• \ bir yılmaz erdoğan şiiri.
    >şimdi sen gidiyorsun ya herkes sana benzeyecek<

    hangi dilde ağlıyorsa insan
    işte ana dilidir ayrılmanın
    her sokağa şifa niyetine bir açlık
    güzereş kardaşlık bilinen en küçük uzaklık
    hep acıların kuranderinde sevgili bir yoksulluk
    kitapların arasında dolanmış ve sahte fikirlerle
    dolandırılmış donatılmış aklanmış yeşermiş
    ve gri demirli bir yatılı okulda uzun uzun
    kimsesiz kimsesiz ağlamış
    uykusunda adın çağırmış
    nöbetlerde edebiyat sohbetlerde bir yarışma kavgası
    fikirden fikire sıratlar geçilmiş

    ne murat suyu kan aksın isterim
    ne şiirinden vazgeçerim kavganın
    mesleğim göze almaktır
    kalabalığa faydanın bedelini
    öderim sağdan soldan aldığımla
    sözlerimden başka vasiyetim ve servetim yoktur.

    her beladan bir alıntıyla kurtulurdum
    illa ki adını hatırlardım lazım olanın
    bir siverek acısı aslında sevdiğim
    bir mezopotomyalı kederi
    asur' un ninova' nın kehaneti . . . . .

    kalbim kül oldu
    eski bir kütüphane yangınında

    ben yandım

    kimi cüret etsem sevmeye
    kendime küçük geldim
    zayıf kaldım
    he murathan esir düştüm
    sefil oldum.

    acılarım hep tavsiyedir
    çok sevdiğim bir şairden
    yok bıra yok ne etsek olmuyor' un ranza arkadaşıyım
    bilinen en uzak yatılı bölge okulundan

    ben bıraktım siz konuşun,
    yoruldum ben siz koşun,
    ıskartaya ayırın beni
    bütün ayrılıklardan . . . . .
    küsmedim kardayım yediğim dayaktan
    şimdi yalnız, sarı saman kağıt kokulu günlerde
    türkçeye çeviriyorum ayrılık acısını

    beni bırakın
    ben meçhul oldum
    gizli özneyim
    vatansız cümlelerde
    ben yandım.
    kalbüm kül oldu
    eski bir kütüphane yangınında.
  • yılmaz erdoğan bu şiirinde ahmed arif'in oy havar şiirine selam çakmıştır.

    (bkz: şah murat suyu kan akar)
  • bazı moral bozukluğunda söylenir/dinlenir.
    http://www.youtube.com/watch?v=v3yinh03jto

    lakin bu bazı bünyelerde her ne kadar kaybetmişliği ya da pes etmişliği lanse ediyorsa da aslında sadece bir dinlenme evresidir.
    bir dinginliktir.
  • şimdi yalnız, sarı saman kağıt kokulu günlerde
    türkçeye çeviriyorum ayrılık acısını...

    gece aklıma düşmüştü,
    sabah uyandım ve birkaç defa dinledim, okudum!
    insan bir süre okumayınca şiirleri bile özlüyor.
  • "ne murat suyu kan aksın isterim, ne şiirinden vazgecerim kavganın..." insan nasıl erişir ki bu dizeleri yazacak birikime, donanıma.

    tanım : şiirlerin en birincisidir.
  • kendimi içine girip çıkmış gibi hissettiğim şiir, başımın tacıdır, ağzına ve eline sağlık. hele şu kısım :

    ben bıraktım siz konuşun,
    yoruldum ben siz koşun.
    ıskartaya ayırın beni
    bütün ayrılıklardan...
    küsmedim kardayım yediğim dayaktan
    şimdi yalnız, sarı saman kağıt kokulu günlerde
    türkçeye çeviriyorum ayrılık acısını
    beni bırakın
    ben meçhul oldum
    gizli özneyim
    vatansız cümlelerde

    bir de şurası var tabi :

    mesleğim göze almaktır
    kalabalığa faydanın bedelini
    öderim sağdan soldan aldığımla
    sözlerimden başka vasiyetim ve servetim yoktur.
hesabın var mı? giriş yap