülün kıyâmı ağacın isyanına
    dönerse işte o zaman

    mübalâğa aksam olur
    güz, neftî dolaklarını çıkarır da gelir

    elini elimize dokundurmadan
  • sultan ikinci abdülhamid' in oğullarından biridir.

    tema: (bkz: osmanlı şehzadeleri)
hesabın var mı? giriş yap